Onbinler Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’i andı...

  • Arşiv
  • |
  • Dünya
  • |
  • Avrupa
  • |
  • 10 Ocak 2011
  • 08:26

"Tüm değerleri biz yaratıyoruz, o halde sosyalizm!"

(10.01.11) - Alman proletaryasının ve sosyalizmin iki seçkin önderi Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht her yıl olduğu gibi bu yıl da Ocak ayının ikinci haftasında, 9 Ocak 2011 tarihinde Berlin‘de gerçekleştirilen bir yürüyüş ve anıt mezar ziyaretiyle anıldılar.

Anma yürüyüşüne 10 bin kişi katılırken, sabahın erken saatlerinden başlayıp akşam saatlerine kadar devam eden anıt mezar ziyaretine ise Almanya‘nın çeşitli kentlerinden ve Almanya‘ya yakın ülkelerden gelen onbinlerce işçi, emekçi, genç, ilerici ve sosyalist katıldı. Yürüyüşe katılanların ağırlıklı bölümünü gençler oluştururken, anıt mezar ziyareti yapanların ezici çoğunluğunu DDR kökenli yaşlı kuşak sosyalistler oluşturuyordu.

Yürüyüş için saat 09.00'da Berlin'in Frankfurter Tor Meydanı'nda toplanıldı. Saat 10.00'da ise yürüyüşe başlandı. Yol boyunca çok sayıda ülkeden gelen çeşitli uluslardan kardeş işçi, emekçi, ilerici ve devrimci yol boyunca kendi dillerinden ve zaman zaman da Almanca sloganlar haykırdılar. Enternasyonal proletaryaya mal olmuş devrimci marşlar söylediler. Güne ilişkin gazete, dergi ve bildiriler dağıttılar. Yürüyüşçü kitleye ve çevrede onları izleyenlere dönük ajitasyon konuşmaları yaptılar. Yürüyüşe katılmayanlar ise yürüyüş güzergahında ve evlerinin pencerelerinden kitleyi selamlayarak desteklerini sundular.

Uzun bir güzergahtan geçilerek anıt mezarların olduğu alana gelindi. Burada esas olarak MLPD’nin organize ettiği, Türkiyeli komünistlerin ise aktif bir duruş sergilediği küçük bir miting gerçekleştirildi. Bu küçük mitingde ilk önce MLPD adına bir konuşma yapıldı. Gerici, yoğun anti komünist propagandaların inadına, komünizme ait düşünce, sembol ve değerlerden asla vazgeçilmeyeceğinin vurgulandığı konuşma anlamlıydı. Mitingde genç komünistler kapitalist barbarlığı teşhir eden ve sosyalizmi hedef olarak gösteren RAP tarzı kısa bir müzik dinletisi sundular. TKİP Yurtdışı Örgütü'nün Rosalarla ilgili bildirisini okudular. Genç komünistlerin sunumları “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganıyla karşılandı. Miting diğer devrimci partilerin mesajlarının okunmasının ardından, Enternasyonal Marşı'nın söylenmesiyle sona erdi.

Bu küçük mitingin ardından anıt mezar ziyaretine geçildi. Rosa ve Karl Liebknecht'in anıları ve eserlerine ve onların şahsında komünizmin diğer tüm değerlerine bağlılık ve saygının bir ifadesi olarak anıt mezarlar ziyaret edildi, kırmızı karanfiller bırakıldı.

TKİP: Gelecek her yerde sosyalizme aittir!

Türkiyeli komünistler yürüyüşe, TKİP imzalı “Gelecek her yerde sosyalizme aittir!” yazılı büyük boy pankart arkasında katıldı. Kortejde ayrıca Marks, Engels ve Lenin‘in resimlerinin olduğu bir pankart da taşındı. Yaklaşık 60 kişilik kortej oldukca canlı ve coşkuluydu. Yol boyunca devrimci marşlar söylendi, sloganlar ise hiç susmadı. Yürüyüş sırasında yaygın biçimde TKİP Yurtdışı Örgütü imzalı bildirinin dağıtımı yapıldı.

Yürüyüşe yerli ilerici ve devrimci partilerden DKP, MLPD katılırken, Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ile İran ve Filistinli örgütler de yürüyüşte temsil edildiler. DKP güçlü katılımı ile, MLPD ise coşkusu ve canlılığı ile dikkat çekti.

Yürüyüşe katılan 'Enternasyonal komünistler' adlı grubun, aralarında Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya'nın da bulunduğu, dünyada devrim mücadelesinde ölümsüzlüğe uğurlanan devrimci ve komünistlerin posterlerini taşımaları ise yürüyüşte dikkat çeken diğer bir noktaydı.

Anma yürüyüşüne, her yıl olduğu gibi TKP/ML, MLKP, ADHK, Anadolu Federasyonu, TİKB-B, BDP, DIDIF ve Bolşevik Partizan gibi Türkiyeli ilerici ve devrimci parti ve örgütler de katıldı. Türkiyeli parti ve örgütler, üzerinde günün anlam ve önemine uygun sembollerin bulunduğu pankart ve dövizler taşıdı.

“Avrupa halkları ayağa kalkın!-KKE”, “Kapitalizm saldırıyor, biz direniyoruz! - DKP”, “Kapitalizm krizde, sosyalizm için ileri!” ve “Tüm değerleri biz yaratıyoruz, o halde sosyalizm!” sloganları anma yürüyüşü ve ziyareti boyunca dikkat çeken sloganlardı.

Devrimin ve sosyalizmin bu iki seçkin önderi için yapılan bu yürüyüş, kapitalizmin günümüzdeki krizinin gitgide derinleştiği ve yıkıcı sonuçlara yol açtığı koşullarda gerçekleştirildi. Öte yandan, günümüzde, Almanya'da paralı askerliğe geçiş hazırlıkları yapılıyor, Alman devlet ve hükümet temsilcileri, somut olarak da Almanya Başbakanı Angela Merkel ilk kez açıktan savaştan söz ediyor. Almanya militarist politikalar izlemede, silahlanma yarışında ve Afganistan başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde asker bulundurmada, ABD’den sonra başı çeken devletlerden biri haline geldi. O kadar ki, devlet bütçesinden askeri harcamalar için büyük meblağlar ayrılmaya başlandı. Alman ekonomisi gitgide bir savaş ekonomisine dönüşmektedir. Bu arada Ocak ayının 22’sinde Alman askerlerinin Afganistan'dan çekilip çekilmeyeceği tartışılacak. Bunların tümü birden bu gösteriyi daha da önemli ve anlamlı hale getirdi.

Sosyalizm için mücadele çağrısı

Nitekim bir önceki gün gerçekleştirilen 16. Enternasyonal Rosa Luxemburg Konferansı'nda en fazla ilgi çeken tartışma kapitalist barbarlığa karşı mücadele ve Rosa Luxemburg'un bu konudaki düşünceleri ve pratiği üzerinden yapılan tartışmaydı. Öte yandan yürüyüş sırasında taşınan pankart ve dövizlere, atılan sloganlara, yapılan konuşmalara ve dağıtılan bildirilere kapitalist barbarlığa karşı sosyalizm için mücadele çağrıları damgasını vurdu.

Her şeye rağmen!”

Alman burjuvazisinin ve medyasının, derin tarihi anlamı olan bu yegane politik ve merkezi yürüyüşün zayıf geçmesi ve unutulması için yürütüğü sistematik çabalara, yanısıra bu yürüyüşü organize eden Alman Sol Partisi başta olmak üzere, ilerici ve devrimci partilerin yeterli ciddiyetten yoksun tutumlarına rağmen onbinler kış ve soğuk demeden Berlin‘e geldi. Bunun kendisi başlı başına anlamlı bir durumdur. Fakat, özellikle de Avrupa'da yürütülen en iğrencinden anti komünist propagandalara rağmen bu katılımcı kitlenin uluslararası işçi sınıfının ve sosyalizmin bu iki seçkin önderine, onların anıları ve eserlerine, onların şahsında komünizm düşüncesine sahip çıkmak üzere gösteriye katılmaları çok daha anlamlıdır.

Türkiyeli komünistler ise Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht'in anıları ve eserlerine ve dahası da komünizm düşüncesi, sembolleri ve değerlerine sahip çıkmaya devam edecekler. Bu amaç çerçevesinde her yıl ocak ayının ikinci haftasında Berlin'de olacak ve inadına sosyalizm diye haykıracaklar.

Yurtdışından Komünistler