Fransız devletinin kışkırttığı Müslüman karşıtı ırkçı gericiliğe karşılık AKP/Erdoğan rejiminin körüklediği gerici propaganda halklar arasında yeni düşmanlıkların önünü açarken, Türk faşistler de bunu fırsata dönüştürmeye çalışıyor. Dün bu çerçevede Fransa’nın Lyon kentinde Türk faşistlerin organize ettiği bir yürüyüş düzenlendi.
Gece Décines bölgesinde sokağa çıkma yasağı başladığı saatlerde faşistlerin öncülüğünde Türk bayraklarıyla toplanıldı. Tekbir getiren, “Ermeniler nerede?” diye bağıran faşistler sık sık Ermenilere küfür ederek sokaklarda dolaştı. Şehir merkezindeki sokaklarda Erdoğan yanlısı sloganlar atan ve Ermenilere yönelik tehditler savuran faşist çetelere polis karışmadı. Çevik kuvvet gücü olan CRS’ler Ermeni mahalleleri etrafında konuşlandırılırken Türk faşistlerini durdurmadılar. Havai fişeklerle polislere saldıran faşistler de engellenmezken ancak Ermenilerin yaşadığı Isère bölgesine gelince durduruldular. Burada da sadece 65 faşist, sokağa çıkma yasağını deldikleri için para cezası yazılıp geri gönderildi.
Faşistler sabah, Ermenilerin eylemi sırasında hakaret eden ve çekiç gibi malzemelerle saldıran bazı Türklerin “saldırıya uğramasını” öne sürerek mağdur edebiyatına sığındılar.
Türk faşistlerinin böyle hızlı organize olmaları Türk sermaye devleti eliyle son dönemlerde nasıl yönlendirildiklerini de gözler önüne serdi.
Bizzat Türk sermaye devletinin propaganda merkezleri olan cami ve derneklerde faşistler bu tarz gerici, saldırgan eylemlere hazırlanıyor. Fransız devleti de buna göz yumuyor.
AKP şefi Tayyip Erdoğan’ın, Fransa’yı hedef alan konuşmaları arasında sık sık Avrupa’daki Türkiyeli ve Müslüman göçmenlerin sayısını bir tehdit malzemesi olarak sunmasının gündelik karşılığı bu tarz eylemler oluyor.
Öte yandan dünkü eylem, Türkiye’deki burjuva medya tarafından da “Fransa’da gövde gösterisi”, “Macron’a cevap” gibi söylemlerle yer buldu. Tetikçi medya da bu gericiliği körüklemekten geri durmadı.
Halklar arasında düşmanlıklar körükleniyor
Türk sermaye devleti ve emperyalist Fransız devleti tarafından karşılıklı olarak kışkırtılan şoven, milliyetçi duygular işçi ve emekçiler arasında çatışmaları besliyor. Ermenistan-Azerbaycan savaşı da bu gericiliği körüklemekte kullanılıyor. Fransa gibi birçok farklı etnik ve milli kökenden göçmenin birlikte yaşadığı bir ülkede çatışmalar, kavgalar daha sık yaşanıyor.
Emperyalistler ve işbirlikçi devletler bu gerilimlerden beslenerek kendi çıkar savaşlarını planlayıp, işçiler arasında bölünmeler yaratıyor. Bu çatışmaların tarafı olan Türkler de Ermeniler de Fransa’nın yoksul göçmen işçilerini oluşturuyor. Aynı zamanda bu çatışma ortamında Fransız ve diğer milliyetlerden işçi ve emekçiler de kendi alt kimliklerinin etkisinde gericiliğe maruz kalıyor, ondan besleniyor. “Gerici terör” bahanesiyle Müslüman azınlık üzerindeki baskı politikaları gibi faşist çeteler üzerinden de Türklere karşı ayrımcılık körükleniyor.
Gerici kışkırtmalar yeni baskı politikalarına zemin
Macron'un partisi olan LREM’in bölge milletvekillerinden Danièle Cazarian'ın Ermenilere yönelik saldırı girişimi sonrası açıklamasıysa politikalarının gerçek yüzünü yansıttı. “Ermeniler için avın Cumhuriyet'te yeri yoktur, Fransa 1915 soykırımından kurtulanlar için bir sığınak” diyerek Ermenileri savunuyor gibi görünen Cazarian hedeflerinin yeni baskı politikalarını hayata geçirmek olduğunu şöyle ifade etti: “Türk milliyetçi gruplarının şiddet ithalatı derhal durdurulmalı ve özellikle de bu konudaki kanun tasarısı konusunda dikkatli olacağım. Yakında Ulusal Meclis'te tartışılacak olan ayrılıkçılık, bu ciddi eylemlere karşı uygun bir yanıt sağlayacak.”
Sınırdışı etme, dernekleri basma, polise yeni takip ve fişleme görevleri gibi maddeleri oluşturan yasal düzenlemeler “ayrılıkçılık karşıtı düzenlemeler” adı altında sunuluyor.
Kapitalist devletlerin ezdikleri, sömürdükleri işçi-emekçi halkları birbirine karşı kışkırtma hamlelerine; içeride baskı ve devlet terörünü, dışarıda savaş ve saldırganlığı tırmandırma politikalarına geçit vermemenin yoluysa bu halkların birlik olmasından ve dinci-milliyetçi şovenist kışkırtmalara karşı mücadeleyi büyütmesinden geçiyor.
Kızıl Bayrak / Fransa