27 Ekim Pazar günü saat 14.00’de Ekim Devrimi’nin 105., TKİP’nin kuruluşunun 24’cü yılını kutlamak amacıyla “Sosyalizmin zaferi için devrimci sınıf ve devrimci parti” şiarıyla Basel’de kitlesel bir etkinlik düzenledik. Hazırlığı kısa bir zaman dilimine sığdırmak durumunda kalınan etkinliğin içeriğinden, katılımın güvencelenmesine kadar anlamlı bir kolektif emek ortaya konuldu. Bizi aşan bir dizi sınırlayıcı faktörün sonucu olarak hedeflediğimiz kitlesel katılımı sağlayamadık. Buna karşın yaklaşık 150 kişi katıldı ve etkinliği ilgiyle izledi.
Etkinlik kısa sunumla açıldı. Sunumun ardında devrim ve sosyalizm davasında ölümsüzleşenlerin anısına saygı duruşu yapıldı. Sonrasında, Ekim Devrimi’ni, bunalımları, savaşları, sınıf ve kitle hareketlerini, isyanları konu alan ve bunu da sınıf devrimcilerinin gelişim süreçleri ve sınıf içindeki çabalarıyla (Greif, Metal Fırtınası vb.) birleştiren sinevizyonun gösterimi yapıldı.
Sinevizyon gösteriminden sonra etkinliğin konuşmasını yapmak üzere söz, konuşmacı yoldaşa bırakıldı. 20. yüzyıl, Ekim Devrimi bağlamında temel çizgiler üzerinden özetlendi. Ekim Devrimi’nin yarattığı büyük sarsıntının dünya ölçüsünde yarattığı etki ve sonuçlara dikkat çekildi. Ekim Devrimi’nin açtığı çığırda devrim fırtınasının 60’lı yıllara kadar devam ettiği vurgulandı.
Konuşmada kapitalizmin çok yönlü bunalımlarını yeni bir savaşlar dönemine girişin tamamladığı vurgulandı ve bunlar temel çizgiler üzerinden özetlendi. Ortadoğu ve Kürt sorunu üzerinden giderek gündemdeki sınır ötesi operasyonlara ve bunun içteki ve dıştaki hedeflerine işaret edildi. Kapitalizmin barbarlığının insanlığın ezici çoğunluğu üzerinde bir karabasana dönüştüğü bu süreçte dünyanın dört bir yanında işçilerin, emekçilerin, ezilen halkların sürekli bir direniş içinde oldukları belirtildi. İlerici insanlığın kapitalist barbarlığa karşı bir çıkış aradığı, dünya ölçüsünde yaşanan toplumsal ve sosyal sarsıntıların da bunu kanıtladığı ifade edildi.
Bunalımlar ve savaşlar üreten koşulların kaçınılmaz olarak devrimler de ürettiğine değinen konuşmacı, yeni bir devrimler döneminin geleceğini dolaysıyla devrimci partinin görevinin devrime hazırlanmak olduğunu dile getirdi. Hazırlığın ne anlama geldiğine değinildi ve işçi sınıfının kapitalist toplumdaki benzersiz yerine vurgu yapıldı. Türkiye’nin gelmesi kaçınılmaz olan yeni devrimci yükselişine işçi sınıfının damgasını vuracağı ve yeni bir devrimci yükseliş döneminin neden sınıf devrimciliği dönemi olacağı açıklanmaya çalışıldı.
Dolaysıyla partimizin bütün dikkatini işçi sınıfı çalışmasına verdiği, pratik çaba ve enerjinin büyük bölümünün sınıfı devrimcileştirmeye, onu bağımsız ve örgütlü bir güç olarak devrimci sınıf savaşına yöneltmeye ayrıldığı belirtildi. Partiyi devrimci sınıf hareketi zemininde yıkılmaz bir güç haline getirme ihtiyacının altı çizildi. Bu bilinçle hareket edildiği, bunun gereklerine uygun davranıldığı vurgulandı.
Konuşmanın ardında bir kadın dostumuz şiir dinletisi sundu. Dostlarımızın sunduğu müzik dinletisiyle etkinliğimiz sonlandırıldı.
Katılımcıların etkinlik bitiminde ve sonrasında verdikleri tepkiler, yaptıkları değerlendirmeler bizi fazlasıyla onurlandırdı.
Etkinliğe MLKP, TKEP/L, Partizan ve PDD'den katıldı. PDD yazılı bir mesajla etkiliği selamladı.
Basel’den sınıf devrimcileri