Polis terörüne kitlesel protesto...

  • Arşiv
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 19 Ocak 2013
  • 21:25

“1974'ten beri susmadık, susmayacağız!”

(19.01.13) – Devlet terörüne karşı Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi'nin çağrısı ile İstanbul'da bir yürüyüş gerçekleştirildi. Eylemde, polis baskını ve gözaltılar protesto edilerek, ÇHD'li avukatların yalnız olmadığı vurgulandı.

ÇHD önünde toplanan kitle, “1974'ten beri susmadık, susmayacağız!” pankartı açarak yürüyüşe başladı. Öfkenin dinmediği eylem boyunca, “Devrimci avukatlar onurumuzdur!”, “ÇHD susmadı susmayacak!”, “Gözaltılar, tutuklamalar baskılar bizi yıldıramaz!”, “Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganları haykırıldı. Avukatların cübbeleri ile katıldığı eylemde, BDP Milletvekili Sebahat Tuncel ve BDP il yöneticileri, ÖDP Eş Başkanı Alper Taş, DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, sanatçı Pınar Aydınlar da yer aldı. Ayrıca Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Halk Cephesi, Mücadele Birliği, EHP, Kaldıraç'ın da aralarında olduğu bir çok ilerici ve devrimci kurumla birlikte, ÇHD üyesi avukatların savunduğu Hey Tekstil, Bedaş, Akçay, Teknopark işçileri de eyleme katıldı.

Yüzlerce kişinin katıldığı eylem, İstiklal Caddesi üzerinden Taksim Tramvay Durağı'na kadar sürdü. Her hafta Cumartesi günü yürüyüş yapan direnişçi işçiler de, ÇHD'den başlayan yürüyüşe Demirören İş Merkezi önünde katıldı.

Şimşek: ÇHD’ye bedel ödettirilmeye çalışılıyor!

Taksim Meydana gelindiğinde ilk olarak Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) MYK üyesi Av. Zeycan Balcı Şimşek bir konuşma gerçekleştirdi. Gözaltı ve arama işlemleri ile ilgili bilgi veren Şimşek, avukatların yerlerde sürüklenerek, dövülerek, işkenceyle gözaltına alındığını vurguladı. Şimşek, polisin basın yayın organları üzerinden bomba ve silah bulunduğuna dair yaptığı açıklamaların yalan olduğunu, polislerin hapishanelerden gelen mektupları, dava zamanlarının yazılı olduğu ajandaları, duruşma notlarını içeren ajandaları ve dosyaları aldığını, tamamen müvekkil – avukat ilişkilerine dair yazı ve belgelere el konulduğunu söyledi.

Şimşek, bu baskınlarla kendilerine bir bedel ödetilmeye çalışıldığını, nedeninin ise yürütülen dava dosyalarından anlaşıldığını vurguladı. Şimşek, ÇHD'nin Engin Çeber, Alaattin Karadağ gibi polis tarafından öldürülen devrimcilerin davasına baktığı, polisin açık infazını, işkencelerini ortaya çıkardığı, işçilerin, emekçilerin, ezilen halkların, Kürt halkının avukatlığını yaptığı için bu operasyona maruz kaldığını söyledi.

Son olarak da, gözaltındaki muameleye değinen Şimşek, iki gündür gözaltındakilere su ve şeker verilmediğini, tuvalet ihtiyaçlarının giderilmediğini bu nedenle avukatların tuvalet ihtiyaçlarını kaldıkları nezarette giderdiğini belirterek, polisin onursuzca uygulamalar ile psikolojik harp uygulamaya çalıştığını belirtti. Şimşek, bu operasyonla ÇHD'nin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını dile getirerek, aslında bu uygulamalarla polisin kendilerine itibarsızlaştığını vurguladı.

Nihadioğlu: Avukatlarımızla aynı saftayız!

Şimşek'in konuşmasının ardından, ÇHD adına basın açıklamasını ÇHD MYK adına Münip Ermiş okudu. Gözaltıların ve baskınların keyfiliğine değinilen açıklamada, “bu operasyonun gerisinde, işçi sınıfının mücadelesi ile yan yana duruşumuzdan duyulan rahatsızlık vardır” denildi. Açıklama birlikte direnme çağrısı ile bitirildi.

Eylem Selçuk Kozağaçlı’nın polisin yaptığı açıklamalara cevap verdiği mektubunun okunması BDP Milletvekili Sebahat Tuncel’in ve Halkın Hukuk Bürosu'nun konuşmasıyla sürdü. Ayrıca ÇHD’nin müdafiliğini yaptığı Hey Tekstil, BEDAŞ, Teknopark işçileri ile Halk Cephesi, EHP ve BDSP konuşmaları ile sürdü.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu adına, 2012 Newroz tutuklusu olan ve 2 gün önce serbest kalan Zeynel Nihadioğlu konuştu. Nihadioğlu, ÇHD'li avukatların işçi sınıfının, Kürt halkı ile birlikte ezilen halkların sömürüsüz ve sınıfsız bir dünya mücadelesi yürütenlerin safında yer aldığını belirterek, iktidarların zor aygıtlarının eline düşen devrimcileri, işçileri savunduğunu, bunlardan bir tanesinin de kendisi olduğunu vurguladı.

Nihadioğlu, saldırın somutta avukatlara, diğer yanıyla toplumsal mücadele dinamiklerine yönelik olduğunu belirterek sermaye sınıfının bu ezme saldırısına karşı avukatlarla birlikte aynı safta mücadele edeceklerini beyan etti.

Eylem konuşmaların ardından sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul