Teknopark İnşaatı işçileri, 5,5 aydır ücretlerini alamıyorlar. 28 Aralık 2012 tarihinden beri direnişteler. Eylemlerine polis saldırdı. Kurdukları direniş çadırları yine polis zoruyla kaldırıldı. Ama bunlar, haklı taleplerinden vazgeçmelerini sağlayamadı. Kararlı mücadeleleri netice vermeye başladı; patron, taahhütname imzaladı. Teknopark işçilerinin bir kısmı da Van, Diyarbakır gibi Kürt illerinden.
İstanbul Ticaret Üniversitesi, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Kurtköy’de Teknopark projesi başlattı. Bine yakın firmanın 7 milyar dolarlık ciro yaratmayı hedeflediği söyleniyor. 7 etaplık proje bölünerek ihale ediliyor. İlk etabın ihalesi de Uzunlar İnşaat’a verildi. Kaba ve ince inşaat, elektrik, mekanik gibi işlerin sorumluluğunu alan Uzunlar İnşaat ise taşeron firma olarak Telci Yapı’yı çalıştırıyor. Telci Yapı için çalışan işçiler 5,5 aydır ücretlerini temin edemedikleri için direnişe geçtiler.
Teknopark çalışanlarıyla mağduriyetlerini ve mücadelelerini konuştuk...
KUZ: TAAHHÜT YERİNE GETİRİLMEZSE DİRENİŞE DEVAM EDECEĞİZ
Burçin Kuz, mimar olarak çalışıyor. Kendisine 3,5 aydır ücret ödemesi yapılmıyor. ‘Tüm muhataplarla görüşme yaptıklarını ancak şirketlerin sorumluluğu birbirlerinin üzerine yıktığını’ anlatan Kuz, şu bilgileri verdi: “Ücretlerimiz ödenmediğinden 2 aydır direniyoruz. 44 kişiyiz. 44 kişi olarak 197 bin TL alacağımız var. 28 Aralık 2012’den beri İTO’nun önüne giderek eylem yapıyoruz. Ayın 11’inde direniş çadırı kurduk, yine İTO’nun önünde. O, en büyük ortaklardan biri. Her gün saat 10.00’dan 16.00’ya kadar direniş çadırında nöbet tuttuk. İTO, yeri merkezi bir alanda olduğu için rahatsızlık duydu. Polis saldırısına uğradık. Gözaltına alındık ve direniş çadırımız yıkıldı.”
Kuz, Uzunlar İnşaat’ı önce patronunun evinin, sonra da ofisinin önünde protesto ettiklerini söyleyerek, “Böylece baskılarımız, Uzunlar İnşaat’ın patronu Numan Uzun’la görüşmemizi sağladı. Kendisi taahhütname verdi. Ücretlerimizin yarısını pazartesi, kalanını da şubatın 5’ine kadar ödeyeceklerini açıkladı” dedi. Kuz, bunun bir ‘oyalama taktiği’ olabileceğini gözeterek haklarını alamadıkları takdirde direnişi sürdüreceklerini ifade etti.
YALÇINKAYA: DEMİRDEN-BETONDAN ÇALMAYAN PATRON, EMEKTEN ÇALIYOR!
Şevket Yalçınkaya, duvar ustası. 33 yaşında. Evli, 3 çocuğu var. Teknopark İnşaatı’nda çalışmak için Van’dan İstanbul’a geçti. 5,5 aya yakın süredir emeğinin karşılığını alamadı. Yalçınkaya, şunları anlattı: “Ailem haklı olarak benden para bekliyor. Tek gelirimiz benim çalışmamla sağlanıyor. Ancak aylardır ücretlerimiz ödenmedi. Van’dan yola çıktık, geldik. Diyarbakır’dan gelen arkadaşlarımız da var. Zor koşullarda çalıştık. Günlük 2 ton ağırlığında taşıma yapıyoruz. Ramazan ayında 45 derece sıcaklıkta çalışıyorduk. Hem bu koşullarda çalıştırılıp hem de ücretlerimizi alamadığımızda, onurumuz kırılıyor. Bizim yaşadıklarımızı onlar, patronlar bir gün bile yaşayamaz.”
Taşeronluk sistemini de eleştiren Yalçınkaya, ‘patronların depreme dayanıklı binalar inşa etmek için malzemelerden çalamadığını’ belirterek, ekledi: “Bu yüzden de bizlere yükleniliyor. Depreme dayanıklı olsun, diye demirden, betondan çalamıyorlar. Geriye çalınacak tek şey kalıyor; işçinin emeği. Taşeronluk sistemi kesinlikle kaldırılmalı. Büyük bir sömürü işliyor. Ücretleri gasp edip işçiyi perişan hale getiriyorlar.”
BALAN: PEŞLERİNİ BIRAKMAYACAĞIZ!
İhsan Balan ise alçı-sıva yapımında çalışıyor. O da Van’dan geldi. Evli ve 3 çocuğu var. 32 yaşındaki Balan, umutlu: “Haklarımızı mutlaka alacağız ama bunu onların insafa gelmesiyle değil, direnişimizle sağlayacağız. Mağdur edildik ve bunun hesabını soracağız. Biz, onlar gibi oturup da kazanmıyoruz. Buna rağmen 5 aydır paramızı alamadık. Kararlıyız ve ücretlerimiz ödenene kadar peşlerini bırakmayacağız.”
ANF / 23.01.13
