Silahlı çeteler El Yarmuk kampına saldırdı! / KB

  • Arşiv
  • |
  • Kızıl Bayrak
  • |
  • 22 Aralık 2012
  • 11:21

Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan El Yarmuk mülteci kampı, “Özgür Suriye Ordusu”na (ÖSO) bağlı silahlı çetelerin saldırısı sonucu çatışma alanına dönüştü. Yüzbinlerce Filistinlinin yaşadığı Suriye’deki en büyük kamp olan El Yarmuk, aylardan beri silahlı çetelerin göz diktiği alanlardan biriydi. Zira dinci çeteler hem stratejik konumundan dolayı kampa girmek istiyor, hem de Suriye’de yaşayan Filistinlileri sefil emellerine alet edebilmek için fırsat kolluyorlardı.

Esad rejimine destek veren Filistinli gruplar olduğu gerekçesiyle kampa saldıran silahlı çetelerin onlarca Filistinliyi katlettiği bildirildi. Kampı koruyan Filistinlilerin bir kısmını uzaklaştıran saldırganların kampın bazı alanlarını kontrol altına almasıyla El Yarmuk’ta çatışmalar yoğunlaştı. Onbinlerce Filistinliyi bir kez daha evini barkını terk etmek zorunda bırakan çatışmaların yarattığı durum, bazı kamp sakinleri tarafından “ikinci Nakba” olarak değerlendirildi.

600 kişiden oluştuğu bildirilen silahlı çetelerin kampa girmesinden sonra Suriye ordusu, halka, kampın bazı bölgelerini boşaltması için süre tanıdı. Sürenin bitiminden sonra karşı saldırıya geçen resmi ordu silahlı çeteleri kamp dışına atmaya çalışıyor. Bazı kaynaklar, bu çetelerin denetim altına aldığı bölgelerin uçaklar tarafından bombalandığını bildiriyor. 

Filistinlilerin tutumu dinci-gerici çeteleri rahatsız ediyor

Suriye’deki olaylara karışmayan Filistinliler, önce Baas yönetimi, sonraki aylarda ise rejim karşıtları tarafından çatışmalarda taraf haline getirilmek istendi. Ancak bazı istisnalar dışında, Suriye’de yaşayan Filistinliler olaylarda taraf olmaktan kaçındılar. Yönetime veya rejim karşıtlarına destek veren Filistinliler olsa da, bunların sayısı sınırlı. Bazı Filistinli örgütler ise, Suriye’ye yönelik bir dış saldırı olması durumunda, buna karşı direneceklerini açıkladılar.

Bu tutum, Filistinlilerin çatışmalardan gördükleri zararı sınırlamış, bazı mülteci kapmaları çatışmalardan zarar görse de, can kaybının dramatik boyutlara varmasını önlemiştir. Hem yönetime hem yönetim karşıtlarına mesafeli duran Filistinlilerin bu tutumu silahlı çeteleri hep rahatsız etti. El Yarmuk kampına düzenlenen saldırı, bu rahatsızlığın dışavurumu olmuştur.

Arap ülkelerinde Filistinli mültecilerin en rahat yaşadıkları ülkeydi Suriye. Yönetimden haz etmeseler de, emperyalistler ile bölgedeki Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi gerici güçlerin güdümünde olan muhalefete uzak duran Filistinliler, bundan dolayı silahlı çetelerin hedefi oldular.

El Yarmuk’a yapılan saldırı, silahlı çetelerin gerici sefil emellerine ulaşabilmek için kirli-kanlı olanları dahil her yola başvurduklarının yeni bir kanıtı olmuştur.

Siyonist çetelerden sonra dinci çeteler...

1948’de siyonist çetelerin katliamlarından kaçan Filistinliler, bu sefer de dinci-gerici çetelerin saldırılarından dolayı evlerini terk etmek zorunda bırakıldılar. Onbinlerce Filistinlinin bir kısmı Lübnan’a sığınırken, bir kısmı Şam’daki parklarda toplandı.

Yaşanan trajediden Baas yönetimini sorumlu tutan dinci-gerici muhalefet, Filistin halkının acılarını ranta dönüştürmeye çalışıyor. Denetim altına aldıkları bölgelerin rejim ordusu tarafından bombalandığını bilen ÖSO’ya bağlı silahlı çeteler, El Yarmuk’a girerek çatışma alanına dönüşmesini sağladılar.

Savaş kışkırtıcılarının “timsah gözyaşları”

Baas yönetimine karşı savaşan dinci çetelerin AKP iktidarı, Suudi Arabistan, Körfez şeyhleri ile emperyalistler tarafından desteklendiği biliniyor. Bu gerici çapulcuları silahlandıran, eğiten emperyalistler ile bölgedeki karşı-devrimci işbirlikçileri, güya El Yarmuk’taki Filistinlilerinin öldürülüp ikinci bir sürgüne maruz bırakılmalarına tepki gösteriyorlar.

Yaptıkları açıklamalarda, el Yarmuk’ta yaşananlardan endişe ettiklerini iddia eden Washington’daki savaş baronları ile Ankara’daki işbirlikçileri, her zaman olduğu gibi kaba riyakârlık örnekleri sergiliyorlar. Zira savaşı kışkırtan bu güçler, El Yarmuk’ta yaşananlardan dolayı sadece Baas rejimini suçluyorlar. Eğitip silahlandırdıkları çetelerin Filistinlileri katletmesine ise ses çıkarmıyorlar.

İsrail’i korumak için Malatya’ya füze kalkanı kuran, Maraş’a Patriotları yerleştirmeye hazırlanan dinci-gerici AKP iktidarı ile Washington’daki efendilerinin Filistin halkının sorunlarıyla ilgilenmeleri mümkün müdür?

Filistin ve Suriye başta olmak üzere bölge halklarının, emperyalist-siyonist güçler ile bölgedeki suç ortaklarına karşı birleşik bir mücadele yükseltmeyi başarmadan yıkım ve katliamlardan kurtulmaları mümkün olmayacaktır.

(Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak, 21 Aralık 2012, Sayı 17-50)