ABD başkanı Trump’ın verdiği sınırsız destek, İsrail’deki siyonist rejimi daha azgın planlar yapmaya teşvik ediyor. Daha önce Kudüs’ün İsrail’in başkenti ilan edilmesinin ardından ABD büyükelçiliğini bu kente taşımıştı. Suriye’nin işgal altındaki Golan Tepeleri de Trump tarafından “İsrail toprağı” kabul edilmişti. Asıl büyük hamleyi ise “asrın anlaşması” olarak pazarlanan saldırıyla başlatacaklardı.
Irkçı-siyonist başbakan Netanyahu, Trump’ın desteğine yaslanarak Batış Şeria’nın üçte biri ile Ürdün Vadisi’ni 1 Temmuz’da ilhak edeceklerini ilan etmişti. Bu kaba küstahlığa Trump ile Körfez’deki bazı kral-şeyh takımı dışında destek veren olmadı. İsrail’i her zaman himaye eden AB emperyalistleri bile ilhak planını eleştirdiler. En büyük tepki ise Filistin direniş hareketlerinden geldi.
“Filistin topraklarını savunmaya kararlıyız”
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Genel Komutanlık (FHKC-GK) gibi sol çizgideki örgütlerin yanı sıra İslamcı Hamas ile İslami Cihad örgütleri ilhak planının uygulanmasını “savaş ilanı” kabul edeceklerini açıkladılar.
Örgüt sözcüleri yaptıkları açıklamalarda, İsrail’in bu planı uygulaması durumunda, Filistin topraklarını savunmak için savaşmaya kararlı oldukları dile getirdiler. İsrail savaş aygıtı yıkıcı bir güce sahip olsa da, Filistin direnişinin siyonist rejime bedel ödetecek güçte olduğunu hatırlattılar.
Filistin’de direnen güçlerin son yıllarda İsrail’e bedeller ödetebilecek güce ulaştığı, siyonist kurumlar tarafından da kabul ediliyor. Dolayısıyla Trump ile Körfez şeyhlerinin desteği bu küstah planın hayata geçirilmesi için yeterli görünmüyor. Filistin halkının ve direniş hareketlerinin ilhaka karşı direnme kararlığı ilan etmelerinin yanı sıra bu kararın uluslararası alanda destek bulamaması da siyonistlerin bu gayrı-meşru ilhakı gerçekleştirmelerini zorlaştırıyor.
Siyonist rejimden geri adım
İlhak planı, kısa bir süre önce kurulan siyonist koalisyon hükümetinin programında yer alıyor. Koalisyonu kuran partiler, kirli pazarlıkların ardından bu konuda anlaşmaya varmışlardı. Hapse atılmaktan son anda kurtarılan başbakan Netanyahu, ilhak planının uygulanacağını saldırgan bir üslupla defalarda vurguladı.
Ancak iddialı açıklamalara rağmen siyonist rejiminin henüz bu adımı atabilecek gücü kendinde bulamadığı anlaşılıyor. Siyonist rejime tam destek veren Trump’ın damadı ile Netanyahu arasında yapılan görüşmeler sonucu, planın 1 Temmuz’da uygulanmayacağı açıklandı.
Bugün geri adım atmış olsalar da, siyonistlerin işgalci-ilhakçı politikadan vazgeçmeyeceği açıktır. Zira siyonist rejim yıllardır kendini bu politika üzerinden var etmektedir. Ancak son ilhak planının pervasızlığı onları ciddi bedellerle yüz yüze bırakacaktır. Planın ertelenmesinin esas nedeni budur.