Tunus'ta değişim yok!

  • Arşiv
  • |
  • Dünya
  • |
  • Afrika
  • |
  • Sosyal/Siyasal Sorunlar
  • |
  • 14 Ocak 2013
  • 11:40

(14.01.13) - 14 Ocak 2011, Zeynel Abidin Bin Ali’nin Tunus'ta emekçi halkın eylemleri sonunda ülke dışına kaçışının tarihi. Arada geçen iki yıllık süreç diktatörü yıkan mücadelenin diktatörlüğü deviremediğini gösteriyor. Tunus'ta kurulu düzen belli iyileştirmeler ve sınırlı haklar vererek varlığını korumayı başardı. Emekçileri sokağa döken talepler ise karşılanmış değil.

Tunuslu emekçiler “devrim” olarak gördükleri mücadelenin bu sınırlı sonuçları karşısında hayal kırıklığı yaşıyor. Emekçi halk hareketi bu atmosferde geri çekilmiş olmasına karşın hala mücadele edenler var. Özellikle işçi eylemleri ve grevler varlığını sürdürüyor.

Tunus'ta hala ekonominin yükü emekçilerden çıkarılıyor. İşsizlik oranı yüzde 17'ye kadar çıkarak Bin Ali dönemini bile geçmiş durumda. Yönetim yabancı yatırımcıların gelmemesini bahane ederek ekonomik krizin faturasını emekçilere kesiyor. Gıda maddelerinin fiyatı her geçen gün daha da yükselirken, alım gücü azalıyor.

Son üç aydır süt neredeyse lüks tüketim maddesi hale geldi. Patates ve et fiyatları da yükselen fiyatalara sahip iki temel besin.

Tunus ile Libya'yı birbirine bağlayan en önemli geçiş noktalarından Bin Gerdan Sınır Kapısının, sınırdan gıda maddesi kaçakçılığı yapıldığı gerekçesiyle, yaklaşık 2 hafta önce Tunus yönetimi tarafından kapatılmasına karar verilmesi genel grevle karşılandı. Yerel İşçi Birliği Enformasyon Başkanı Hasan el-Vezrini, bölgenin geri kalmışlığı ve sınır kapısının kapatılması üzerine genel grev ilan ettiklerini belirtti. Grev sonrası hükümet geri adım atarak sınır kapısını tekrar geçişe açtı.

Emekçilerin mücadele taleplerinin en başında “eski dikta rejimi yapılarını temelli sona erdirecek yeni bir anayasa” hazırlığı geliyor. 2011 Ekimi'nde kurucu meclis seçimi gerçekleşmesine rağmen anayasa yazımı tamamlanmış değil.

Eylemlere yönelik baskı ve şiddetse aynı pervasızlıkta sürüyor. Polis hak arama mücadelelerine tahammülsüzlüğünü gaz bombası ve gözaltı saldırılarıyla gösteriyor.

Devrimi Korumak İçin İslamcı Birlikler (LPR) adı altında mevcut yönetimin kolluk kuvvetleri oluşturulurken, bu birlikler başta Tunus Genel İşçi Sendikaları (UGTT) olmak üzere birçok sendikaya ve işçi eylemine yönelik saldırılarda başı çekiyor.