İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdiği 802. hafta eyleminde gözaltında katledilen Ferhat Tepe için adalet istedi.
Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun’un sunumuyla başlayan açıklamada Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe, annesi Zübeyde ve babası İshak Tepe konuştular.
Basın metnini İHD Ankara Şube Yönetim Kurulu’ndan Sevil Turgut okudu.
Gözaltında kaybetmelerin inkar edilmesi cezasızlığın önünü açtığını belirten Turgut “Hukuka aykırı, keyfi işlem ve kararların önünü açan bu cezasızlık hali, kolluğun yurttaşa karşı suç işlenmesine zemin yaratarak tüm toplumu tehdit ediyor” dedi.
Tehdit için babasını arayanlar gözaltına aldıklarını inkar ediyor
Turgut, 1993’de gözaltına alınarak katledilen Ferhat Tepe için şunları söyledi:
“19 yaşındaki Ferhat Tepe, Özgür Gündem gazetesinin Bitlis muhabiriydi. Özgür Gündem çalışanlarının infaz edildiği günlerde bölgede işlenen insanlığa karşı suçları haberleriyle kamuoyuna taşıyordu.
Ferhat Tepe 28 Temmuz 1993 tarihinde Bitlis şehir merkezinde silahlı telsizli 3 kişi tarafından kaçırıldı. Olayın hemen ardından DEP Bitlis İl başkanı olan baba İshak Tepe'yi telefonla arayan bir kişi, oğlunun hayatına karşılık DEP il örgütünü kapatmasını ve fidye vermesini istedi. İshak Tepe, telefondaki sesi Tatvan 6. Zırhlı Tugay komutanı General Korkmaz Tağma'ya benzettiğini kamuoyuna açıkladı.”
Tepe Ailesinin Bitlis Asayiş Şube Başkanlığı’na, polise, Valiliğe, Savcılığa, Başbakan’a, İçişleri Bakanı’na ve OHAL Valisi’ne başvurarak oğullarının bulunmasını istediğini belirten Turgut her yerde Ferhat Tepe’nin gözaltına alındığının inkar edildiğini ifade etti.
Gözaltına alındığı inkar edilen Ferhat’ın cansız bedeni bulunuyor
Turgut devamında gözaltına alındığı inkar edilen Ferhat Tepe’nin cansız bedeninin kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü şu ifadelerle anlattı:
“Gözaltına alındığı inkar edilen Ferhat'ın bedenine 13 gün sonra ‘meçhul kişi’ olarak gömüldüğü Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaşıldı.
8 Ağustos 1993 tarihinde Ferhat’ın cansız bedeni kaçırıldığı yerden yüzlerce km uzaklıktaki Elazığ Sivrice’de Hazar Gölü kıyısında balıkçılar tarafından bulunmuş, adli tıp uzmanı tarafından ayrıntılı bir otopsi işlemi yapılmadan pratisyen bir doktorun ölü muayenesi sonrasında ‘kimliği meçhul kişi’ olarak Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’na defnedilmişti.
“Ailenin Ferhat’ın kaçırılması, kaybedilmesi ve öldürülmesi ile ilgili yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Ferhat’ı Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığı’nda sorguda gördüğünü söyleyen çok sayıda tanığın ifadesine başvurulmadı. Olayı aydınlatacak, sorumluları açığa çıkartacak etkin bir soruşturma yürütülmedi. AİHM’in eksikliklerini ‘şaşkınlık verici’ olarak değerlendirdiği soruşturma, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2013 yılında zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı.”
Ferhat Tepe için adalet çağrısı
Anayasa Mahkemesi ve AİHM’nin Tepe dosyası hakkında etkin bir soruşturma yürütülmediğine karar verdiğini hatırlatan Turgut devamında “AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin etkin bir soruşturma yürütülmediği yönünde karar verdiği Ferhat Tepe dosyasında etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülerek adaletin sağlanması devletin görevidir. Adli ve siyasi makamları bu görevi yerine getirmeye çağırıyoruz” dedi.