Eğitimle “uzaktan” yakından ilgisi yok

Bizler eğitim hakkımız için harekete geçmeli; eşit, nitelikli, ulaşılabilir bir eğitim için mücadele etmeliyiz.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 29 Mart 2020
  • 11:05

Koronavirüs salgını nedeniyle önlem olarak eğitime ara verildi. Bu ara zamanda ise ilkokul, ortaokul ve liselerde uzaktan/online eğitime geçileceği duyurulmuştu. YÖK Başkanı Yekta Saraç, üniversitelerde de uzaktan eğitimin başlayacağı tarih olarak 23 Mart'ı göstermişti. Ancak bugün ise sadece belli üniversitelerin altyapısı sağlanarak online eğitim sistemine geçildi.

Bunun dışında başta İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa'da olmak üzere çoğu üniversite alt yapı yetersizliğinden dolayı bu uzaktan eğitim sistemine geçemedi. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa yönetiminin yaptığı son açıklamaya göre ise teorik derslerin işlenmesinde SENKRON (eș zamanlı) yada ASENKRON (eş zamanlı olmayan) şekilde uzaktan eğitimin yöntemleri kullanılarak bir sistem kurulduğunu ifade etti. Kurulan bu sistem ise hala çok büyük eksikliklere sahip. Bu eksikliklerden biri de altyapısal olarak üniversitenin bu sisteme hazır olmadığıdır. Bundan dolayı ise bizlere ilk aşamada sadece ders notlarının dağıtılacağı söylendi. Bizler ara verilen bu süreçte eğitimdeki zaman kaybını nasıl dolduracağımızı kara kara düşünürken sadece ders notlarının verilmesi ile eğitimimiz adeta geçiştirilmiş oldu. Diğer yandan online eğitim sistemine alt yapısal olarak hazırız demelerinin de bir gerçekliği olmadığını gördük. Bugün altyapılarının hazır olduğunu söyleyen üniversitelerde bile öğrenciler ilk günden sisteme erişebilmekte sıkıntılar yaşadı. Yani uzaktan eğitimin eğitimle uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını görmüş olduk. Her yanıyla eşitsizliklerle, niteliksizliklerle dolu bir uygulama ile karşı karşıyayız.

Ayrıca meslek yüksekokulunda okuyan bizler için eğitim alanına yönelik hiçbir adım atılmıyor. Eğitimimizin meslek öğrenme odaklı bir işleyişe sahip olması gerekirken, pratik derslerimizin kayıp zamanının nasıl telafi edeceklerini gündemlerine dahi aldıklarını düşünmüyorum. Hali hazırda örgün eğitim alanında bile verilen derslerin ne denli nitelikli olduğu aşikâr iken, online eğitim programının bundan çok farklı olmayacağı ve verimlilik katmayacağı ortada.

Bunun yanında önümüze sundukları uzaktan eğitim programına ulaşabilmek için her öğrencinin yeterli internete ve dersleri takip edebileceği teknolojik aletlere ihtiyacı var. Öyle ki, bu ihtiyaçlar karşılanmadan uzaktan eğitim programından hepimizin eşit şartlarda faydalanması mümkün değildir. Bir yandan salgına karşı önlemler çerçevesinde bir dizi uygulamayı hayata geçirmiş olsalar bile, bu önlemler oldukça sınırlı ve yetersizdir.

Bu kadar belirsizlik içinde eğitimimizin harcanıp gitmesini oturup seyredemeyiz. Öncelikle bizler eğitim hakkımız için harekete geçmeli; eşit, nitelikli, ulaşılabilir bir eğitim için mücadele etmeliyiz.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa TBMYO'dan bir öğrenci