Rejimin savaş tehditleri Libya’ya uzandı

Milyonlarca emekçiyi sefalete sürükleyen AKP-MHP rejimi, Suriye’den sonra Libya savaşına da batarak, milyarlarca lirayı bu işgalci savaşlarda çarçur ediyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 22 Mayıs 2020
  • 15:18

AKP-MHP rejiminin savaş çığırtkanlığı ne koronavirüs salgını ne ekonomik kriz tanıyor. İçeride beka krizi yaşayan rejim, savaş kundakçılığı yaparak binlerce mil ötedeki Libya’yı tehdit ediyor. O kadar pervasız ki, hem savaşa giriyor hem çatışmaları körüklüyor hem ateşkes çabalarını baltalıyor hem de Libya’dan bir parça koparmak istiyor. Ancak bu kadarı bile saray rejiminin histerisini dindirmiş görünmüyor. 

***

Koronavirüs salgını yayılırken Libya’da çatışan tarafların ateşkes ilan etmeleri için girişimlerde bulunuldu. Saray rejimi destekli Trablus’taki kukla hükümet ateşkes önerilerini reddetti.

Trablus’taki kukla el Serrac hükümeti, Türk ordusunun da katkılarıyla Ramazan ayı başladığında savaşı şiddetlendirdi. Saray rejiminin doğrudan savaşa dahil olması, kukla hükümetin bazı bölgeleri ele geçirmesine fırsat sağladı. General Hafter’e bağlı güçler, Türk ordusunun saldırıları sonucu kayıp vererek bazı bölgelerden çekildiler. Savaşta doğrudan taraf olan AKP-MHP rejimi, uluslararası anlaşmaları ayaklar altına aldı. Zira BM Libya’ya silah satışını yasaklamışken, saray rejimi ordusuyla savaşa dahil oldu.

Bu pervasızlığa tepki gösteren Halife Hafter’e bağlı güçler bir açıklama yaptı. Açıklamada, “işgalci güç” diye nitelenen Türk ordusu mevzilerinin hedef alınacağı belirtildi.

H. Hafter’e bağlı güçlerin açıklamasını savaş çığırtkanlığını yükseltmek için bir fırsat sayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Libya’daki Türk çıkarlarının hedef alınması halinde bunun çok ağır sonuçları olacak ve darbeci Hafter unsurlarını meşru hedef telakki edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz” tehdidini savurdu.

Bu tehdidin savaşı daha da şiddetlendirmek dışında bir işlevi olamaz. Zira Türk ordusu zaten Hafter güçlerini hedef alıyor. Son çatışmalarda Trablus’taki kukla hükümetin “başarısı” saray rejimi ordusunun doğrudan savaşa katılmasının sonucuydu. H. Aksoy’un savurduğu tehdit, zaten savaşın içine batmış bulunan saray rejiminin içine yuvarlandığı histerinin ne kadar şiddetli olduğunu gözler önüne seriyor.

Milyonlarca emekçiyi sefalete sürükleyen AKP-MHP rejimi, Suriye’den sonra Libya savaşına da batarak, milyarlarca lirayı bu işgalci savaşlarda çarçur ediyor. Salgına karşı sözde önlem alırken işçi sınıfı ve emekçileri yok sayan bu rejim, şimdi de milyarlarca lirayı savaşa akıtarak emekçilerin sefaletini daha da derinleştirecek adımları pervasızca atıyor. Elbette bu histerinin en ağır bedelini Libya halkı ödüyor.