Öğrenciler davasında gizli tanık polis çıktı!

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 16 Ocak 2013
  • 13:53

Erzurum’da görülen 17 üniversite öğrencisinin duruşmasında skandal bir gelişme yaşandı. Dosyada gizli tanık olarak dinlenen kişinin polis olduğu ortaya çıktı. Karar üzerine gizli tanığın bilgileri dosyadan çıkaran mahkeme, buna rağmen tahliye taleplerini reddetti.

Erzincan’da 2011 Aralık’ta yapılan baskınlarda gözaltına alınarak tutuklanan 10’u tutuklu 16 öğrencinin duruşması Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) geçtiği habere göre duruşmaya tutuklu sanıklardan Yaprak Oruç, Yorgun Bektaşoğlu, Bişer Bilen, Yakup Kırmızı, Abdullah Kızılkaya, Leyla Ülgen, Sinan Salhan, Murat Tak, Sadık Yılmaz, Mehmet Bozdağ ile tutuksuz 7 sanık katıldı. Mahkeme heyeti sanıkların Kürtçe savunma talebini reddetti. Daha önce gizli tanık olarak polise ve savcılığa ifade veren gizli tanık "Özgür" başka bir odada görüntülü kamera sisteminde sesi değiştirilerek tanık olarak dinlendi.

Duruşmada yüzü mozaikleştirilerek kamera ile duruşma salonundaki monitöre verilen gizli tanık "Özgür"ün ifadeleri, bir kez daha "KCK" davalarındaki "gizli tanık" skandalını gözler önüne serdi. Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya’nın, “Sesimi alabiliyor musunuz?” sorusuna gizli tanık "gayet iyi alıyorum, dinliyorum” cevabını verdi. Gizil tanık "Özgür"ün ifadesi üye hakim Hülya Özkan tarafından okundu.

Gizli tanığın öğrencilerin evinde birlikte kalıyormuş gibi düzenlediği ve herşeye gözleri ile şahit olduğu şeklindeki ifadelerin tamamının yalan olduğu konuşmaların sonunda ortaya çıktı. Gizli tanık, "Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Benim verdiğim ifadelerimi doğruluyorum. Erzincan’da kaldığımız YDG terör örgütüne ait evde PKK’nin dağ kadrosuna eleman kazandırılması yönünde çalışmalar yaptık. YDG’nin sorumlusu Sinan Salhan’dır. Sinan, özellikle öğrencileri yönlendiriyordu. Öğrencilerin özellikle Newroz kutlamalarında örgüt adına harçlıklardan para toplattırma talimatını veriyordu. Öğrenci evlerinde kız-erkek ilişkilerinde erkek öğrencilerin kız öğrencilere ‘arkadaşlık teklifi’ yapmanın bedeli dayak atılarak cezalandırılıyordu. Örgüt evinde kalan veya gelerek bizzat etkinliklere katılanlar özellikle polis ve askerin çatışmalarda şehit haberlerini sevinçle karşılıyor, haberleri Roj TV’den yayınlanması ile hep birlikte halay çekerek kutlama yapıyorduk. Abdullah Öcalan’a ait kitap okutularak özet çıkartılması yönünde talimat verilirdi. Mehmet Bozdağ bir gün bana, ‘Seni önder yapacağız. Buradaki mücadelemiz çok önemli’ uyarısında bulundu. Evde bulunan ismini Ebru Ç. olarak bildiğim öğrenci, Diyarbakır ve Dersim'den gelen talimatla dağa gönderildi. Zaman, zaman örgüt evine gelen YDG’nin sorumluları, 'Taliban gibi mücadele vererek, bu bedeli örgüte vereceğiz' gibi sözler sarf ediyorlardı" dedi.

Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya’nın, gizli tanık Özgür'e, “Bak şimdi, bu ifadeler senin mi, görgüye mi dayalı?” sorusuna ve avukatların "bu bilgileri nasıl topladın, bunların tamamından nasıl bilgin oldu" yönündeki soruya gizli tanık Özgür, "Benim vermiş olduğum ifadelerin yüzde 90’ı ortam dinlemesi ile bilgilendirilmiş, yaşanmış olaylara dayalı bilgilerdir” yanıtını verdi. Bunun üzerine avukatlar, ortam dinlemesinin dosyada olmadığını belirterek, gizli tanığın polis olduğunu ve ortam dinlemesi üzerine belgelerin toplandığını belirtti.

HAKİMİN SORUSUNA CEVAP VERMEDİ

Bunun üzerine mahkeme başkanı gizli tanığa Emniyet mensubu olup olmadığı yönünde soru yöneltti. Ancak gizli tanık soruya cevap vermeyince mahkeme heyeti gizli tanığın beyanlarının doğru olmadığına hükmederek, dosyadan çıkarılmasına karar verdi. Gizli tanığın polis çıkması üzerine avukatlar tekrar söz alarak, dosyanın kurmaca olduğunu ifade ederek, tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti ise tahliye talebini reddederek duruşmayı 20 Şubat tarihine erteledi.

ANF / 16.01.13