Geçen yıl ülkeyi sarsan isyanın yıldönümü dolayısıyla düzenlenen protesto gösterilerine on binlerce kişi katıldı. Göstericiler, bir yandan gerici hükümeti protesto etti, diğer yandan halka “Yeni Anayasaya Evet” çağrısı yaptılar.
Şili'de 25 Ekim'de yeni anayasa referandumu yapılacak. Şili anayasası faşist General Augusto Pinochet döneminden kalma. 1973 yılında CIA’nın desteği ile Salvador Allende’ye karşı darbe yaparak iktidara gelen faşist diktatörün iktidarda kaldığı 17 yıllık dönemde 130 bin kişi tutuklanırken 2.279 ilerici-devrimci katledilmiş, 30 bini aşkın kişi işkence görmüş, 1.000'den fazla insan “faili meçhul” cinayetlere kurban gitmişti. Şili emekçi halkı askeri faşist diktatörlük döneminden kalan bu anayasaya karşı çıkıyor.
Başkentteki gösteriye 30 bin kişi katıldı
Başkent Santiago'da İtalya Meydanında göstericilerin verdiği isimle "Plaza Dignidad" (Onur meydanı) da pazar günü sabahın erken saatlerinden itibaren bir araya gelen 30 bini aşkın kişinin gösterisi barışçıl bir atmosferde başladı. Polisin saldırısı kitlede tansiyonu yükseltti. Polis göstericilere biber gazı ve tazyikli su kullanarak saldırdı. Protestocular polise taş atarak karşılık verdi. Olaylar gün boyu devam etti. Gösteriler kentin birçok semtine yayıldı. Akşam saatlerinde de polis ile göstericiler arasında çok sayıda çatışma yaşandı. Santiago'da La Victoria semtinde pazarı pazartesiye bağlayan gece bir polis operasyonunda çıkan çatışmada 1 gösterici öldürüldü. Ülke genelinde 580 kişi gözaltına alındı. Devlet, gösteri yapan halka karşı 40 bin polis kullandı.
Başkentin yanı sıra ülkenin diğer kentlerinde de gösteriler düzenlendi, buralarda da polisle çatışmalar yaşandı.
Şili basınında, hükümet açıklamasına dayandırılan haberlerde, göstericilerin dört polis karakoluna saldırdığı, 116 polisi yaraladığı iddia edildi. Buna göre, polislerin ayin yapmak için kullandığı San Francisco Borja kilisesi çıkan yangında tamamen yandı. Bir başka kilise ise yüzleri örtülü kişiler tarafından yağmalandı ve çıkan yangında hasar gördü.
Ülkede 2 Ekim'de düzenlenen gösterilerde 16 yaşındaki bir genç polis tarafından en az 5 metre yükseklikteki bir köprünün üzerinden dereye atılmıştı. Polis "cinayete teşebbüs"le suçlanarak tutuklanmıştı, ama bu olay Şilili emekçilerin öfkesini arttırmış ve gösterilerin şiddetlenmesine neden olmuştu.
2019 yılında 5 ay süren isyan
Şili'de geçen yılın Ekim ayında, başkent Santiago'da metro biletlerine 30 Şili pezosu zam yapılmasına karşı öğrenci gençliği sokağa dökülmüştü. Kısa zamanda işçi ve emekçi kitlelerin de katıldığı gösteriler tüm ülkeye yayılmıştı. Düşük ücretlere, düşük emekli maaşlarına, sağlık hizmetlerinin pahalı, eğitime ayrılan fonların yetersiz olmasına, zenginler ile yoksullar arasındaki gelir uçurumun derinleşmesine karşı 1 milyonun üzerinde kişi protesto gösterilerine katılmış, polis ile militanca çatışmalara girişmişti.
Polisin göstericilere karşı kullandığı aşırı şiddet sonrasında 30'u aşkın kişinin yaşamını kaybetmesi ve binlerce kişinin yaralanması Şilili emekçilerin öfkesini daha da büyütmüştü. Protestolar nedeniyle Şili'de Kasım ayında yapılması planlanan “Asya Pasifik Ekonomik Forumu” ile Aralık'ta yapılması planlanan “Birleşmiş Milletler İklim Konferansı” iptal edilmek zorunda kalmıştı.
Kitlelerin öfkesi sermaye iktidarına karşı aylarca sürecek bir isyana dönüştü. 2019 yılının Ekim ve Kasım aylarında her gün binlerce işçi, emekçi, genç, öğrenci, kadın sokağa çıktı ve hükümetin neoliberal politikalarını protesto etti. Polisin azgınca saldırılarına rağmen halk 5 aya yakın süre sokakları terk etmedi. Devlet Başkanı Sebastian Pinera'nın halkın ekonomik sorunlarını anlayamadığı için özür dilemesi, ekonomik yardım paketini hayata geçirmesi, kabinesinden 8 bakanı değiştirmesi bile protestoları dindirememişti. Eylemler, ancak koronavirüs salgınının yaygınlaşmasının ardından durulmuştu. Geçen süreçte hiçbir sorun çözülmediğinden emekçiler yeniden sokaklara indi.