Sürgü’de Aleviler’e baskılar sürüyor

  • Arşiv
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 02 Ocak 2013
  • 06:25

(02.01.13) – Sürgü’de saldırıya uğrayan Alevi aileye yönelik suçlamalar devam ediyor.

Malatya’da bulunan Sürgü Beldesi’nde geçtiğimiz Ramazan ayında bir davulcunun Alevi aileye yönelik tacizleri provokasyona dönüşmüş ve alevilere yönelik bir linç girişiminde bulunulmuştu. Dahası provokasyona sebep olan davulcu gazetelere açıklama yaparak “Bu benim davam değil, İslam davası”, “O aile buradan gidecek!” biçiminde açıklamalar yapmıştı.

Davulcunun açıklamalarına destek hukuk sisteminden de geldi ve saldırıya uğrayan aile de sanık olarak yargılanmaya başlandı. Ancak hukuksuzluk mahkemede de sürdü. 10 Aralık tarihinde görülen duruma sonuna doğru mahkemede verilen ifadeler bilgisayarlardan silindi. Bunun üzerine dava 21 Şubat’a ertelendi.

Ancak aileye yönelik kin ve düşmanlık bununla da sınırlı kalmadı. Faşist davulcunun ailesi, evinin basılarak tehdit edildiğine dair şikayetçi oldu. Hem saldırıya uğrayan hem de suçlu durumuna düşürülen Evli ailesi adına yapılan açıklamada iddianın gerçek olmadığı ve o tarihlerde farklı illerde oldukları belirtildi. Servet Evli’nin yaptığı açıklamada olayı şöyle anlattı.

“Karakola gittiğimde davulcunun annesi benden ve ağabeyimden şikayetçi olmuş. Ben ve ağabeyim ile beraberimizdeki 5 kişi daha davulcunun evini basmışız, onları tehdit etmişiz, hakaret etmişiz. Davulcunun annesi davacıymış bizden, cezalandırmamızı istemiş. Ne tuhaftır ki söylediği tarihte ben İstanbul'daydım. Tutturamamış, elimde biletlerim gidiş dönüş olmak üzere var. Şahit tutmuş ispatlamak için. Yani elimde biletlerim olmasa, gittiğim yerdeki insanlar 'Servet Evli bizim yanımızdaydı o tarihte' dememiş olsalar, 'haneye tecavüz, hakaret ve tehdit'den yargılanacağım.”

Evli ayrıca ailelerinin dağıldığını ve çocuklarını farklı yerlere göndermek zorunda kaldığını belirttikten sonra “Yine de direneceğim. Burası kimsenin malı değil, hepimizin yurdu. Kimse benden fazla vergi vermiyor, kimse benden fazla askerlik yapmadı. Aleviyim, Kürdüm ve buradayım. Kimsenin yüreği benimkinden fazlada değil” dedi.

Bu gelişmeler sermaye devletinin Maraş ve Sivas’taki zihniyetin halen daha taşıyıcısı olduğunu da göstermekte.