Post-Mübarek için tüm cinler fora! - Fehim Taştekin

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 09 Nisan 2012
  • 05:02

Son ‘firavun’ Hüsnü Mübarek’ten kurtulan Mısır hâlâ dingin sulardan uzak. İktidara el koyan Yüksek Askeri Konsey’in (YAK) gölgesinde hükümet atamaktan aciz bir meclisin seçilmesi dışında her şey yerli yerinde. Meclis’in yeni anayasayı yazmak üzere belirlediği ‘kurucu meclis’te işler arapsaçı. İslamcılar çoğunlukta diye Kıptiler çekildi. YAK da yeni anayasayla ordunun vesayetini garanti altına almak için kumpas kuruyor. Söylenti o ki Savunma Bakanı Sami Anan, Meclis Başkanı Saad Ketetni’yi arayıp askerin şartları karşılanmazsa meclisin feshedileceği şantajını yapmış. Askerin niyeti kolayca kuşatma altına alabileceği cumhurbaşkanı üzerinden vesayeti sürdürmek. Bunun için cumhurbaşkanına yeni hükümeti onay yetkisi verilmesi gibi emniyet supapları aranıyor. Dahası sütten petrole dek onlarca sektörde patron olan ordu, üzerinde sivil denetim istemiyor. YAK için ‘Ordu AŞ’ye dokunulmazlık şart! Tam da bu zıtlaşmalar arasında ülke 23-24 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanıyor. Ordunun adayların kaderine hükmedecek olan seçim kurulu eliyle ayarlamalar yapacağı korkusu yaygın. Kesin liste 26 Nisan’da asılacak. 

Hesaplar bozuldu
Son dakika gelişmelerine bakılırsa siyasi zemin çok kaygan. Düne kadar Tahrir’deki göstericileri yalnız bırakmak ve askerle gizli iş çevirmekle suçlanan Müslüman Kardeşler (İhvan) aniden “Askerin atadığı hükümet feshedilsin, yoksa Tahrir’e döneriz” resti çekip ardından örgütün 2 numaralı ismi Hayrat Şatır’ı cumhurbaşkanlığına aday gösterdi. Halbuki aday göstermeyeceğini ilan etmişti. Eski İstihbarat Şefi Ömer Süleyman da “Aday olmayacağım” dedikten 2 gün sonra şapkasını ringe attı. Haliyle ‘devrimci’ cephenin sinirleri bozuldu. Daha da enteresanı Selefi aday Hazım Ebu İsmail’in diskalifiye edilmesi ihtimali belirdi. İsmail’in annesi Neval Nur’un Amerikan vatandaşı olduğu ortaya çıktı. Halbuki sadece yeşil kart sahibi olduğu söyleniyordu. Ne var ki Dışişleri, Nur’un 2006’da ABD vatandaşlığına geçtiğini bildirdi. Belgelerin sonradan üretildiğini iddia eden Selefiler bunu askerler ve Amerikalıların komplosu olarak görüyor. Muhafazakâr Cema İslamiyye de İsmail’in adaylığı tehlikeye girince Safvat Hicazi’yi aday gösterdi. Hicazi, Fransa’nın ülkeye girişini yasakladığı imamlardan biri. İhvan da son dakikada Şatır reddedilirse diye Muhammed Nursi’yi ‘yedek’ aday yaptı. Nursi, İhvan’ın kurduğu Hürriyet ve Adalet Partisi’nin lideri. 2005’te Mübarek’le boy ölçüşmüş liberal Eyman Nur ise 5 yıllık hapis cezası yüzünden yarıştan men edildi. Ortada Şatır ve Süleyman yokken El Ahram’ın anketinde eski Dışişleri Bakanı Amr Musa yüzde 32 ile birinci, İsmail yüzde 23 ile ikinciydi. Seçmenin yüzde 58’inin dindar başkan istemesinden hareketle 2. turdan İsmail’in ipi göğüsleyebileceği öngörülüyordu. Bu da laik ve liberaller için kâbus senaryosuydu. 

Selefileri kim dizginler?
İhvan’ın son dakika çarkı sadece laik ve liberalleri değil tutarsızlıktan mustarip İhvancıları da kızdırdı. İhvan aday oldu diye ılımlı lider Abdulmünim Ebu Futuh’u ihraç etmişti. “Madem yarışa girecektiniz neden Futuh’u kovdunuz” diyenler bayrak açtı. Belki askerin belli hesapları İhvan’ı buna mecbur etti. İsmail’in diskalifiye edilmesi ihtimali de meydanın, Süleyman ve eski Başbakan Ahmet Şefik gibi rejimin adamlarına kalacağı endişesine yol açtı. İhvan içinde mecliste en fazla koltuğa sahip olup da cumhurbaşkanlığını başkasına kaptırmanın örgütü zayıflatacağı endişesi de vardı. İtirazlara rağmen İhvan, tabanını Şatır’ın etrafında kenetleyebilir. Beri tarafta İsmail’in üzerinin çizilmesinin Selefileri sistem dışına iteceği yorumu yapılıyor. Ancak Şatır, Selefi öfkesini de yatıştırabilecek bir figür. Selefiler için Futuh’tan ziyade Şatır İslami gündeme sadık bir lider. Şatır, İhvan içinde ‘Selefi bir ses’ sayılır. Şatır, Mayıs 2011’de hapisten çıktıktan sonra Selefilerle hızlıca bağlar kurdu. Şatır hem Selefi ulemaya ‘şeriata dayalı rejim’ sözü veriyor hem Batı’ya sıcak mesajlar gönderiyor. Selefilerin en büyük partisi Nur’un İsmail’i desteklemekte tereddüt ettiğini, perde arkasında İhvan’a ‘Şatır’ı aday göster’ diye telkinde bulunduğunu da dikkate almalı. İsmail’in dilinin kemiği olmadan YAK’ı eleştirmesi Nur’u huzursuz ediyor. Öte yandan genç Selefiler, İsmail’in tarzıyla coşuyor. 

ABD ile temas
İhvan’ın yarışa girmesinde dış faktörler nedir bilinmez ama Şatır’ın ABD elçisi ile bir hayli mesai yaptığı anlaşılıyor. İsrail’le Cam David Antlaşması’nı çöpe atma ihtimali olan İsmail’in önünü kesmek için Şatır’ın aday olması Amerikalıların da işine gelmiş olabilir. Sonuçta Şatır pazarlığa açık bir işadamı! “Camp David’i iptal edecek misiniz” sorusuna “İçeriğini dahi bilmiyoruz” diyerek net yanıt vermekten kaçınıyor. İhvan’ın Şatır’ı yarışa soktuktan hemen sonra Washington’a heyet göndermesi de anlamlı. ABD’nin istediği İhvan’ın AKP’leşmesi ve Mısır’ın statükoyu sürdürecek ‘ılımlı’ bir iktidara kavuşması. İslamcılar 2. turda Şatır’ın arkasında saf tutmazsa laik ve liberallerin umudu Musa, Kızıldeniz’i yaran adam olarak tarihe geçebilir. Bu biraz da Musa’nın Müslüman tarafını ne kadar öne çıkarabileceğine bağlı. Tablo kartların daha çok karılacağına işaret ediyor.

Radikal / 09.04.12