Mardin Valisi Mustafa Yaman ilk olarak Kasım 2016’da, Ahmet Türk'ün yerine kayyım olarak atanmıştı. Ahmet Türk, 31 Mart seçimlerinde yüzde 54,7 oy alarak yeniden belediye başkanı seçildi. Ancak İçişleri Bakanlığı, 19 Ağustos’ta Ahmet Türk’ü görevden alıp yerine yeniden valiyi yani Mustafa Yaman’ı kayyım olarak atadı.
Birkaç gündür söz konusu ‘kayyım valinin’ eski kayyımlığı döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP’li bazı bakanlara milyonlarca lira değerinde kuyum hediye ettiği ortaya çıkınca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu her zamanki nakaratını tekrarlamaya başladı.
Elinde bir belge bile olmadan HDP’li belediye başkanlarını “Kandil’e para göndermekle” suçluyor ancak kendisine verilen hediyelerin, yemeklerin faturaları ortaya çıkınca “Köşeye sıkışan terör örgütü yandaşlarının iyici hırçınlaşarak itibar suikastine girişti” diyor.
Olay aslında yeniymiş gibi duruyor ama o kadar da yeni değil. Ahmet Türk, belediye başkanlığını yeniden kazandıktan yaklaşık bir ay sonra kimi usulsüzlükler ve kabarık faturalar zaten açıklanmıştı. Ama ne hikmetse sayın Soylu o zaman bu faturaları duymamazlıktan gelmişti. Kaldı ki o faturalarda kendisi adına verilen yemek de vardı. Hem de ne yemek!
Hadi biraz yakından bakalım…
Mayıs ayı başlarında Mardin belediyesini 1 milyar TL’nin üzerinde borçlandıran kayyımın, kentte ağırladığı AKP’li bakanlar, milletvekilleri ve yöneticiler için toplamda 1 milyon 436 bin 345 TL “yemek bedeli” olarak harcama yaptığı ortaya çıkmıştı.
O yemeklerden biri de Süleyman Soylu içindi. Hem de 31 Mart yerel seçimlerine birkaç gün kala verilmişti. 28 Mart’ta Mardin’e giden çok fazla heyet dikkat çekiyor. Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı A. Haluk Dursun, Eski Ulaştırma Bakanı ve Kars Milletvekili Ahmet Arslan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve heyeti… Ha bir de o gün sivil toplum günleri etkinlikleri söz konusuymuş kentte! Ve bunların hepsi için ayrı ayrı yemek bedeli olarak binlerce lira gösterilmiş. En yüksek “hizmet bedeli” de Soylu ve heyeti için ödenmiş. 247 bin TL (KDV hariç).
Özellikle vurgulamak gerekir ki tarih 28 Mart. Gelin görün ki Soylu dün kendisini arayan Ersoy Dede’ye “kayyım döneminde bir defa olsun belediyeye gitmediği gibi bölgeyi ziyaretlerinde de tek bir hediye dahi almadığını” söylüyor. Aynı Soylu ardından Ahmet Hakan’a konuşuyor:
“Mardin belediyesinin tek bir etkinliğine katıldım, o da bir iftar davetiydi…”
Oysa Ramazan 6 Mayıs’ta başlamıştı. Yani 28 Mart’ta bir iftar verilmiş olması söz konusu olamaz.
Fırat Silver’den alındığı gösterilen yaklaşık 40 bin liralık hediyenin tarihi ise 4-6 Aralık 2016…
Tabii bir de 13 Haziran 2017 tarihli Turkuazlar Turizm’e ait tutarı 52 bin 864 lira fatura söz konusu. Dört günlük geziye ait olan ve belediyeye kesilen faturanın üstünde Süleyman Soylu notu yazıyor. Söz konusu fatura, 4 minibüs kira bedeli olarak düzenlenmiş.
Bakan bey hangi tarihlerde gitti Mardin’e? Sorunu sadece hediye olarak sunup onu da “teröre” bağlıyor ama söz konusu başka faturalar da var.
Yemek ve araç bedelleri söz konusu olunca susup ‘hediye’ olunca konuşan Bakan, “bu konunun araştırılması için talimat verdiğini” söylüyor. Oysa bakın ilk faturalar ortaya çıkmaya bakınca kayyım vali Mustafa Yaman ne demişti:
“Ahmet Türk, görevde bulunduğu süre zarfında hangi devlet büyüğümüzü Mardin’de ağırlamıştır. Mardin’e katkı ve hizmet sağlayacak hangi heyetleri ve görevlileri kabul etmiştir. Ahmet Türk’ün görev yaptığı süre boyunca oteller, iş yerleri, dükkânlar kapanmaktaydı. Kayyum döneminde hem devlet büyükleri hem de Mardinimizin gelişmesi, huzurun sağlanması ve yapılan çalışmalara katkı sağlayacak çok sayıda heyet ilimizde ağırlandı.”
Aynı kayyım valinin bugünkü sözlerini de zaten biliyorsunuz. “Ufak tefek hediyeler” verilmiş, “gelen heyetler kalabalık olunca bu ufak meblağlar farklı yekun tutabilirmiş”!
Seçilmiş belediye başkanlarını görevden alıp, yerlerine belediyeleri borç batağına sokan, milyonlarca liralık usulsüz harcama yapan, belediyeleri yağmalayan kayyımları yeniden atayıp sonra da kalkıp “terörle mücadele” derseniz buna kendinizi bile inandıramazsınız artık.
Hani geçtim yemekleri, baklavaları, telkarileri görevden alınan Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan eski kayyım döneminde içeriği boşaltılıp çürümeye terk edilen Kültür Merkezi’nin halini anlatırken ne diyordu:
“Kültür Merkezi’ndeki ses sistemini çalmışlar. Kamelyayı bile çalmışlar…”
Sahi bir insan kamelyayı niye götürür? Bunun da “terörle mücadele” ile bir ilişkisi var mı acaba?!
Artı Gerçek / 28.08.19