İşçiler, emekçiler,
İşçi sınıfının sermayeye karşı uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs'ı yine krizlerin, savaşların ve baskıların arttığı bir ortamda karşılıyoruz.
Sömürü, eşitsizlik ve baskı üzerine kurulu kapitalist sistem kriz üstüne kriz üretiyor. İnsanlığın bugün karşı karşıya olduğu emperyalistler arası hegemonya krizi, savaş, ırkçılık, küresel ısınma, kitlesel göçlerin tek kaynağı kapitalist sistemdir.
Günümüzün en yakıcı ve en acil sorunu hiç kuşkusuz savaştır. Emperyalistler arası hegemonya mücadelesinin ürünü Ukrayna savaşı ikinci yılına girdi. Bu iki yıllık süreçte Ukrayna büyük bir yıkıma uğratıldı. On binlerce insan hayatını kaybetti veya yaralandı. Milyonlarca insan göç etmek zorunda bırakıldı.
Öte yandan altıncı ayını geride bırakan Filistin'deki savaş da tüm acımasızlığıyla devam ediyor. Filistin'in de hemen tamamı siyonist İsrail'in bombalarıyla yakılıp yıkıldı. Bütün dünyanın gözleri önünde, çoğunluğu kadın ve çocukların oluşan on binlerce insan katledildi. Milyonlarca Filistinli yerlerinden edildi. Geride kalanlar ise açlıkla baş başa bırakıldı. Bunları dünyanın başka bölgelerindeki çatışmalar tamamlıyor.
Başını ABD'nin çektiği NATO ve Batılı emperyalistler bu savaşlara devasa miktarda silah ve para aktararak tam destek veriyor ve sürekli kışkırtıyorlar. Barış görüşmelerini engelleyerek, savaş ateşine benzin dökmeye devam ediyorlar.
İzlenen militarist politikalar savaşları, savaşlar ise gerisin geri tüm dünyada militarizmi ve silahlanma yarışını kızıştırıyor. Başta emperyalistler olmak üzere, tüm dünya savaş düzenine geçmiş bulunuyor. Ekonomiler hızla militarize ediliyor. Tüm dünyada savaşa ve silahlanmaya rekor düzeyde paralar aktarılıyor. Bu militarist tırmanış yeni bir dünya savaşı, dahası nükleer savaş tehlikesini gittikçe yakınlaştırıyor. İnsanlığı ve uygarlığı büyük bir felaket bekliyor.
Alman emperyalizmi de kendi cephesinden bu militarist yarışa koşar adımlarla katıldı. Ukrayna savaşını "Zeitenwende" söylemiyle fırsata çeviren Alman emperyalizmi, savaşa ve silaha gün gittikçe daha fazla para aktarıyor. Almanya, Ukrayna ve İsrail'e en çok silah ve maddi destek veren ülkelerin başında geliyor. Almanya'nın 2024 bütçesinde, tüm sosyal alanlarda büyük bir kısıtlamaya gidilirken, savunma bütçesi birkaç katına çıkarıldı.
Savaşın ve silahlanmanın tüm faturası ise emekçilere çıkarılıyor. Emekçiler artan hayat pahalılığı, sosyal kısıtlamalar ve yeni vergilerle yoksulluğa ve sefalete itilirken, silah tekelleri kârlarına kâr katıyorlar. Binlerce firma iflas ederken, yeni silah fabrikaları açılıyor.
Bütün bunları temel hak ve özgürlüklere yönelik saldırılar tamamlıyor. "Anti-semitizm" bahanesiyle, en temel hak olan gösteri ve toplanma özgürlüğü fiilen gasp ediliyor. Grev hakkı kısıtlanmak ya da yer yer yasaklanmak isteniyor. Zorunlu askerlik uygulaması için hazırlıklar yapılıyor. Faşist hareketler ve ırkçılık tehlikeli bir şekilde gelişiyor.
Bu arada yozlaşmış sendika bürokratları da "ulusal savunma" veya "ulusal çıkarlar" adına, tam bir savaş koalisyonuna dönüşen hükümetin politikalarına maalesef tam destek veriyorlar.
İşçi ve emekçi kardeşler,
Emekçilerin, kirli ve kanlı emperyalist savaşlarda hiçbir çıkarı yoktur. Savaş emekçiler için sadece yıkım, ölüm, yoksulluk, sefalet ve başka uluslara düşmanlık anlamına geliyor.
Emperyalist savaşları sadece ve sadece, işçi ve emekçilerin tüm dünyada, "işçilerin birliği, halkların kardeşliği" şiarıyla yürütecekleri birleşik mücadele engelleyebilir. Bu yüzden bu 1 Mayıs'ta, savaşa, sosyal saldırılara ve faşizme karşı sesimizi yükseltelim. Savaşların faturasını ödemeyi ve savaş suçuna ortak olmayı reddedelim. Emperyalistlerin sebep oldukları kirli savaşlara karşı, barış için, sosyal ve politik taleplerimiz için alanları dolduralım. Savaşa hayır, barış hemen şimdi diye haykıralım!
Ukrayna ve Filistin'deki savaş derhal durdurulsun! Barış hemen şimdi!
Ukrayna ve İsrail’e silah ve para yardımı kesilsin!
Militarizme, savaşa, silaha değil; eğitime, sağlığa ve emekçilere bütçe!
Ülke dışına asker göndermeye son, yurtdışındaki tüm birlikler geri çekilsin!
Grev yasaklarına son! Politik genel grev yasağı kaldırılsın!
Ücretlerden kesintiye gitmeden, 6 saatlik iş günü, 30 saatlik çalışma haftası!
Asgari ücret vergiden muaf tutulsun! Artan oranda servet vergisi getirilsin!
BİR-KAR İşçi Komisyonu
5 Nisan 2024