Paylaşım, güç, nüfuz savaşlarının en sıcak bölgelerinden olan Asya-Pasifik’e büyük bir yığınak var. Özellikle Batı Pasifik’te tehlikeli bir askeri rekabet yaşanıyor. Çin ile ABD’nin en büyük kapışma mecralarından birine dönüşen Pasifik’te askeri politik hamleler peş peşe geliyor. Güney Çin Denizi’nde Çin’i sıkıştırmak isteyen ABD her geçen gün baskı ve provokasyonlarını artırıyor. Tahkimatını sürdüren ABD liderliğindeki Batılı aktörler manevra üstüne manevra yapıyor. Güney Çin Denizi’nde Çin’i sıkıştırmak isteyen ABD her geçen gün hamle üstüne hamle yapıyor. Bu denizde ABD ve Çin donanmalarına bağlı gemiler ve savaş uçakları sık sık çatışmanın eşiğinden dönüyorlar.
Batı Pasifik’teki Guam adasındaki ABD Deniz Üssü bölge stratejisinin merkezi. Guam - Hawaii’den sonra - ABD ordusunun Pasifik’ten Çin’e doğru giden yolda ikinci önemli durağı. Papua Yeni Gine’nin kuzeyinde ve Pasifik’te Filipinler’in doğusunda yer alan Guam, büyük stratejik öneme sahip. Birleşmiş Milletler tarafından “Kendi Kendini Yönetmeyen Bölge” olarak listelenen, aslında sömürgelikten kurtarılacak bir alan olarak sınıflandırılan ada, iki önemli ABD üssüne ev sahipliği yapıyor: Andersen Hava Kuvvetleri Üssü. Burası Çin’e yönelik saldırıların yapıldığı Andersen Hava Kuvvetleri Üssü. Apra Limanı’ndaki Guam Deniz Üssü’nün yanında ikinci büyük üs.
ABD silahlı kuvvetleri Japonya, Güney Kore, Filipinler gibi müttefikleriyle beraber yaptığı manevralarla Çin’i Doğudan Pasifik hattından sıkıştırma arayışında. Rusya etkisi nedeniyle Batı’dan ve kuzeyden bu kuşatma stratejisi için en işlevsel hat doğu ve güney cephesi kalıyor.
Bir tatbikat bitmeden diğeri başlıyor. “Forager 21”, “Talisman Saber”, “Pacific Griffin”, “Pacific Iron” bunlar ABD silahlı kuvvetlerinin şu anda Pasifik’te yürütmekte olduğu veya henüz tamamlamış çeşitli savaş tatbikatlarından sadece birkaçı.
Almanya, İngiltere cepheye
Müttefik devletlerin askerleri bunların birçoğunda yer alıyor ve müttefik devletlerin paylaşımdan daha fazla pay kapmak ve kendi küresel çıkarları için düzenlediği manevralar da var. Bunlardan birisi de İngiltere ve Fransa gibi denizaşırı emperyalist güçlerin gölgesinde kalsa da Almanya. Transatlantik ittifakın yeniden canlandırılmasıyla Berlin ABD istekleri doğrultusunda küresel siyaset sahnesinde daha fazla rol almaya başlayacağının işaretlerini verdi. Bu biraz da Kuzey Akım-2 boru hattının diyeti olacak gibi.
Doğu Asya ve Pasifik sularında görev yapacak Bavyera fırkateyni dün Almanya’nın kuzeyindeki Wilhelmshaven limanından yola çıktı. Alman sol gazete Jungewelt’ten Jörg Kronauer’in yazdığı gibi “Bayern” zararsız bir eğitim gezisine çıkmıyor, büyük bir askeri yığınağın yapıldığı, savaş baltalarının çıkarıldığı bölgeye gidiyor.
ABD’nin 11 Temmuz’da başlattığı Forager 21, tatbikatı hafta sonuna kadar devam edecek. ABD silahlı kuvvetlerine göre, bu “Defender Pacific 21” bağlamındaki ana tatbikat. Bu da, büyük ABD birimlerinin her yıl Atlantik üzerinden Rusya sınırına doğru yer değiştirdiği ana manevra olan “Defender Europe”un karşılığı. Defender Pacific ise Çin’e doğru yürüyüşün provasını yapıyor.
İngiltere, geçen haftalarda kalıcı olarak Asya Pasifik’e iki savaş gemisi konuşlandırma kararı aldı. İngiliz emperyalizmi bir süredir, ABD’nin yanında bölgede daha fazla rol alma arayışında. Çin’e karşı Japonya ile bağlarını daha da güçlendirmeye çalışıyor. Eylül ayında Queen Elizabeth uçak gemisi ve eskort gemilerinden oluşan savaş görev grubu Asya Pasifik’te göreve başlayacak. İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace geçen günlerde Japon mevkidaşı Nobuo Kishi ile Tokyo’da bir araya gelmişti.
Dünyanın yeni ağırlık merkezi
ABD liderliğindeki Batı emperyalizminin askeri yığınak yaptığı Asya Pasifik bölgesi dünyanın yeni ekonomik ve siyasi güç merkezi. Obama ve sonrasındaki tüm ABD başkanlarının tüm ulusal güvenlik stratejilerinde bu durum açıkça belirtiliyor. Ortadoğu, Afganistan, Orta Asya’daki askeri önceliğin yerine ağırlığın Pasifik’e kaydırılması büyük kapışmanın yeni cephesini işaret ediyor.
Asya Pasifik Bölgesi, dünya nüfusunun yüzde 40’ını, küresel ticaret hacminin yüzde 30’unu ve dünya ekonomik büyüklüğünün yüzde 23’ünü kapsıyor. Dünya ekonomisindeki büyümenin yüzde 60’ını, Asya-Pasifik ülkeleri sağlıyor. Dünyanın en büyük üç ekonomisi, ABD, Çin, Japonya Pasifik’te. Tarihte ilk defa, Pasifik üzerinden yapılan ticaret, Atlantik’i geçti. 21’nci yüzyılın bir “Pasifik Yüzyılı” olması öngörülüyor. Bering Boğazı’nın da zamanla deniz ticaret trafiğine açılacak olması bütün askeri, ticari, jeopolitik dengeleri değiştirecektir.
Paylaşım, güç savaşının bu yeni evresi, yüzyıl öncesindekinden de daha büyük, tehlikeli kırılmalara işaret ediyor... Saflar netleşiyor, cephe hatları tahkim ediliyor...
BirGün / 03.07.21