Her yıl olduğu gibi bu yıl da Basel’de “Devrimci 1 Mayıs Platformu/Anti Kapitalist Blok”, 1 Mayıs hazırlıklarına erken bir tarihte başladı. Alınan kararlar doğrultusunda 1 Mayıs ön çalışmalar için hazırlanan ortak bildiri ve afişler yaygınca kullanıldı. Yanı sıra 29 Nisan günü şehrin merkezi yerlerinden biri olan Claramatte 1 Mayıs şenliği de başarıyla gerçekleştirildi.
1 Mayıs’tan yaklaşık iki hafta önce Sosyal Demokrat Parti’nin Devrimci 1 Mayıs Platformu’nu hedef alan provokatif saldırısı başladı. Parti sözcüsü “Bu yıl ‘Siyah Blok’ şiddet uygulayacak, onları resmi 1 Mayıs kortejine almayacak, yürütmeyeceğiz” biçiminde bir açıklama yaparak Basel polisine bulunmaz bir fırsat sundu. Nitekim hem polis hem burjuva medya kamuoyuna benzer açıklamalarda bulundu. Sendika ağaları da buna çanak tuttu. Devrimci 1 Mayıs, bu tutumu ortak bir açıklamayla teşhir etti. Sendika ve sosyal demokratların tabanında da tepkiler oluştu. 1 Mayıs’a birkaç gün kala provokatif ve saldırgan açıklamalar geri alındı ve birlikte yürüneceği açıklandı. Ancak sosyal demokratlar hain rollerini oynamış, polise saldırı için bahane sunmuştu.
Dolayısıyla Basel polisi hazırlığını yapmıştı. 1 Mayıs günü Basel’in dışındaki kentlerden polis ve tomalar, ambulanslar takviye edilmişti. Birçok sokak kapatılmış, helikopterler tepede uçuruluyordu.
1 Mayıs günü kararlaştırılan programın uygulanması için sendikaların sabah saat 10.00’da toplanma çağrısı yaptığı 1 Mayıs alanına, Devrimci 1 Mayıs Platformu da saat 09.30’da toplanma çağrısı yaptı. Polis terörü ise sabah erken saatlerde başladı. Yaklaşık 20 kişinin tutuklandığı haberi alındı. Belirtilen saatte sınıf devrimcileri de alandaydı ve platform bileşenlerinden Devrimci İnşa’dan bazı arkadaşlar hariç alana öteki platform bileşenleri henüz ulaşamamıştı. Toplanma alanının sokakları tutulmuş, alanda ise gruplar halinde “diyalog timi” denilen polis grupları dolmuştu. Sabahki polis terörü ise özellikle Devrimci İnşa grubunu hedef almıştı. İlgili grupla birlikte ses cihazlarının olduğu araba alana taşındı. Sendikaların önünde yürüme kararı alındı ve en önde konumlanmak isterken sendikaların önde hazırlık yaptığı görüldü. Ancak sendikalar Devrimci 1 Mayıs Platformu'nun önde yürüyebileceğini gönüllü olarak kabul ettiler.
En önde açılan ortak pankartın hemen ardından da sınıf devrimcileri ‘’Emperyalist saldırı ve sömürüye karşı işçilerin birliği, halkların kardeşliği için mücadeleye!” şiarlı Almanca pankartıyla kortej oluşturdu. Slogan, marşlar ve yapılan konuşmalarla yürüyüşün başlama saati beklendi. Saat 10.30’da coşkulu sloganlarla yürüyüşe geçildi. Birkaç yüz metre yüründükten sonra polis ön korteji kitleden ayırma saldırısına geçti. Birkaç yüz kişi kitleden koparılarak çembere alındı. Çemberin dışında kalan kitle ise alanı terk etmeyerek ablukanın kaldırılmasını istedi. Akşam saat 17.00’ye kadar abluka kaldırılmadı ve kuşatmaya alınan kitleye ara ara gaz ve plastik mermi saldırısında bulunuldu. Saldırıda birçok kişi fenalaştı ve hastaneye kaldırılanlar oldu. Polis gönüllü kimlik kontrolü yapmayı kabul edenleri bırakacağı açıklamasında bulundu. Bu çağrıya kayda değer bir kitle karşılık verdi. Bekleme süresi boyunca sloganlar, devrimci marşlar susmadı. Çembere alınan kitlenin hep birlikte Enternasyonal'i söylemesi coşkuyu daha da artırdı. Yapılan konuşmalarla polis terörü sistematik olarak teşhir edildi.
Kuşatmanın dışında kalan kitle dayanışma amacıyla alanı terk etmedikleri gibi birçok kez polis ablukasına yüklendi ve polis terörüyle karşılandılar. Alt kademe sendikacılar ve işçiler de alanı terk etmeyerek anlamlı bir dayanışma örneği sergilediler. 1 Mayıs’ın bitiş alanında önceden hazırlıkları yapılan yiyecek ve içecek stantları anıda polis kuşatmasında olan alana taşındı. Kuşatma alanında birçok kişi saldırıyla birer birer göz altına alındı. Polis terörü gün boyu militan bir direnişle yanıtlandı. Akşam saat 18.00 civarında gözaltılar serbest bırakıldı. Gözaltında olanları karşılamak ve polisi protesto etmek amacıyla bir grup kitle karakol önünde sloganlarla bekledi. Sonradan ise polis kitlenin yürümesine izin vermek zorunda kaldı. Tüm gün süren polis terörüne rağmen bin kişilik bir kitle büyük bir coşku ve öfkeyle yürüyüşe geçti ve bitiş alanına vardı. Polis terörü 1 Mayıs’ın militanca kutlanmasını engelleyemedi.
İzinli bir yürüyüş ve meşru bir mücadele günü polisin provokatif ve saldırgan tutumuyla kriminalize edilmek istendi. Ancak bu başarılmadı. Platform, demokrasinin vitrini kabul edilen İsviçre demokrasisini ve polis terörünü teşhir edecek hukuki çabayı da kapsayan bir çalışma programı çıkarma hazırlığı içindedir.
Kızıl Bayrak/Basel