İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdikleri 803. hafta eyleminde “Mehmet Selim Acar için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz!” dedi.
Sosyal medyadan yayınlanan eylemde Sebla Arcan’ın sunumuyla Mehmet Selim Acar’ın oğlu İhsan Acar söz aldı. Ardından İHD Diyarbakır Şubesi Kayıplar Komisyonu üyesi Av. Hasan Yalçın söz alarak Acar’ın adaletin gelmediği Acar dosyası hakkında konuştu.
Acar ailesinin gözü önünde kaçırıldı
Basın metnini Cumartesi İnsanı Nuray Şimşek okudu. Devletin gözaltında katledenleri cezalandırmakla yükümlü olduğunu hatırlatan Şimşek katillerinin cezasızlıkla korunduğu Mehmet Selim Acar’ın katledilerek kaybedilişini şu ifadelerle anlattı:
“31 yaşındaki Mehmet Selim Acar, Diyarbakır/ Bismil’in köyü olan Ambar’da yaşayan bir çiftçiydi. 20 Ağustos 1994 tarihinde onüç yaşındaki oğlu ve bir çiftçi ile birlikte köy civarındaki tarlada çalışıyorlardı. Öğlen saatlerinde plakasız gri bir Toros ile gelen ve kendilerini polis olarak tanıtan silahlı kişiler Acar ve diğer çiftçinin kimliklerini istedi ardından Acar’ı zorla otomobile bindirerek götürdü.
Nehir kenarında çamaşır yıkayan Acar’ın kızı ve komşuları, nehre doğru yaklaşan Toros’un içinde Acar’ı elleri, gözleri ve ağzı bağlı bir biçimde gördüler. Ayrıca Toros’a nehir kenarında bekleyen ve içinde beş kişi bulunan diğer bir otomobilin eşlik ettiğine ve araçların Bismil’e doğru uzaklaştığına tanık oldular.”
Açık bir şekilde gözaltına alınan Acar’dan bir daha haber alınamadı
Bu denli açık bir şekilde kaçırılarak gözaltına alınan ama nerede olduğunu bulunamayan ailenin Acar’ın can güvenliğinin sağlanması için yetkili her yere başvurduklarını belirten Şimşek devamında şunları söyledi:
“Silvan Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran aile, Mehmet Selim Acar’ın kaçırılmasından sorumlu oldukları gerekçesiyle Bismil İlçe Komando Tabur Komutanı İzzet Cural ve jandarma görevlisi Ahmet Babayiğit hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak İl İdare Kurulu 23 Ocak 1997 tarihinde bu kişilere karşı yeterli delil olmadığı iddiasıyla, yargılama yapılmaması yönünde karar verdi.Tüm baskı ve tehditlere rağmen yıllarca başvurularını sürdüren aile, iç hukuktan sonuç alamadı. Dava AİHM’e taşındı.”
Türkiye AİHM kararını yerine getirmiyor
AİHM’in 8 Nisan 2004 tarihli kararı ile Mehmet Selim Acar’ın kaybolmasına ilişkin yeterli ve etkili bir soruşturma yürütülmediği gerekçesiyle yaşam hakkının ihlal edildiğine karar vererek Türkiye’yi oybirliği ile mahkum ettiğini belirten Şimşek “AİHM’in kararları devlet açısından bağlayıcıdır. AİHM içtihatlarına göre Devlet gözaltında kaybetme olayı karşısında, kayıp vakasının tam olarak nasıl gerçekleştiğine ilişkin maddi gerçeği açığa çıkarmak, kaybedilenin na’şının bulunduğu yeri tespit etmek, failleri yargılamak ve cezalandırmak amacıyla etkili bir soruşturma yürütmek zorundadır” dedi.
Şimşek son olarak, Acar için adalet istemekten ve yasaklanan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceklerini vurguladı.