Polis vuruyor, mahkeme koruyor

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 20 Nisan 2011
  • 13:18

(20.04.11) - Özellikle TMY ve PVSK'da 2006 ve 2007 yıllarında yapılan düzenlemelerin ardından daha da büyüyen polis terörü ve cinayetlerine zincirine her geçen gün yeni halkalar eklenirken, bu cinayetler düzenin yargı kurumlarınca sistematik olarak aklanmaya devam ediyor.

Sermaye devletince sınırsız yetkilerle donatılan polislerin gerçekleştirdiği aleni katliamlardan olan Baran Tursun cinayetinde Yargıtay'ın verdiği son karar da bu gerçeği birkez daha gözler önüne serdi.

Tursun cinayetinde ödül gibi cezaya Yargıtay onayı

Baran Tursun 25 Kasım 2007 gecesi İzmir Bayraklı'da arabasıyla seyir halindeyken "dur ihtarına uymadığı” gerekçesiyle polis tarafından kurşunlanmıştı. Başına isabet isabet eden kurşunla yaralanan Tursun'un kullandığı araç ağaçlara ve elektrik direğine çarparak durmuş, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan Tursun burada yaşamını yitirmişti.

Tursun'un katledilmesinin ardından tutuklanan polis Oral Emre Atar hakkında, "olası kasıtla adam öldürmek"' suçundan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde olaydan 1.5 ay sonra görülen davanın ilk duruşmasında katil polis Oral Emre Atar  tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu süreçte 10 polis hakkında ise "delilleri gizlemek" suçlamasıyla iddianame hazırlandı.

Davanın karar duruşmasında savcı, polis Atar'ın "kanunun emrini yerine getirirken görev sınırını kasıt olmaksızın aşarak öldürme" suçundan 1 yıl 4 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını, diğer polislerin ise beraatını istedi. Mahkeme heyeti sanıklardan Oral Emre Atar'ın "öldürme eylemini, silah kullanmaya ilişkin kanun hükmünü yerine getirmede kasıt olmaksızın sınır aşarak işlediği" yönünde karar vererek, Atar'ı önce "taksirin yoğunluğuna ve kullandığı silahın tehlikeliliğine göre" 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ardından ise bunu, “sanığın eylemini kasıt olmaksızın, sınırı aşarak işlediği” gerekçesiyle 1/6 oranında indirip 2 yıl 6 aya düşürdü. Ceza, Atar'ın “duruşmalardaki iyi hali” nedeniyle de 2 yıl 1 aya düşürüldü. Polis cinayetini ve düzenin katliamcı polislerini aklamak için büyük çaba harcayan mahkeme, diğer polislerin de beraatına karar verdi.

Polis terörü ve cinayetlerine karşı, kurdukları Baransav isimli vakıf aracılığıyla mücadele veren Tursun Ailesi'nin temyiz başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği 'ödül gibi cezayı' önceki gün onadığını açıkladı. Buna göre, daha önce 1.5 ay tutuklu kalan katil polis, 15 ay daha cezaevinde kalarak “cezasını” tamamlayacak.

Yargıtay kararının ardından açıklama yapan baba Mehmet Tursun, “Onama kararıyla bizi de öldürdüler, derin üzüntü içerisindeyiz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Yargıtay sonrası Gemik davası yeniden görüldü

Polis cinayetlerine ilişkin çarpıcı örneklerden olan Çağdaş Gemik davası dün (19 Nisan) birkez daha görüldü.

Çağdaş Gemik Antalya'da 27 Ekim 2008 tarihinde 'dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis  Mehmet Ergin tarafından kurşunlanarak katledilmişti. Ardından açılan davada Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi katil polis Ergin hakkında 16 yıl 8 ay hapis cezası kararı vermişti. Yargıtay, polis Ergin'in “olası kastla adam öldürmekten değil, kasten yaralama sonucu ölüme neden olmaktan yargılanması gerektiğini” söyleyerek yerel mahkemenin kararını bozmuştu.

Yargıtay tarafından ''suç niteliğinde yanılgıya düşüldüğü'' gerekçesiyle verilen ve sanık polis için daha az ceza öngören söz konusu kararın ardından Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Ergin ve avukatı Süleyman Çalıkuşu ile Gemik Ailesi ve avukatları katıldı.

Gemik'in avukatı Münip Ermiş'in ve ailenin müdahil avukatlarından Selçuk Kozaağaçlı'nın Yargıtay kararını eleştiren ve mahkemenin kararında direnmesini talep eden konuşmalarının ardından mahkeme heyeti, 16 yıl 8 ay hapis cezasında direndiğini açıkladı.

Kararın ardından açıklama yapan Gemik'in avukatı Münip Ermiş, mahkemenin kararında direnmesinin önemli olduğunu söyleyerek, polis kurşunuyla ölüme yönelik cezalardaki hafifletme çabalarının önüne geçilmesini umduklarını ifade etti.