Polisten kayıt haftası seferberliği!

  • Arşiv
  • |
  • Saldırılar
  • |
  • 05 Eylül 2012
  • 15:27

(05.09.12) – Bu hafta başlayan üniversite kayıtlarına polisin de yoğun ilgisi vardı. Birçok üniversitede stand açan polisler, dağıttıkları “uyarı broşürleri” ile üniversiteye yeni gelen öğrencileri “uyardılar!”

“İlk adımda dost eli” şiarlı çalışmada öğrencilere kek, kitap ayracı, bloknot gibi çeşitli ikramlarda bulunulurken broşürler ile gençler “terör örgütleri” hakkında bilgilendiriliyor. Broşürlerde örgütlerin kullandığı iddia edilen yöntemler sıralanarak gençlerden dikkatli olmaları, en ufak sorunlarında polisi aramaları isteniyor.

Ailelere yönelik olarak hazırlanan broşürleri de dağıtan polisler, ailelerin ortaya koyduğu emeğin ve fedakarlığın üzerinden duygu sömürüsü yaparak, gençlerin “devlet ve millet” için yararlı bireyler olarak yetiştirilmesi konusunda 'ellerinden geleni yapacaklarını' iddia ediyorlar.

Polisler kampüslerde cirit atıyor

“İlk adımda dost eli” standları birçok üniversitede kuruldu. Adıyaman'ın Kahta ilçesinde polisler öğrencilere yiyecek ikramında bulunduktan sonra “uyarı broşürlerini” dağıttılar. Düzce'de de ailelere bildiriler dağıtılırken öğrencilere de bloknotlar hediye edildi. Öğrencilere verilen bloknotların üzerinde ise şunlar yazılıydı:

Var olan pozitif enerjinizle geleceğinizi kendiniz, aileniz ve ülkemiz için sevinç ve mutluluğa çevirmek sizlerin ellerinde. Ancak, sahnesini, senaryosunu ve oyuncu profilini önceden hazırlamış olan terör örgütleri gençlerin pozitif enerjisinden faydalanarak kendi ideolojilerine hizmet eden birer militan haline getirmek istemektedirler. Bunun için kullandıkları masum yol, ikramda bulunma, misafir etme, kız arkadaşlarla çay partileri, film izleme ve piknik gibi faaliyetler düzenleyerek gençleri örgüt yapısı içersine çekmeye çalışmaktadırlar. Bu tuzaklara düşmeden başarıyla tamamlayacağınız eğitim öğretiminizle kendi geleceğinize ve ülkemizin yarınlarına yön verecek olan sizlersiniz. Geleceğiniz ülkemizin geleceğidir. Sizlerin sorunlarını çözmek için sizlerle birlikteyiz.”

Muğla ve Ardahan'da da çalışma yapan polisler, ailelere ve öğrencilere “Bizi çekinmeden arayabilirsiniz” dediler.

Yozgat Emniyet Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri ise “Emniyet-üniversite işbirliğini pekiştirmek” adı altında yaptıkları çalışmada öğrencilere “terörle ilgili” bildiri dağıttılar. Yozgat polisinin dağıttığı bildiride ise şu ifadeler yer alıyor:

Örgüte katmayı planladıkları öğrencinin aile yapısı, zaafları, arkadaşları ve gelir düzeyi hakkında bilgi toplar. Başta ülke bütünlüğümüze, birliğimize yönelik zararlı faaliyetlerin oluşumu, eleman temin yöntemleri, üniversite gençliği üzerindeki amaçları yer alan uyarılarda örgüte katmayı planladıkları öğrencinin, ilk aşamada, güvenini kazanmak amacıyla her türlü faaliyetlerle yanında olduklarını hissettirmek, kötü amaçları için güven kazanmak. İkinci aşamada öğrencinin aile bağlarının zayıflatılması, koparılması, sosyal çevresi ile irtibatının sınırlandırılarak örgüt istekleri doğrultusunda çevre oluşturulmak. Üçüncü aşama olarak, öğrenciye örgütün ideolojisini dikte etmek için kitap ve dergileri okutmak. Dördüncü aşamada, basit (kantin fiyatlarının, öğrenci harçlarının fazlalığı vb.) konularda görünüşte haklı taleplermiş gibi eylemlere yöneltilerek karşı karşıya getirmek. En son aşama, öğrencinin bizatihi zor engelleri aşarak doğru ve güzel amaçları için geleceğine yön vermek üzere geldiği üniversite ortamından soğutup, bombalı ve silahlı eylemlerin içine sevk ederek geleceğini karartmak.”

İTÜ'de de sivil polislerin öğrencilerin telefon numarasını alarak “sen bizim işimize yararsın” dediği öğrenildi.

Öğrenci dostu” polis!

Yeni gelen öğrencilere “dost” görünmeye çalışan polisin aynı dönemde yaptığı icraatları ise gerçek yüzünü ortaya seriyor. Eskişehir ve Ankara'da stand açmak isteyen öğrencilere saldırıyor, gözaltına alıyor.

Bunun da ötesinde, polis üniversitedeki her türlü hak arama eyleminin karşısına dikiliyor. En temel hakları için eylem yapan öğrenciler karşısında polisi buluyor.

Polis üniversitelerdeki her türlü kirli işi de doğrudan yönlendiriyor. Gençliğe yozlaşmayı dayatan sermaye düzeninin bütün kirli icraatlarının üniversitelerdeki uygulayıcısı oluyor.

Şimdi de “terör örgütü” yaftalaması ile devrimci ve ilerici gençlik örgütlerini karalamaya, yeni gelen öğrenciler üzerinde marjinalleştirmeye çalışıyor. Bunun için de adice yalanlara başvurarak sözde imaj tazeliyorlar.

Üstelik bununla da yetinmeyen çapılcu sürüsü öğrencilere ihbarcılığı ve ajanlığa teşvik ediyorlar. Polisin bu uygulaması düzenin gençlikten duyduğu korkunun dolaysız bir sonucu. Ama nasıl yıllardır mücadeleyi bitirmeyi başaramadılarsa bugün de tüm bu soysuz yöntemlerine rağmen başaramayacaklar