Evet, Johann Georg Elser dünyayı değiştirebilirdi, şayet faşist lider 8 Kasım 1939’da Münih’teki Bürgerbräukeller’deki konuşmasını 13 dakika önce bitirmemiş olsaydı.
Ama olmadı. Faşist lider planlananın aksine konuşmasını dakikalar önce bitirip Berlin trenine binmek üzere tren garına hareket edince hazırlığı yıllar süren suikast da nihai hedefine ulaşamayacaktı.
Suikast bir ilkti. Yıllar boyunca her ayrıntısı ilmek ilmek örülmüştü. Nazi karanlığının sadece Almanya’yı değil, bütün bir Avrupa’yı sarmalamaya başladığı siyasi iklimde gerçekleşmişti. Naziler gücünün zirvesindeydi. Hitler adım adım insanlığı felakete sürükleyecek adımları peş peşe atıyordu.
O gün de tüm Nazi liderleri her yıl yaptıkları gibi Münih Birahane Darbesi’ni kutlamak için toplanmıştı. Birahane Darbesi Hitler faşizminin yolunu açan bir vakaydı. Bu nedenle Naziler için simgesel önemi büyüktü.
Elser, bombasını 21.20’de patlayacak şekilde kurmuştu. Ancak faşist lider üç bin kişinin önündeki konuşmasını 21:07’de bitirince her şey değişecekti. Duvarın kolonlarına yerleştirilen bomba “Höllenmaschine” yani “cehennem makinası” Hitler salondan ayrıldıktan sonra patlayacaktı.
Bürgerbräukeller’deki suikastte Adolf Hitler ve beraberindeki Joseph Goebbels, Reinhard Heydrich, Rudolf Hess, Hermann Esser ve Heinrich Himmler gibi Nazi liderleri kurtulsa da 8 kişi ölecekti. Bir o kadar da Nazi üyesi yaralanacaktı.
Suikasttan sağ kurtulan Hitler, sonrasında milyonların yaşamına yol açacak, insanlık tarihinin en karanlık dönemine imza atacaktı.
Hitler’e karşı büyük direniş gösterdi
Hermaringen doğumlu Elser, bir marangozdu. Ağaç İşçileri Sendikaları Federasyonu üyesiydi. Almanya Komünist Partisi’ne (KPD) yakın Kırmızı Cephe Savaşçıları Derneği’ne katılsa da partiye üye değildi. Komünistlere sempati duyuyordu. O tarihlerde Hitler’in durdurulması için kafa yoran onlarca Almandan birisiydi.
Nazizm’e karşı ülke genelinde onlarca örgüt faaliyet gösteriyordu. Ülkenin yıkımını gören solcular, sosyalistler, komünistler ve diğerleri Avusturya’dan gelen bu faşisti durdurmak, alaşağı etmek için çırpınıyordu.
Elser’in amacı savaşı durdurmaktı. Bunun için de Nazi liderini her ne pahasına olursa olsun durdurulması gerekiyordu.
Şayet başarılı olsaydı sadece Avrupa’nın değil dünyanın da kaderini değiştirecek olan suikasttan bugüne adı tarihe kazınan isimsiz kahramanlar kaldı.
Elser, suikasttan sonra İsviçre’ye kaçarken sınırda yakalanır. Gestapo’nun aylar süren işkenceli sorgusuna maruz kalır. Dachau toplama kampında özel hücrede tutulur. İkinci Dünya Savaşı’nın bitimine haftalar kala 9 Nisan 1945’te başından vurularak öldürülür. Öldürüldüğünde 42 yaşındaydı.
Adları tarihe yazılan kahramanlar
Hitler ve Nazi partisi üyelerinin, Münih Birahane darbesinin yıl dönümünü kutlamak için buluştuğu salonda gerçekleştirilen bombalı suikastın üzerinden 82 yıl geçti.
Gözden kaçan tarihsel bir takım kırılma anları vardır. Gerçekleşmesi halinde dünyanın kaderini değiştirebilecek anlardır bunlar. Ve de aynı şekilde değeri yeterince bilinmeyen tarihsel figürler. Elser de bunlardan birisidir. Tıpkı Münih Üniversitesi’nde Hitler karşıtı bildiri dağıttıkları için idam edilen Beyaz Gül Direniş Hareketi’nin kurucuları Hans Fritz Scholl ve kardeşi Sophie Scholl gibi.
Öldürülüşünden 80 yıl sonra Elser’in doğduğu Hermaringen’de adına yapılan anıtın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Elser’i Nazi faşizmine karşı en büyük direnişi gösteren kişi olarak değerlendirerek şöyle diyecekti: “Georg Elser özel bir insandı. Sıradan bir vatandaş değildi. Elser 20. yüzyılın büyük, hem de çok büyük bir insanıydı. Onun anması uzun süre küçük tutuldu.”
Scholl Kardeşler, Elser ve daha niceleri. İnsanlık, bedelini canlarıyla ödemek zorunda kalan bu antifaşist kahramanlara çok şey borçlu. Türkçe’ye “Hitler’e Suikast” olarak çevrilen “Elser-Er hätte die Welt verändert- Elser-Dünyayı Değiştirebilirdi” filmi yarım kalan suikastı başarıyla beyaz perdeye aktarır.
BirGün / 09.11.21