Yedigöl'ün akıbetini sordular

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 14 Nisan 2012
  • 16:05

(14.04.12) - Cumartesi Anneleri, 368. kez Galatasaray Lisesi önünde buluştu. Bu hafta, 10 Nisan 1981 tarihinden bu yana kayıp olan Nurettin Yedigöl'ün akıbeti sorularak, 12 Eylül davasında sadece iki kişinin değil, binlerce kişiyi katleden tüm devlet görevlilerinin yargılanması gerektiği dile getirildi.

Kayıpların resimleri ve karanfiller taşıyan kayıp yakınları, konuşmalar boyunca oturma eylemi gerçekleştirdi. Nurettin Yedigöl'ün avukatı Sedat Küçük ilk konuşmayı yaptı. Küçük, Nurettin Yedigöl'ün aynı zamanda arkadaşı olduğunu da belirterek, Faik Tarımcı'nın başında olduğu 1. Şube'de katledildiğinin ortaya çıkarıldığını, fakat cesedin gömülü olduğu yerin açıklanmadığını vurguladı. Küçük sadece görevli amirin değil, tüm görevlilerin sorumlu olduğuna vurgu yaptı.

Söz hakkı devrimci, sosyalist ve kürtlerindir

Kayıp Nurettin Yedigöl'ün diğer avukatı Eren Keskin de bir konuşma yaparak, muhafazakar-milliyetcilerin 12 Eylül mağduru olmadığına işaret etti. Keskin, 12 Eylül yargılamasında söz hakkının, 12 Eylül'de katledilen binlerce devrimci, sosyalist ve kürtlerin bu günkü temsilcilerinde olduğuna vurgu yaptı. Davanın ise takipçisi olacaklarına değindi.

Nurettin Yedigöl'ün işkence edilerek öldürülmesine tanık olan Battal Ogun de söz alarak, işkenceye ve işkence ile öldürülmesine tanık olduklarına ve bunu resmi kurumlarda ifade vererek belirttiklerine değindi.

Kardeşi Muzaffer Yedigöl de, bu hafta annesinin yazdığı mektubu okudu. Mektubu kaleme alan anne, eşinin oğlunu arayarak öldüğünü, kendisininde katilleri belli olan fakat mezar yeri belli olmayan oğlunu aramaya devam edeceğini işaret etmiş.

Kafasına çivi çakılıp elektrik verildi

Bu haftaki açıklamayı okuyan Ümit Efe de Nurettin Yedigöl'ün işkencede katledilmesine tanık olduğunu dile getirerek, Yedigöl'ün kafasına çivi ile vurularak elektrik verildiğini ve en ağır işkencelerin yapıldığını dile getirdi. Efe, konuşmasının ardından basın açıklamasını okudu.

Efe, 12 Eylül davasını hatırlatarak, sorumluluğun sadece iki kişi ile sınırlı olmadığını, uygulayıcıları, destekçileri ve tüm kurumlarının yargılanması gerektiğini belirtti.

Savcı: böyle şey olmaz, devlete iftira atmayın

Efe açıklamada, Nurettin Yedigöl'ün katledilişi hakkında şunları aktardı: “12 Nisan 1981'de 26 yaşındaki Nurettin Yedigöl, İdealtepe'de bir eve yapılan baskında gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü 1. Şube'de derilerinin yüzülmesi, kafasına çakılan çividen elektrik verilmesi dahil en ağır işkencelere maruz kaldı. İşkencecilerden birisi de Garip kod adlı Ercan Sert'ti. İşkenceciler arkadaşlarına Nurettin'in çıplak bedenini gösterip “konuş, yoksa senin de sonun Nurettin gibi olur. İşte gözlerinizle gördünüz, bizden kimse hesap soramaz” dediler. 7 kişi Nurettin'i siyasi şubede gördüklerine tanıklık etti. “şahidiz, işkencede öldürüldü” diye ifade verdiler ama savcılık 'böyle şey olmaz, devlete iftira atmayın' dedi.”

Efe, gerçek demokrasi, hukukun üstünlüğü ve adalet tesis edilinceye kadar, Cumartesi Anneleri'nin faillerin peşini bırakmayacağını dile getirdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul