Genelkurmay: “Her şey ortada”
Vali: “Hayat devam ediyor”
(08.09.12) - Afyon'da 25 askerin ölümüne neden patlamanın üzerinden geçen zaman diliminde sermaye devleti sözcüleri “kaza”, “kader” açıklamalarıyla durumun üzerini kapatmaya çalışırken ihmaller, keyfiyet ortaya çıkmaya başladı. Devletin hiçbir yetkilisi kayda değer bir açıklama yapmazken, yapılan açıklamalar ortaya hayli şaibeli ve tuhaf bir tablo sundu.
Sermaye hükümetinden Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, yaptığı açıklamada, “Bu tip olaylar Pakistan'da Hindistan'da da oldu. Acı bir hadise, bir kaza neticesinde olan bir husus” dedi. Kazaya dair somut tek bir kanıt ve delil olmadan, yapılan bu açıklama belli ki belli hataların üzerini jrtme ve kader edebiyatı yaparak temize çıkma amacı taşıyordu.
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ise bölgede yaptığı incelemelerden sonra “Konuşmayacağım. Hiçbir şey konuşmayacağım. Ortada her şey” şeklinde konuştu. Gazetecilerin sorularını yanıtlamaktan da kaçınan Özel'in açıklaması bir şeyin gizlenmeye çalıştığı şüphelerini uyandırdı. Özer'in kastettiği ortada olan şeyin ne olduğu ise halen daha merak konusu olmayı sürdürüyor.
Vali'nin derdi reklammış!
Patlamayla ilgili trajik bir gelişme ise Genelkurmay Başkanı Özel'in Afyon Valisi'ne yönelik yaptığı ziyaret sırasında yaşandı. Meselenin vahametine dair kayda değer bir açıklama yapılmayan görüşmenin ardından öne çıkan Vali'nin Özer'e gazetecilerin karşısında sunduğu plaket ve hediyeler oldu. Hediyenin ve plaketin neden verildiğinin tartışılması ve tepki ile karşılanması üzerine ise Vali dalga geçer gibi bir açıklama yaparak “hayat devam ediyor” dedi.
Hediyeyi gerekçelendirmeye çalışan Vali'nin şu açıklamaları, devletliler için böylesi trajik bir kazanın ve onlarca insanın ölmesinin hiçbirşey ifade etmediğinin de trajik bir göstergesiydi adeta:
"Ziyaretimize gelen tanıtım potansiyeli olan popüler kişilere yöre halkına ekonomik katkı için lokum, sucuk gibi ürünlerden hediye ediyoruz. Amacımız tanıtım yapıp yöredeki yoksul insanlara gelir kapısı sağlamak. Genelkurmay Başkanı gibi popüler bir isim gelmiş. Küçük maddi değeri olmayan bir hediye verdik. Genelkurmay Başkanımız çevresi olan bir insan. Bir yere o kilimi koysa, biri de 'Nereden aldınız' diye sorup Afyon'a gelip satın alsa fakir insanlar nasiplenecek. Emrivaki yapıp eline tutuşturmuşuz. Hayır mı diyecekti. Hayat devam ediyor. Bir acımız varken buna ara mı verelim?"
Patlama üzerine karanlık noktalar
Devletliler cephesinde bir açıklama yokken çok sayıda soru basın aracılığıyla gündeme geliyor. Denetim yapılacağı için gece saatlerinde de işlemlere devam ettirilen askerlerin neden karanlık ortamda ve normalde 12 kişinin olması gereken yerde 25 kişi çalıştırıldıkları halen daha bilinmiyor.
Ordu adına yapılan açıklamalarda örtbas edilen “denetleme öncesi çalışma” haberleri Kara Kuvvetleri 500. İstihkam Ana Komutanlığı’nın bulunduğu Ataköy köyünün muhtarı Muharrem Özdemir'in açıklamalarıyla teyit edildi. Muhtar Özdemir, askeri alanda bulunan muhtarlığın su kuyularını denetim öncesi boyamak için kendisinden boya aldırıldığını ifade etti.
Öte yandan patlama sermaye devletinin rant için çevreyi nasıl işgal ettiğini de gösteriyor. Yıllar içerisinde yerleşim yerlerinden uzakta kurulan askeri alan şehrin büyümesiyle 50 metre mesafeye daralmış bulunuyor. Milli Emlak eliyle topraklar parsellenip bölgedeki emekçilere satılmış. Birçok ev ve arabanın camlarının kırılması ve binlerce mühimmatın adeta gökten evlerin üzerine yağması, palnsızlığın ve ranta dayalı şehirciliğin sonucu...
Patlama sonrası yaklaşık 7 kilometrelik çapa dağılan bombaların olduğu ifade edilirken emekçilere bombalara dokunmamaları ve hemen bildirmeleri için bildiriler dağıtılıyor. Cephanelik için yapılan iglo tipi sığınakların 1983 yılında yapıldığı ve böyle bir patlamanın etkisini azaltamayacağı da görülüyor. Emekçilerin güvenliğini düşünmeyen sermaye devleti Afyon ilinin büyümesiyle kışlanın çevresine ilköğretim okulu dahi yapılmış durumda. Ataköy İlköğretim Okulu'nun patlamanın etkisiyle tüm camları kırılırken okul pazartesi günü eğitime başlamaya hazırlanıyor.
