Güçlü Alman sermaye gruplarının ekonomik çöküş konusunda ciddi şekilde endişelendikleri dışa vuruyor. Federal Ekonomi Bakanlığı'nın 6 Ağustos'ta Yeşillerin Federal Meclis üyesi Katharina Dröge'nin sorusuna verdiği yanıt bunu bir kez daha gözler önüne serdi.
jungeWelt’in haberine göre, bakanlığın yanıtında, Lufthansa'nın kurtarılmasından sonra, Ekonomik İstikrar Fonu'na (WSF) neredeyse 60 şirketin başvurduğu ve bunlardan 14'ünün ise kısmen kamulaştırılmak istedikleri bilgisi yer aldı.
Yeşiller grubunun ekonomi politika sözcüsü Dröge, “Bu kadar çok büyük şirketin devlet desteğine güvenmesi, durumun ciddiyetini bir kez daha gösteriyor” diye yorumladı.
Hangi şirketlerin WSF’ye başvurdukları açıklanmasa da, bakanlığın verdiği cevap kapitalist tekellerin içerisinde bulundukları durumu göstermesi bakımından önemlidir.
Korona salgınının ekonomik sonuçlarını, özellikle de en büyük sermaye grupları için hafifletmek ve sistemin krizden geçmesini sağlamak için Mart sonunda başlatılan WSF'ye, 600 milyar avro kaynak ayrıldı. Bunun 100 milyar avrosu doğrudan yatırımlar için ayrılırken büyük kısmı ise zor durumdaki büyük kapitalist tekellerin kurtarılmasına tahsis edildi. WSF tarafından kapitalist tekellere sağlanan destek istihdamı koruma gibi bir kısım kurallar içerse de bunların hiçbir bağlayıcılığı olmadığı Lufthansa örneğinde görüldü. Kurtarma fonundan 9 milyar doları 1 Haziran'da kasasına koyduktan sonra Lufthansa kapitalistleri, çalışanlarının yüzde 20’sinin işine son verileceğini açıkladı.