Fransa’da öğretmen Samuel Paty’nin katledilmesinin ardından 18 Ekim günü Paris, Lyon ve Nice gibi büyük kentlerde binlerce insanın katıldığı protesto eylemleri gerçekleşti. “Ben de öğretmenim!”, “Korkmuyoruz!” sloganlarının öne çıktığı eylemlerde ırkçı ve ayrımcı sözler ve sloganlar da kullanıldı.
Saldırıya ilişkin açıklamasında Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron “Karakterize edilmiş İslamcı saldırı” gibi ırkçılığı ve ayrımcılığı besleyen ifadeler kullanmıştı.
Dün de Pantin ilinde bir caminin kapatılması önerisi getirildi ve Conflans-Sainte-Honorine’de, Samuel Paty’in ölümüyle alakası olduğu düşünülen 15 kişi gözaltına alındı.
Bu olay müslüman göçmenlere yönelik ırkçı söylemlerin devlet tarafından sistematik bir şekilde kullanıldığının ve ülke çapında polis terörünün yükselişte olduğunun göstergesi oldu.
Ne olmuştu?
16 Ekim tarihinde Paris’in yakın illerinden Conflans-Sainte-Honorine’deki (Yveslines) bir okulda tarih ve coğrafya öğretmenliği yapan Samuel Paty 18 yaşındaki Abdouallakh Anzarov isimli bir Çeçen göçmen tarafından katledilmişti.
Samuel Paty 5 Ekim günü bir sonraki gün dersinde Charlie Hebdo’da daha önce yayınlanan Muhammed karikatürünü öğrencilerine göstermek istemiş, rahatsız olacak öğrencilere isterlerse dersten çıkabileceklerini ya da gözlerini kapatabileceklerini söylemişti. Bunun üzerine bir öğrenci bağırarak, sınıftan çıkmayacağnı belirterek hakaret etmişti. Öğrencinin babası ise sosyal medya üzerinden öğretmenin bu hareketine karşı bir mesaj yayınlamış, öğretmenin adını, soyadını ve okulun açık adresini de yayınlamıştı. Abdouallakh Anzarov isimli genç de bu videolar üzerine 16 Ekim günü saat 17.00’de okul yakınlarında öğretmeni vahşice katletmişti. Anzarov daha sonra başka bir ilde polis tarafından sorgusuz, sualsiz, yargılanmadan infaz edildi.
Kızıl Bayrak / Paris