(20.01.13) – En sıradan demokratik bir hakkın kullanılmasını bile, acımasız polis şiddetiyle bastırıldığı Suudi Arabistan’da, Cuma günü dört kentte tutsaklarla dayanışma eylemleri yapıldı. Tutsak yakınlarının da katıldığı eylemler, başkent Riyad’ın yanısıra Medine, Dammam ve Burayda şehirlerinde gerçekleştirildi.

Tutukluların serbest bırakılması talebini yükselten eylemciler, son dönemde yaygınlaşan keyfi tutuklamaları da protesto ettiler. 15 yıldır yargılanmadan zindanlarda tutulan rejim kurbanlarının durumuna dikkat çekilen eylemlerde, insan hakları savunucuları acilen göreve çağrıldı.

 Keyfi tutuklamaları, İçişleri Bakanı Muhammed bin Nayef’in korkakça saldırıları olarak niteleyen eylemciler, bu bakanın insanlığa karşı işlediği suçlardan dolayı, uluslararası mahkemelerde yargılanmasını talep ettiler.

Medine’deki eylemde öne çıkan tutsak yakını kadınlar, tutukluların biran önce serbest bırakılmasını isterken, Burayda’daki eyleme katılan tutsak çocukları hem yakınlarının serbest bırakılmasını hem İçişleri Bakanı’nın uluslararası bir mahkemede yargılanmasını talep eden dövizler taşıdılar.

ABD uşağı ve bölgedeki karşı-devrimci merkezlerden biri olan Suudi Arabistan’da, çok kitlesel olmasa da, yaklaşık iki yıldan beri kitle eylemleri gerçekleşiyor. Kolluk kuvvetleri tüm eylemlere saldırırken, “kitle eylemini haram” ilan eden kokuşmuş rejimin kadıları ise, bu sürede yüzlerce kişiyi keyfi bir şekilde zindanlara doldurdular.

Baskı ve zorbalığa rağmen kitle eylemlerinin yayılması, Ortaçağ kalıntısı Suudi rejiminin şeflerini diken üstünde bırakıyor. Zira Yemen’e, Libya’ya ve daha belirgin bir şekilde Suriye’ye müdahale eden bu Amerikancı rejim, hareketi kendinden uzak tutmak için her yola başvurdu; ancak gelişmeler, tüm girişimlerin fiyaskoyla sonuçlandığını gösteriyor. Havuç-sopa politikasını bariz bir şekilde uygulayan bu zorba rejimin de kitle hareketini durdurması kolay görünmüyor.