Almanya’da ırkçılık ve polis şiddetine karşı eylemler durulurken, Revolutionärer Jugendbund (RJ- Avrupa Devrimci Gençlik Birliği) buna müsaade etmemek ve gençlik içerisinde bu sorunları işlemek için çalışmalarını ve eylemlerini sürdürüyor.
RJ Wuppertal yereli 18 Haziran Cumartesi günü bu konuyu Wuppertal sokaklarına taşıyarak eylem düzenledi. Bu eylem, RJ’nin Bielefeld ve Bochum’dan sonra, Wuppertal’deki ilk eylemiyldi. “Irkçılığa ve polis şiddetine karşı” protestoya, sol örgütlerin birkaç temsilci ve taraftarı dışında, sosyal medya ve propaganda çağrılarıyla yaklaşık 60 kişi katıldı.
Katılımcılar saat 15.00’te Willy-Brandt-Platz’ta toplandılar. Açılış konuşmasından sonra RJ temsilcisi “Irkçılığın kökenini ve kapitalizmle bağını” anlatmak üzere söz aldı. Ardından BİR-KAR temsilcisi Alman devletinin faşizmle bağını, Nazilerin “demokratik ifade özgürlüğü” adı altında nasıl önünün açıldığını anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Her iki konuşmadan sonra yoğun alkış ve “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganıyla katılımcılar karşılık verdi.
Ardından şehir merkezinde kısa bir yürüyüş gerçekleşti. Yürüyüş boyunca sloganlar hiç dinmedi. “Adalet yoksa barış da yok!”, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!”, “Siyahların hayatı değerli!” ve “Tek yol devrim!” en çok atılan sloganlardı. Yürüyüşten sonra yine Willy-Brandt-Platz alanında toplanıldı.
Burada “açık kürsü”ye geçildi. İlk olarak Duisburg’dan gelen bir RJ taraftarı, dayanışma için eyleme katıldığından bahsetti. Kendi yaşadığı Duisburg-Marxloh kentinde “ırksal profilleme” deneyimlerini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında bir yandan da polislerin kendi yasalarını çiğnediklerini ve buna karşı onları ihbar etmenin hem sonuçsuz hem de karşı fişlemeye dönüştüğünü anlattı. Almanya’da istatiklere göre, bu ihbarlardan sadece polislerin yüzde 2’sinin ceza aldıklarını vurgulayan RJ’li, her şey için incelemeler ve istatistikler hazırlandığını ama “polis içinde ırkçılık” konusunun “tesadüf eseri” görmezden gelindiğini belirtti. Daha geçen günlerde Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in bunu reddettiğini vurguladı. Alman devleti ve polislerin ne kadar ırkçı davrandığını ve bunu gayet iyi bildiklerini ama bu gerçeğin örtbas edilmeye çalışıldığını söyleyen RJ’li “Bununla biz ilgileneceğiz ve hesap sormak için sokaklarda olup daha fazla örgütleneceğiz” sözleriyle konuşmasını bitirdi. RJ’li yoğun alkışla karşılandı.
Rebell, Komünist İnşa, MLPD, Solid, SDAJ birer söz alıp çeşitli konuları ele aldılar. Konuşmalarda; neden huzursuzluk ortaya çıktığı, ırkçılık ve sınıf perspektifi, toplum içinde ırkçılık, ırkçılık ve kapitalizm gibi konular ele alındı.
Son olarak, George Floyd başta olmak üzere tüm ırkçı katliamlardan hayatını kaybedenlerin anıları için bir dakikalık saygı duruşu yapıldıktan sonra “Adalet yoksa barış da yok!” sloganı yüksek sesle haykırıldı.
“Irkçılık ve polis şiddeti, gündemdeki yerini yitirmiş olsa da bu sistemde derin kökleri bulunan bir sorunudur ve hayatımızdan azalmış değildir. Bizler bu konunun dinmesine izin vermeyeceğiz. Irkçılığın ve polis şiddetinin artık gerçekleşmediği bir dünyaya ulaşıncaya kadar... Hepimizin nefes alabileceği bir dünyaya ulaşıncaya kadar!” sözleriyle eylem sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Wuppertal