İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, 12 Eylül faşist askeri darbenin yıl dönümü vesilesi ile TRT Radyosu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri eylemde yaptığı konuşmada 12 Eylül darbesinin üzerinden 41 yıl geçmesine rağmen hala darbe anayasasının aşılamadığını belirterek şunları ifade etti:
“82 tarihli darbe anayasası halen yürürlükte ve darbe anayasası ile hayatımıza sokulan darbe kurumları halen iş başında. Hale darbenin insan haklarına, özgürlüklerine ve demokrasiye dönük kısıtlamaları hayatlarımızı daraltmaya devam ediyor.”
Yoleri, açıklamanın devamında 12 Eylül dönemi boyunca yapılan hukuksuzları ve işkenceleri sıraladı. Yoleri, her hükümetin darbeye karşıyız demesine rağmen 12 Eylül kurumlarını yaşattığına dikkat çekerek şu şekilde devam etti:
“12 Eylül darbesine karşı olmakla övünen Ak Parti hükümeti, uzun iktidar dönemi boyunca; sadece kısmi anayasa değişikliklerine imza attı ve darbelerle hesaplaşmayı göstermelik bir 12 Eylül yargılaması ile sınırlandırdı. Bununla da kalmadı, '15 Temmuz darbe girişimi' sonrasında ilan ettiği ve iki yıl süren OHAL, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ve 31 Temmuz 2018 tarihinde yürürlüğe giren ve OHAL yetkilerinin devamını sağlayan 7145 sayılı torba kanun ile 12 Eylül’ü daha da pekiştirdi.”
Yoleri açıklamanın devamında şunları ifade etti:
“Son bir yılda yine; Anayasa ve yasalar dahil, hukuk normlarının bağlayıcılığı yok sayıldı, hak ve özgürlükleri yok sayan Anayasa ve uluslararası sözleşme ve belgelere aykırı yeni düzenlemeler yapıldı, hak ve özgürlüklerin ihlaline karşı siyasi iktidarı durduracak, denetleyecek mekanizmalar ortadan kaldırıldı, halk hukuk güvenliğinden yoksun bırakılarak hak ihlalleri, keyfiyet/ hukuk dışılık devam ettirildi.”
Geçen yıl, hak ve özgürlükler aleyhine OHAL’in aşıldığını ve rejimin giderek otoriterleştiğini söyledikleri söyleyen İHD Şube Başkanı Yoleri son olarak şunları ifade etti:
“Bu yıla damgasını vuran ise, otoriterleşme yönündeki ısrar olmuştur. Bir defa daha hatırlatıyoruz; Darbeleri önlemek için yapılması gereken bellidir; darbe kurumlarını kapatmak, hak ihlallerine neden olan yasaları tüm sonuçları ile ortadan kaldırmak, darbecileri ve darbe sürecinde işlenen suçları cezalandırmak, darbe nedeniyle doğan zararların giderimini de kapsayacak şekilde onarıcı adaleti sağlamak, hak ve özgürlükleri evrensel ölçülerde genişletmek ve baskıdan kurtarmak, demokratik ve özgürlükleri esas alan yeni bir anayasa yapılması, demokratikleşme yanında çatışma çözümü ve pozitif barışı sağlamak ve kurumsallaştırmak. Otoriterleşme yolundaki ısrarına rağmen, darbe karşıtı olduğunu söylemekten vazgeçmeyen hükümeti; 12 Eylül’e ve darbelere karşı olduğunu kanıtlamaya çağırıyoruz.”