Siz hiç adam oldunuz mu? - Barış İnce

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 19 Şubat 2013
  • 16:42

Siz hiç Kürt oldunuz mu? Bahçelerde tüm gün çim yolup sonra bir bardak su beklerken üzerinize küfür boca edildi mi mesela? Ana yurdunuzda başka oldunuz mu? Çocukken sağır, ihtiyarlayınca dilsiz oldunuz mu? Evsiz oldunuz mu, sürgün oldunuz mu? Yaşarken ölü, ölüyken mezarsız oldunuz mu misal?

Siz hiç delikanlı oldunuz mu? 10 kişi olmadan sokağa çıktınız mı hiç? Birinin karşına dikilebildiniz mi? Büyük patrondan para almadan “şekil” yapabildiniz mi? Arkadan vurmak dışında “karizma”nız oldu mu? Değerleriniz oldu mu mesela? Mazlumu korudunuz mu? Rüzgar yönünde değil de tersine yürüyebildiniz mi siz?

Siz hiç kadın oldunuz mu? Güvercin gibi yürüdünüz mü geceleri? Sağınıza solunuza bakarak sürekli… Laflarınızın, küfürlerinizin muhatabı oldunuz mu? Kaldırımda oturan değil de kaldırımda oturanların içinden geçen oldunuz mu? Tek kalabildiniz mi, az olabildiniz mi hiç?

Siz hiç Türk oldunuz mu? Ana vatanda değil de acı vatanda mesela? Yandınız mı Solingen’de misal? Babanız tuvalette, ananız ‘madam’ların evinde, siz ayakta sabahın köründe… Kalabildiniz mi? Aşağılandınız mı hiç, sadece öyle doğduğunuz için? Kendi memleketinizde gurbetçi oldunuz mu peki? Buraların tarihsel gurbetçilerini anlayabildiniz mi?
 
Siz hiç vatanınızı sevdiniz mi? Uğruna şiirler yazabildiniz mi? Savaşabildiniz mi onun için? Teksaslının suratına tükürebildiniz mi mesela? Umumhaneleri mi boyadınız yoksa sürsün diye bir sefa… Uşak değil de efendi olabildiniz mi kendi yurdunuzda? Herkesi efendi yapabildiniz mi? Güldünüz mü yoksa hem de ağız dolusu, üzerinde varken ağlayan birileri?

Siz hiç Müslüman oldunuz mu? “Mazlumun bedduasından sakın”dınız mı mesela? “Hiç kimsenin başkaları üzerinde soy sop üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük, ancak takvâ iledir” sözüyle yürüdünüz mü? “Komşunuz aç” diyenlere kulak verdiniz mi? Filistin’e düştü mü yolunuz hiç? Ya da düşer mi bundan sonra? “Oku”dunuz mu peki?

Sizin hiç babanız yandı mı? Etrafı sarıldı mı zalimlerce, bu dünyada cehennemi tattı mı? Civarındaki iblisler Allah’ın adıyla saldırdı mı ona? Deyyus-u Ekber’ler korunurken yüreğiniz lal oldu mu? İbadetinize küfür edildi mi? Dedeleriniz vuruldu mu sokak ortasında misal? Siz hiç Can oldunuz mu?

Siz hiç işçi oldunuz mu? Mecburen değil ama farkına vararak… Masmavi tulumlardan gökyüzünü görebildiniz mi? Aynı yemeği yediniz mi? Arkadaşınız için işsiz kalabildiniz mi, kapıyı çarpıp çıkabildiniz mi?  Teriniz toprağa karışırken güneşin kızıl olduğunu fark edebildiniz mi?

Sizin hiç vicdanınız oldu mu? Vurduğunuz her günahsızın öfkesinin yerden fışkırır gibi yayıldığını görebildiniz mi? Patenti başkasına ait nefret tohumlarını ekerken kendi genetiğinizi de bozduğunuzu fark ettiniz mi? Söyledi mi kimse ne hale geldiğini yüzünüzün şeklinin? Aklınızın, dilinizin, sesinizin? Kullanılmamaktan mesela?  Paraya taparken aslında bu düzen için bile beş para etmediğinizin? Farkına vardınız mı?


Sahi siz?


Siz hiç adam oldunuz mu?  


23 TEMMUZ 2011'de Ülkücü/faşistlerin Zeytinburnu'ndaki linç girişimi sonrası yazılmıştır.

Birgün / 19.02.13