(TKİP VII. Kongresi Bildirgesi’nin “Sınıf Hareketi” başlıklı 4. ana bölümüdür...)
2015 sonbaharında toplanan TKİP V. Kongresi, kendisini önceleyen iki önemli direnişin, Greif Direnişi ve Metal Fırtına’nın deneyim ve derslerini eleştirel bir bakış açısıyla ele alıp özetlemişti. 2018 sonunda toplanan TKİP VI. Kongresi ise, sınıf hareketinin başlıca sorunları ile sınıf çalışmamızın genel birikimi, deneyimi ve sorunları üzerine verimli tartışmalara sahne olmuş, bu tartışmalardan önemli sonuçlar çıkarılmış ve somut görevler belirlenmişti. TKİP VII. Kongresi, sınıf çalışmasının sorunlarına ilişkin bu birikimin bugün için de yol gösterici bir çerçeve oluşturduğunu vurgulamakta, konuya ilişkin güncel değerlendirmelerini ve somut kararlarını ise kendisini önceleyen bu iki kongrenin ortaya koyduğu esasların tamamlayıcısı saymaktadır:
- Yıllardır göze batar ölçüde ortada olan açık bir olguyla yüz yüzeyiz: Toplumun geneline sınıfsal konumlar üzerinden baktığımızda, ülkenin dört bir yanında birleşme, örgütlenme ve mücadele yolunu ısrarla arayıp zorlayanların hemen yalnızca işçiler olduğunu görüyoruz. Bu bir yandan mahkum edildikleri çok ağır çalışma ve yaşam koşullarına işçilerin anlaşılabilir tepkisine, ama öte yandan da bu türden bir eğilimi, ısrarı ve soluğu besleyebilen çok kendine özgü bir sınıfsal konuma işaret etmektedir.
- İşçilerin halen gösterdiği direncin belli sınırları aşamadığı, daha çok çalışma ve yaşam koşullarında çok sınırlı iyileştirmeleri hedef aldığı, bunda bile esasa ilişkin bir başarı elde edemediği ise bugünkü sınıf hareketi gerçeğinin öteki yüzünü oluşturmaktadır. Bu şekliyle hareket çok uzun yıllardır kısır bir döngü içinde kendini yineleyip durmaktadır. Bundan kurtulmanın zorunlu koşulu, işçilerin politik sorunlara yönelmesi, işçi hareketinin politik istemlere dayalı bir mücadele alanına sıçrayabilmesidir. Kendi sorunları üzerinden olduğu kadar toplumun yakıcı sorunları üzerinden de. Bu, partimizin sınıf çalışması alanında çok özel bir biçimde yoğunlaşacağı öncelikli soruna da işaret etmektedir. Gerek sorun gerekse bu yaklaşım gerçekte herhangi bir yenilik taşımamaktadır. Fakat uygulaması ve başarısı her zamankinden çok daha yakıcı, çözücü ve acil bir hal almıştır. TKİP VII. Kongresi bunun altını kalınca çizmektedir.
- Dinci-faşist rejimin yarattığı boğucu politik atmosfer, temel hak ve özgürlükler uğruna mücadeleye çok özel bir önem kazandırmıştır. Gerçekte bu alandaki sorunlar, işçi hareketinin kendine özgü ihtiyaçları yönünden de yakıcı bir hal almıştır. Örgütlenebilmek ve direnebilmek, sendikalaşabilmek ve grev hakkını etkin biçimde kullanabilmek için bile işçiler, bu mücadele alanına geçmek, temel siyasal özgürlükler uğruna mücadele etmek zorundadırlar. Aynı şekilde parti de içinden geçmekte olduğumuz dönemin özgün koşullarını göz önünde bulundurarak, sınıf hareketine politik müdahalesinde temel hak ve özgürlükler uğruna mücadeleyi özel bir biçimde öne çıkarmak durumundadır.
- Sınıf hareketine politik müdahale kapsamında güncel planda iki konu ayrıca özel bir önem taşımaktadır. Dünyada emperyalist militarizm, saldırganlık ve savaşlar sorunu ile Türkiye’de Kürt sorunu. İlkinin güncel yoğunlaşma alanları Türkiye’nin hemen yanı başındadır ve yeni bir dünya savaşı tehlikesini büyüten bir küresel gerilimin kaynağıdır. İkincisi, Kürt sorunu, Türkiye’nin iç siyasal yaşamını derinden etkilemekle kalmamakta, işçilerin şovenizmle zehirlenmesinde ve böylece düzen politikalarına yedeklenmesinde çok özel bir rol oynamaktadır. Uluslararası politikada emperyalist saldırganlık ve savaşlara karşı mücadele ile Türkiye’de Kürt halkına yönelik sonu gelmez sistematik baskılara karşı mücadele, güncel planda işçilere devrimci politik bilinç taşımanın, işçi hareketini politik bir eksende geliştirmenin iki önemli konusudur.
