Berlin’de düzenledikleri konferansla Libya’ya yönelik emperyalist müdahalelerini “arabulucu” pozuna büründürmeye çalışan Alman emperyalistleri riyakarlıkta sınır tanımıyor. Silah tekelleriyle Libya’daki savaşı körükleyen Alman devletinin bu ülkeye ilgisi artmış görünüyor. Örneğin Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Fransız ve İtalyan mevkidaşları Jean-Yves Le Drian ve Luigi di Maio ile AB’nin Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile Libya’yı görüştü.
Dörtlü toplantı sonrasında açıklama yapan Heiko Maas, Libya’da şiddetlenen çatışmalardan “endişeli olduklarını” öne sürdü. Çatışan tarafları, geçen aylarda yapılan Berlin konferansı hedeflerine uymaya çağırdı.
Görüşme sonrasında Libya’daki duruma ilişkin açıklama yapan Maas, Nisan ayından itibaren Libya’da artan çatışmaları eleştirerek kaygılarını dile getirdi. “Özellikle de Trablus kent merkezi ile havalimanına yönelik saldırıları ve sivil kurbanların artmış olmasını kınıyoruz” dedi.
“Krizin askeri yollardan çözülebileceği yanılgısı içinde olunmasından” yakınan Maas, “Berlin Libya konferansı ile başlayan süreç devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Çatışmayı sona erdirmek için diplomatik çabaların devam edeceğini öne süren Alman emperyalizminin sözcüsü; Berlin konferansının “sürdürülebilir bir ateşkes, herkesi kapsayan siyasi çözüm ve ülkenin toprak bütünlüğünün korunması” hedeflerini savunduklarını iddia etti.
Ayrıca birkaç gün önce başlayan AB-Akdeniz İrini misyonundan da söz eden Maas, Libya’ya yönelik silah ambargosunun uygulanmasının önemine işaret etti. Oysa Maas’ın temsil ettiği Almanya; savaşı körükleyen Türkiye, Katar Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'a 1 Ocak 2020'den 4 Şubat'a kadar 4 milyon 300 bin avroluk yeni silah satışına izin verdi.
Berlin konferansında, Libya’daki tarafları destekleyen tüm yabancı güçlerin, çatışan tarafları desteklemeye son vermeleri ve BM silah ambargosuna uyulması gerektiğini taahhüt etmişlerdi. Ancak buna rağmen ambargo delinerek silahlar Libya’ya akmaya devam ediyor ve çatışmalar şiddetleniyor.
Batılı emperyalistlerin desteği ve bölgedeki işbirlikçileri aracılığıyla 9 yıldır süren savaşla Libya yıkıma uğratıldı. NATO eliyle yapılan ve Kaddafi’nin devrildiği 2011 yılındaki emperyalist saldırıdan bu yana iç çatışmalar sürüyor. Başkent Trablus’taki çatışma ise, son zamanlarda yeniden yoğunlaşmış durumda. BM’ye göre, Ocak ayı ortasında müzakere edilen ateşkes 850’den fazla kez ihlal edildi..
2014 yılından itibaren özellikle de doğu bölgelerini kontrol altında tutan General Halife Hafter, Trablus merkezli ‘Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne karşı savaşıyor. Katar’la birlikte Türkiye, Trablus’taki kukla Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne destek verirken, Rusya, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri Hafter’in yanında yer alıyor. AKP-MHP rejimi, son aylarda hem Suriye’den cihatçı transferi yaptı, hem silah sevkiyatına devam etti hem insansız hava araçlarıyla doğrudan savaşa dahil oldu. Bu ise çatışmaların daha de şiddetlenmesine neden oldu. Ankara’daki rejim, halen ateşkes önerilerini geri çevirerek yangına körükle gidiyor.