Fransa’da rafineri işçileri artan hayat pahalılığına karşı ücret artış talebiyle greve gittiler. Pandemi ve sonrasında Fransa ekonomisi kriz dönemine girmişti. Ukrayna savaşının da etkisiyle enflasyonda yıllardır görünmeyen bir artış ve alım gücünde ciddi bir düşüş görünmeye başlandı. Benzin fiyatları savaştan önce neredeyse iki katına çıkmış ancak devlet desteğiyle bir miktar düşürülmüştü. Tüm temel tüketim maddelerine yapılan zamlar göz önüne alındığında ücretlere yapılan zamlar aynı oranda gerçekleşmedi. Bunun üzerine alım gücü düşen işçi ve emekçiler ücretlerinde gözle görünür bir iyileştirilmeye gidilmesi ve asgari ücretin arttırılması talebiyle lokal grevlere başladılar. Bu grevlerle birlikte genel tepkiyi yansıtmak için 29 Eylül günü genel grev yapılmış, on binlerce işçi sokaklara çıkmıştı. Eğitim, enerji, ulaşım, özel sektör ve daha birçok işkolundan işçiler büyük bir katılımla taleplerini dile getirmişlerdi.
Aynı zaman diliminde Total Enerji ve Esso-ExxonMobil’e bağlı 8 rafinerideki işçiler de ücretlerine %10 zam yapılana kadar grev yapacaklarını ilan ettiler ve greve çıktılar. Bu sebeple Kuzey Fransa’da ciddi bir akaryakıt sorunu yaşanmaya başladı. Benzinliklerde oluşan uzun kuyruklar grevin etkisini gözle görünür bir hale getirdi.
Grevci işçiler, Total Enerji’nin 2022 yılının ikinci çeyreğindeki dünya çapındaki kârının 17,9 milyar dolar olduğunu ve bu kârın işçilere de yansıtılması gerektiğini ifade ederek 6 bin Euro prim taleplerinin yanı sıra ücretlerde de %10 iyileştirmeye yapılması istiyor. İşçiler %7 enflasyon farkının uygulanması ve %3’lük yıllık kârın ücretlere yansıtılması talebiyle greve çıktı. Yapılan müzakereler sonucu %7'lik artış kabul edildi ancak CGT %10’luk artışta ısrarlı olacaklarını ve bu miktarı alana kadar grevi sürdüreceklerini açıkladı.
Sermaye devleti grevi kırmaya hazırlanıyor
Bu süreçte devlet ve kapitalistler grevi kırmak için yeni hamleler yapmaya başladı. “Yasal yaptırımları” bir tehdit unsuru olarak işçilerin önüne koyan kapitalistler görüşme yapılması için şantaja başvuruyorlar. Yapılan açıklamalarla “işçileri toplumun genel ihtiyaçlarını karşılamadıkları” gerekçesiyle cezayla tehdit ediyorlar. Grevci işçilerin her birinin 10 bin Euro para ve hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilecekleri söylenerek açıktan tehdit ediliyor. Total kapitalistleri %7 zammı kabul eden sendikalarla görüşmeleri sürdürürken CGT'ye toplantıya katılması için önce rafinelerdeki işgali kaldırması şart koşuyor.
Halihazırda işçiler greve devam ederken sadece CGT Sendikası greve devam kararlılığını sürdürüyor. Sol ve sosyalist örgüt ve çevreler de greve destek sunmaya devam ediyor. Devletin grevi kırmak için “toplum ihtiyaçlarını” öne sürerek ceza tehdidinde bulunması de tepkiye yol açtı. Hala birçok rafineride ya petrolün olmaması ya da dağıtımın sınırlı yapılması sonucu benzin istasyonları ve çevre yollar fiilen bloke olmuş durumda.
Kızıl Bayrak / Paris