- Sınıf hareketine devrimci politik müdahalenin sorunlarına bu vurgular, sınıfın acil iktisadi ve sosyal sorunlarına ilişkin mücadelenin güncel önemini hiçbir biçimde azaltmamaktadır. Türkiye halen çok ağır bir iktisadi-mali kriz içindedir. İşçi sınıfı uygulanan iktisadi-sosyal yıkım politikalarının baş hedefidir. Bundan çıkan temel önemde sonuç, işçi sınıfın iktisadi ve politik mücadelesinin organik birliği ve bütünlüğüdür. TKİP VI. Kongresi buna ilişkin ilkesel ve taktik esasları bütünlüğü içinde ortaya koymuştur. Bu çerçeve bugün için de yol göstericidir.
- TKİP VII. Kongresi, sınıfa devrimci politik müdahale kapsamında, bu müdahalenin başarısı için uygun yol, yöntem ve araçlar sorunu üzerinde özellikle durmuştur. Partinin bu doğrultudaki mevcut pratiğini ve atmış bulunduğu yeni adımları gözden geçirmiş, bunların daha etkin, işlevli ve zenginleştirilerek kullanılmasına yönelik somut adımlar kararlaştırmıştır.
- TKİP VII. Kongresi, partimiz tarafından izlenen isabetli çizgiye ve harcanan yoğun emeğe rağmen, sınıf çalışmamızın hedeflenen asgari sonuçları henüz yaratamaması sorunu üzerinde özellikle durmuştur. Partinin yaklaşımlarını ve pratiğini bu çerçevede eleştirel bir bakış açısıyla gözden geçirmiştir. Yetersizliklerimizi ve kusurlarımızı hiçbir biçimde gözden kaçırmaksızın, konuya ilişkin olarak ulaştığımız şu sonucu açıklıkla ifade etmek isteriz: Dönemin günden güne ağırlaşan koşulları ile partinin elindeki güç ve imkanların sınırları bir arada değerlendirildiğinde, parti her şeye rağmen sınıf çalışmasında gerçekte başarılıdır. Yetersizliklerini ve kusurlarını aşmalı, dönemin koşullarını bir mazeret ve rehavet nedeni haline getirmekten özenle kaçınmalı, çalışmadaki ısrar ve kararlığını koruyup sürdürmelidir.
- TKİP VII. Kongresi, sınıf hareketinin güncel gündemleri konusunda metal sektöründeki TİS sürecine özellikle dikkat çekmekte, parti merkezinin ve yerel örgütlerin bu gündeme özel bir biçimde yoğunlaşmaları gerektiğinin altını çizmekte, ama bu süreci dar bir iktisadi gündem sınırlarında ele almaktan kaçınmaları, dolayısıyla süreci mümkün mertebe politik bir eksen üzerinden anlamlandırmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Aynı uyarı yeni asgari ücret, Ocak zamları ve benzer gündemler için de geçerlidir.
- TKİP VI. Kongresi, sendika bürokrasisi, özellikle de onun işçi sınıfını sermaye düzeni hesabına denetim altında tutmak şeklindeki uğursuz politik rolü üzerinde özel bir biçimde durmuş, bundan ideolojik-politik mücadele kapsamında sonuçlar çıkarmış ve partinin bu alandaki görevlerini belirlemişti. Bu çerçeve güncel önemini olduğu gibi korumaktadır. TKİP VII. Kongresi, buna iki özel noktayı eklemekle yetinmektedir:
1- Sendikal bürokrasiye karşı mücadelenin başarısı, içerik yönünden olduğu kadar sorunların ortaya konuluş tarzıyla, dolayısıyla doğru bir üslupla da sıkı sıkıya ilintilidir. Bu ikinci alandaki hatalı eğilim ve davranışlar, deneyimlerin de açıklıkla gösterdiği gibi, sonuçta sendika bürokrasisinin işine yaramaktadır. Bu konuda azami titizlik, çalışma ve mücadelenin başarısı için zorunlu bir ihtiyaçtır.
2- Deneyim geçmişin direniş süreçlerinin doğurduğu bağımsız sınıf sendikalarının çalışmaya belli zeminler ve imkanlar sağladığını göstermektedir. Bundan gerekli her durumda amaca uygun yararlanılmalı, fakat bu hiçbir biçimde işçilerin halen örgütlü bulunduğu temel sendikalardan kopmak yanlışına vardırılmamalıdır. Sendikalı işçilerin ağırlıklı bölümünü bünyesinde barındıran her sendikada etkin biçimde çalışmak durumundayız.
- Sınıf hareketine temel önemde yeni ölçüler getiren ve “İşgal, grev, direniş!” militan sloganını kazandıran Greif Direnişi’nin 10. Yılı yaklaşıyor. Sınıf hareketinin karşı karşıya bulunduğu sorunlar ve ihtiyaçlar gözetildiğinde, Greif deneyimi yol gösterici önemini koruyor. Direnişin 10. Yılı, deneyim ve derslerini yeniden incelemenin ve her yolla sınıf hareketinin gündemine taşımanın bir vesilesi olarak değerlendirilebilmelidir.
(Kasım 2023)
www.tkip.org