Okulların açılmasına birkaç hafta kaldı. Tüm dünyanın gündeminde olan bu konu Türkiye'de de tartışılmaya devam ediliyor. MEB aldığı kararlar ile eğitim sürecinin diğer paydaşlarını görmezden geliyor. Okulların açılmasına ilişkin bilim insanlarının, sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin uyarıları, öneri ve eleştirilerine kulak tıkayan MEB'de değişen bir şey yok. Fakat, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bugün “Uzaktan eğitime bir fikrim var” toplantısının açılışında konuştu ve süreci tüm paydaşları ile birlikte yürüttüklerini iddia etti.
MEB ve gerçekler
Pandeminin ülkede etkisini göstermesi ile beraber okullarda yüz yüze eğitime ara verilerek “uzaktan eğitim” modeline geçiş yapılmıştı. Bu süreçte kendi bildiğini okuyan MEB, binlerce öğrencinin bu süreçte yaşadığı sorunları da görmezden gelmişti. Alanında uzman bilim insanları, Eğitim Sen ve Türk Tabipler Birliği'nin öneri ve eleştirileri ise cevapsız kalmıştı. Öyle ki, konuya dair ortak tartışmanın yakıcı ihtiyacı üzerine Eğitim Sen, TTB ile birlikte online çalıştay düzenlemiş ve sonuçlarını yayınlamıştı. MEB'in işletmesi gereken süreci demokratik kitle örgütleri doldurmaya çalışırken liseliler ise “Karar bizim” diyerek eğitim sisteminde yaşanan anti-demokratik uygulamaları hedef almış ve söz, yetki karar hakkının eğitim süreci içinde yer alan tüm bileşenlere tanınması gerektiğini vurgulamışlardı.
Gerek sendikalar ve TTB'den gerekse gelecekleri üzerinde fütursuzca karar verilen liselilerden yükselen sesleri duymayan MEB, başkan sıfatı taşıyan zattın şahsında üç maymunu oynamaya devam ederken diğer yandan da gerçekleri çarpıttı.
“Uzaktan eğitime bir fikrim var” toplantısında konuşan Selçuk, eğitim politikalarını geliştirmenin çok kolay bir süreç olmadığını söyleyerek pandemi sürecinde sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerle, bilim insanlarıyla sürekli bir alışveriş içinde olduklarını iddia etti. Türkiye'nin çözüm geliştirme hızının oldukça yüksek olduğunu da iddia eden Selçuk, her AKP'li bakan gibi başta Erdoğan olmak üzere AKP'li bürokratları övgüye boğdu. Türkiye'nin birkaç ay boyunca deneyimlediği ve sonuçlarının her kesim tarafından fiyasko olarak nitelendirilen uzaktan eğitim tablosu Selçuk'un ağzında “üstün başarıya” dönüştü. Yapmadıkları ile övünen AKP'li bakan adeta reklam yaptı.
“Herkesin fikrini değerlendiriyoruz”
Eğitimi bürokratik bir süreç olarak görmediklerini söyleme aymazlığına da düşen Selçuk, “her yurttaşımızın uzaktan eğitime ilişkin varsa bir fikri onu değerlendirmek istiyoruz” dedi. Selçuk konuşmasında uzak eğitimi geçici bir süreç olarak ele almadıklarını da belirtmiş oldu. “Bizim uzaktan eğitimi bir zorunluluk ya da zaruret olmanın ötesinde, artık bundan sonra yeni normalin gereği biçiminde algılamamız söz konusu” dedi.
EBA internet platformunun dünya genelinde en çok ziyaret edilen üçüncü site olduğunu da iddia eden Selçuk, buradan yola çıkarak pandemi sürecinde uzaktan eğitim noktasında sergiledikleri “başarıları” sıraladı. Oysaki sahadan yansıyan bilgiler ışığında özellikle kırsal alanlarda öğrencilerin internete erişim sağlayamadığı, bilgisayar veya tabletin yanı sıra televizyon dahi olmayan evlere uzaktan eğitimin ulaşamadığı ve köklü üniversitelerin uzaktan eğitimde sınıfta kaldığı ortada. Ancak AKP'li bakanın konuşmasının temel noktasını gerçekler değil yalanlar oluşturuyor. Yarattıkları ve kitlelere sundukları pembe tabloyu pazarlama gayreti ile bu yalanlara sarıldıkları aşikâr.