BES İzmir Şube Başkanı Ramis Sağlam’ın gazetemizle paylaştığı, iş kollarında yaşanan sorunlar ve 27 Şubat günü yapacakları grevi anlatan yazısını sunuyoruz....
Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı Şubat ayının son haftasını Vergi Haftası etkinlikleri olarak kutlamaktadır. Aslında bu hafta eskiden Maliye Haftası olarak kutlanırdı.
Maliye emekçilerinin her geçen gün artan sorunları, diğer emekçilerin sorunlarından çok da farklı olmamakla birlikte, özgün sorunları da içinde barındırıyor. Maliye emekçileri yaşadıkları sorunlar karşısında açtıkları davalardan sonrasında, Gelir İdaresi Başkanlığı, bir olan Hukuk Bürosunu dörde çıkarmak zorunda kalmıştır.
2005 yılından sonra Maliye Bakanlığı’nın gelir-gider ayrımının fiziksel-yapısal ayrımından sonra sorun yumağı daha da artmıştır. Maliye emekçileri ile kurum arasında büyüyen hukuksal sorunlar neredeyse her aşamada yargıya taşınmak zorunda kalınmıştır. Bu sorunlar karşısında Maliye üst bürokratları herhalde II. Meşrutiyet döneminde iki defa Maarif Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) görevine getirilen Emrullah Efendi’nin şaka amacıyla söylediği “Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim” sözünden esinlenerek, “Şu maliye emekçileri olmasaydı, vergi dairelerini ne güzel idare ederdim” demişler midir, bilmiyorum… Fakat uygulamalara bakılırsa demesellerde düşündükleri çok açık…
Ücrette adalet yoktur, fazla mesai ücreti kaldırılmış, liyakat ayaklar altındadır. Bugüne kadar hiç görülmemiş hak kayıpları yaşanmaktadır.
Maliye emekçileri dertlidir. Fakat vergi politikalarından etkilenen milyonlarca yurttaşın durumu daha vahimdir. Bütçe gelirleri emekçilerin sırtına yıkılmış, 2013 yılında toplam vergi yükü % 24 olması hedeflenmektedir.
Vergi yükünün dolaylı vergilerle emekçilerin sırtına yüklenen ülkemiz adeta gariplikler ülkesi haline gelmiştir. 2004 yılından buyana pırlanta da dâhil elmas, yakut, zümrüt ve incinin KDV’si sıfıra indirildi!
İçim acıyor! Bu ülke de ekmek, peynir, zeytin, süt, yumurta, meyve, sebze, su, odun, kömür, tezek, gübre, kalem, defter, silgi, ilaç, doktor hatta kefen bezi bile KDV’ye tabi olmasını ve pırlanta da KDV oranının sıfır olmasını hazmedemiyorum.
Ekmekte bile KDV oranı % 1’dir. Kimse bu yazıdan sonra ukalalık yapıp pırlantadan ÖTV alınıyor gibi abuk-subuk cevaplar vermeye de kalmasın, tıraş sabunundan da ÖTV alınıyor.
Bu ülkede 2009 yılından bu yana karşılaştırılmalı OECD (Ekonomik Kalkınma İşbirliği Örgütü) rakamları yayınlanmıyor. En son veriler 2006 yılına aittir. AKP Hükümetinin OECD rakamlarını yayınlamamakta ki amacı nedir? Yine bir bilgilendirmeyi paylaşayım, OECD rakamları 3 yılda bir yayınlandığı için, 2002 yılının rakamları istatistiklerde arz-ı endam etmektedir.
Durun çarpıcı birkaç bilgiyi daha vererek Vergi Haftası’ na katkı koyalım. Vergi dağılımında Meksika, Şili’den sonra sondan üçüncüyüz.
Gelir Vergisinin % 68’i bizlerin yani emekçilerin sırtındadır.
Denetimsiz bir vergi sistemi karşımıza 2003-2008 yılları arasında %3’lük denetim çıkarmıştır. Yine çarpıcı bir rakamı daha paylaşayım, 2010 yılı vergi asıllarının %92’si uzlaşma sonucunda vazgeçilmiştir. Bu oran vergi cezalarında % 99 çıkmaktadır.
Bu rakamları neden veriyorum, bizi neden ilgilendiriyor diye sormayacağınızı çok iyi biliyorum. Bu rakamlar daha fazla yoksullaşmamıza neden olmaktadır. Bütçeden emekçilerin sırtına yüklenen paylar arttıkça, fazla mesailer gidiyor. Ücret adaletsizliği daha da büyüyor. Ek ödemeler, emekli maaşına yansıtılmadığı için emekli olan kamu emekçileri daha fazla yoksullaşıyor.
Maliye emekçileri olarak bu nedenden dolayı Vergi Haftası etkinliklerinin içinde yer almayacağız. İşte bu yüzden Maliye emekçilerinin örgütlü olduğu iki sendika BES ve T. Büro-Sen 27 Şubat’ta GREV yapacağız.
27 Şubat’ta yapılacak GREV sadece, maliye ile sınırlı değil; adliye, sosyal güvenlik ve tüm büro işkolundaki emekçileri kapsamaktadır. Hatta BES İzmir Şubesi’nin basın toplantısında da dediği gibi bu grev bir halk grevine dönüştürülmelidir.
Çünkü vergi politikaları sonuçlarıyla birlikte tüm halkımızı ilgilendirmektedir.