Yeni YÖK taslağı MEB'e sunuldu ama! - Abbas Güçlü

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 15 Ocak 2013
  • 05:45

YÖK aylardır hazırladığı yasa taslağına nihayet son şeklini verdi ve Milli Eğitim Bakanlığı’na sundu.

Peki taslığın son haline neler var. İsterseniz gelin önce YÖK’ün kendi internet sitesinde yayımlanan taslağın satır başlarına bir göz atalım:

Yeni yasa zorunlu!

* Türkiye’nin gelişen demokrasisi, büyüyen ekonomisi ve artan uluslararası gücü dikkate alındığında akademik özgürlüğü, kamu yararını ve akademik kaliteyi esas alan yeni bir yükseköğretim yasası bir zorunluluk halini almaktadır.

* Türk yükseköğretim sisteminin son yıllarda daha bir hız kazanan büyüme, çeşitlenme ve yaygınlaşma eğilimi

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) otuz yıl önce belirlenmiş görev tanımları ve kapasitesiyle üniversitelerin talep ve ihtiyaçlarına cevap üretmekte zorlanmasına yol açmaktadır. Bu konuda uzun bir süredir kamuoyunda yeni bir yükseköğretim sisteminin ve örgütlenmesinin nasıl olması gerektiğine ilişkin ciddi tartışmalar yapıla gelmektedir. Genel olarak, yeni bir sistemin ve değişimin gerekliliği konusunda ise toplumsal bir mutabakat vardır.

Evrensel kriterler

* Öneriye göre, her öğrenci eğitim öğretim hak ve hürriyetinden siyasi düşünce, dil, din, mezhep, inanç, ırk, renk, cinsiyet, kılık kıyafet tercihi ve diğer sebeplerle herhangi bir ayrım gözetilmeksizin eşit olarak yararlanacak. Hiçbir öğrenci belirtilen sebeplere dayalı olarak eğitim öğretim hakkından ve hürriyetinden mahrum bırakılamayacak.

* Her öğretim elemanı siyasi düşünce, dil, din, mezhep, inanç, ırk, renk, cinsiyet, kılık kıyafet tercihi ve diğer sebeplerle herhangi bir ayrım gözetilmeksizin serbestçe eğitim öğretim, araştırma, geliştirme, yayın yapma ve akademik faaliyetlerde bulunma hakkına ve hürriyetine sahip olacak.

* Yükseköğretim kurumları yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları, Kurulun veya yükseköğretim kurumlarının yetkili organlarının dışında kalan makamlarca hiçbir şekilde görevlerinden uzaklaştırılamayacak, öğretim elemanı mesleğinden çıkarılamayacak.

* Yabancı yükseköğretim kurumlarının Türkiye’de fakülte, enstitü, konservatuar ve meslek yüksekokulu açabilmesine, Kurulun teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile izin verilebilecek. Yabancı yükseköğretim kurumları, kendi ülkelerinin mevzuatına tabi olacak.

* Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı yükseköğretim kurumlarına kabul edilecek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerinin sayısı, kayıtlı öğrencilerin yüzde yirmi beşinden fazla olamayacak.

* Öğretim elemanlarının eğitim öğretim, araştırma ve topluma hizmetle ilgili bir yıl içinde gerçekleştirmiş oldukları faaliyetlerin tümü akademik faaliyet kapsamında değerlendirilecek. Akademik faaliyet puanlarının hesaplanmasında, akademik disiplinlerin farklı özellikleri de dikkate alınarak, kullanılacak değerlendirme ölçütlerine dair usul ve esaslar Kurul tarafından düzenlenecek.

* Yükseköğretim kurumları, ulusal ve uluslararası kalite standartlarına uygunluk açısından beş yılda bir defadan az olmamak üzere kurumsal dış değerlendirme yaptırmak zorunda olacak.

Yeni YÖK 15 üyeli

* Yükseköğretim kalite kurulu üyeleri Genel Kurul tarafından seçilen 5, Rektörler Kurulu tarafından seçilen 3, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Türkiye Bilimler Akademisi, Türk Akreditasyon Kurumu, Mesleki Yeterlilik Kurumu ve Türkiye Öğrenci Konseyi tarafından seçilen birer üye olmak üzere 15 üyeden oluşacak.

* Yardımcı doçentliğe atanmada Kurul tarafından kabul edilen merkezi yabancı dil sınavında yüz tam puan üzerinden asgari 60 puan almış olmak, doçentliğe atamada ise merkezi yabancı dil sınavında yüz tam puan üzerinden asgari 65 puan almış olma, doçent kadrosuna atanabilmek için en az iki yıl yükseköğretim kurumlarında çalışma, yükseköğretim kurumlarında profesör unvanı ile öğretim üyesi olarak atanabilmek için, doçent unvanı aldıktan sonra en az üç yılı yükseköğretim kurumlarında olmak üzere, en az beş yıl süreyle ilgili bilim alanında çalışmış olma şartı aranacak.

* Öneride, öğretim elemanlarının üniversitede çalışma esaslarına ilişkin 2 alternatif yer aldı. Birinci alternatifte, öğretim elemanlarının üniversitede kadrolu veya sözleşmeli statüde görev yapacağı, 2. alternatifte öğretim elemanlarının yükseköğretim kurumlarında kadrolu olarak ve tam gün çalışmaları esas olduğu belirtildi.

Özetin özeti: Peki bu tasarı yasallaşırsa üniversitelerin sorunlarını çözer mi? Evet demek çok zor, niye mi? Cevabı yarın...

Milliyet / 15.01.13