(25.12.12) - Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında, sağlıkta keyfi uygulamaların ve re’sen atamaların devam ettiği söylenerek bu durum eleştirildi.
Binlerce sağlık çalışanının isteği dışında yerlerinin değiştirildiği söylenen açıklamada, 663 sayılı KHK’nın 02 Kasım 2011 günü yürürlüğe girmesi ile sağlık çalışanları açısından yıkım ve sürgün sürecinin başladığı söylendi. Bu sürecin son halkasının ise birinci basamak sağlık hizmetlerinde görev yapan sağlık çalışanlarından binlercesinin kamu hastane birliklerine re’sen atanmasıyla devam ettiği belirtildi.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na bağlı Toplum Sağlığı Merkezleri'nde görev yapan sağlık çalışanları ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı 112 Acil Sağlık Merkezleri'nde görev yapan sağlık çalışanlarının kendi istekleri dışında, kanuna aykırı ve keyfi biçimde bulundukları illerin hastanelerine atanmaları protesto edildi. Sağlıktaki yıkım sürecine karşı yıllardır emek ve meslek örgütleri ile birlikte mücadele yürütüldüğü söylenen açıklamada, AKP’nin yandaşı olan sendikaların bu süreci izlediği ve desteklediğine de dikkat çekildi.
Açıklama şu ifadelerle bitirildi: “Yandaş sendikanın piyasalaşan, karlılığı önemseyen, sağlık emekçilerini madur eden sistemle hiçbir zaman sorunu olmadı. İşte o yüzden timsah gözyaşları dökmekten vazgeçmeliler ve sağlıkta yaşanan yıkımın sorumluluğunu üstlenmeliler! Sağlık çalışanlarının bu sürece karşı mücadele etmekten başka bir seçeneklerinin olmadığı bir kez daha görülmüştür. Gerçek sorumluluk ise sağlık çalışanlarına düşmektedir.
Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri öncelikle yandaş sendikalarla yollarını ayırmalıdır. Sağlık çalışanları kendilerini teslim almaya çalışan mevcut tutucu, gerici, baskıcı iradeye karşı hangi sendikadan olup olmadığına bakmadan, dayanışmayı temel alarak birlikte, örgütlü mücadele etmelidir. Sendikamız ise mücadele deneyimi ve dayandığı sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iradesinden hareketle, yaşanan bu hukuksuz ve keyfi toplu atamalara karşı her türlü yasal, meşru ve demokratik tepkisini göstererek, anti demokratik uygulamalara karşı mücadelesini sürdürerek, çalışanlara sahip çıkacaktır.”
Kızıl Bayrak / İzmir
