Suriye'de tampon bölge ve çekiç güç - Muhammed Nurettin

  • Arşiv
  • |
  • Ortadoğu
  • |
  • 05 Eylül 2012
  • 04:43

Hillary Clinton ’ın 11 Ağustos’ta Türk yetkililerle yaptığı toplantı, Suriye ’ye dair ortak çalışma grubu oluşturulmasıyla sonuçlanmıştı. Çok geçmeden heyetin amacının, Türkiye ve ABD ’nin Suriye ’deki rejimi devirme amaçlı operasyonlarını koordine etmek olduğu konusundaki medya gürültüsü ortasında, grup geçen hafta toplandı.

Bu senaryolarla bağlantılı olarak Davutoğlu, Türkiye ’deki Suriyeli mülteci sayısı 100 bine ulaşırsa, Suriye ’de BM kontrolünde tampon bölge kurulması uyarısı yaptı. Davutoğlu, geçen yıl Türkiye ’nin mültecileri alma kapasitesini 50 binle sınırlamıştı. Şartlar tampon bölgeye olanak sağlamazsa, bu sayı 100 bine ulaşabilir.
Türkiye ’de, tampon bölge kurulmasının, çekiç güce benzer bir askeri hava kuvveti oluşturulmasını gerektirdiği düşüncesi yayıldı. Çekiç güç, bazı Batılı ülkelerin Türkiye ’yle işbirliği içinde aldığı ve Kuzey Irak ’ta uçuşu yasaklama kararının uygulanması için Kuveyt’in işgalden kurtuluşu sonrası oluşturulmuştu. Türkiye ’nin askeri üsleri de bu gücün merkeziydi. Ancak bugünün Suriye ’sini 1990’ların Irak ’ıyla karşılaştırmak, sayıları farklı olsa da mültecilerin Türkiye ’ye akını açısından örtüşüyor. Zira o dönemde Kuzey Irak ’tan Türkiye ’ye gelen Kürt mülteci sayısı yarım milyona varırken, şu an 100 bin civarında. Bu rakamın aşılması olasılığıyla birlikte Suriye ’de tampon bölge kurulması, bu bölgenin kurulmasını hayata geçirecek yeni çekiç gücün görevlendirilmesi gibi o dönemde Irak ’ta ağır basan şartları sağlamıyor.
Saddam Hüseyin, Kuveyt’i işgal ederek Irak’a felaketler getiren bir hata işledi. Bu davranış karşısında, Yaser Arafat hariç, hiçbir destek bulamadı ve yalnız kaldı. Bu durum, hem Güvenlik Konseyi hem de konsey dışındaki Batılı güçlerin kendisine karşı önlemler almasını kolaylaştırdı.

Bugünün Suriye ’sinde ise şartlar farklı. Ülkedeki çekişme uluslararası çatışmaya dönüştü. Bölgede ve dünyada etkili güçler iki kampa bölündü. Rusya, Çin, İran , Irak , Brezilya, Hindistan ve diğerleri, Suriye rejiminin yanında. Rusya ve Çin, bunu Güvenlik Konseyi’ndeki vetolarıyla dile getirdi. Batılı yeni çekiç güç kontrolünde tampon bölge kurulması, Suriye rejimini destekleyen kampın muhalefeti gölgesinde pek mümkün olmayacak. Zira bu planın uygulanması, Rusya ve İran ’la askeri mücadeleye girmek demek. Bu da kesinlikle ABD ’nin gündeminde olmayan bir durum. Özellikle ABD başkanlık seçimleri bitmeden, Suriye ’de patlamaya sürüklenebilecek herhangi bir adım atılmayacaktır, ki böylece Barack Obama’nın tekrar başkan seçilme şansı yok olmasın. Bu noktada Washington , tampon bölge çağrısı yapan Türk tutumundan uzak dururken, çekiç güç oluşturulmasına nasıl olumlu bakabilir ki?!

Türkiye , bu çağrının başını çekmesine rağmen, tek başına hayata geçirme eğiliminde değil. Aksine uluslararası veya BM ’den resmi bir tutum çerçevesinde kurulması eğiliminde. Tarihsel olarak Türkiye ’yle zıtlaşan tüm güçlerin Suriye ’de böyle bir Türk adımına karşı çıktığı ve başta tüm gruplarıyla Kürtler olmak üzere bu adımı Türk ordusuna karşı direniş gerekçesi olarak aldıkları sır değil. Ayrıca Ermeni ASALA örgütü de hatta girerek, Türkiye ’yi Suriye ’de askeri maceraya girmemesi için uyardı.

AKP çevrelerinde ve diğer Türk siyasi partilerinde de bu maceraya itirazlar artıyor. Bu şartlarda tampon bölge ve çekiç güç oluşturmaktan bahsetmek pek gerçekçi değil. Bu, sadece bölgede kapsamlı bir patlamayı hızlandıracak kapı olur. ( Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç , 1 Eylül 2012)

Radikal / 05.09.12