ODTÜ’lülerin suçu büyükmüş!

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • 23 Aralık 2012
  • 10:40

(23.12.12) – ODTÜ’lülere yapılan “terör” suçlamasının delilinin kitap ve poster olduğu ortaya çıktı.

Erdoğan’ı protesto eden ve polisin vahşi saldırısına maruz kalan öğrenciler bu da yetmezmiş gibi evleri basılarak gözaltına alınmıştı. “Terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda faaliyette bulunmak” suçlamasıyla yargılanan öğrenciler savcılık ve mahkemenin ardından serbest bırakıldılar ancak mahkemede ve savcılıkta öğrencilere sorulan sorular, kurumun ciddiyetini de bir kez daha tartışmalı hale getirdi.

Yargılama sürecinde avukatlar hiçbir delil olmadığını söylüyordu. Mahkemenin delilleri ise öğrencilere sorulan sorulardan anlaşılıyor. Emniyette ve savcılıkta sürekli olarak “ODTÜ’teki eyleme kimin talimatıyla katıldınız, amacınız nedir” sorusu yöneltildi.

Yine öğrencilerin evinden çıkan bir çok kitap, dergi ve resme el konuldu. Sorgu sırasında bu yayınlarda gündeme getirildi. Kitapçılardan kolayca temin edilebilecek “Nihat Behram’ın Darağacında Üç Fidan kitabı ile Lenin’in Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin Hakkı kitapları “örgütsel döküman” olarak kabul edilirken öğrencilere bu kitapları nereden/kimden temin ettikleri soruldu. Ayrıca “Bunları sizinle birlikte okuyan kimler vardı?” benzeri sorularla itirafçılık dayatmasında da bulunuldu.

Polisin “örgütsel döküman”larının bazıları ise şöyle: Haki renkli parka, Deniz Gezmiş posteri, Mahir Çayan kartpostalı, Lenin’in resmi ile Ekim Devrimi başlıklı Kaldıraç imzalı afiş, Ernesto Che Guevara’nın resminin yer aldığı Özgür Lise imzalı afişler, Nihat Behram’ın Darağacında Üç Fidan kitabı, Yürüyüş ve Tavır dergileri, İbrahim Kaypakkaya, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın resimleri, Diyalektik ve Tarihsel Materyalizmin Abecesi, Lenin’in “Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı kitabı.

Öğrencilere DHKP/C, MLKP, DSİH, Dev-Yol gibi örgütlere üye olup olmadığı, eyleme bu örgütler adına katılıp katılmadığı gibi sorular da yöneltildi.  ODTÜ eylemi ile de yetinmeyen polis ve savcılık bir öğrenciye KESK’in düzenlediği 4+4+4 mitingine niye ve kimin talimatıyla katıldığını da sordu.

En ilginç delillerden biri ise bir öğrenciye yöneltilen şu suçlama oldu: “... Yüzü kapalı bir şekilde Çevik Şube Müdürlüğü personeli tarafından oluşturulan barikatın önünde barikata çarparak ‘Birdir bir’ oynandığı, çevik kuvvet tarafından oluşturulan barikatın önünde barikata çarparak ‘uzun eşek’ oynadığı belirlenmiştir.”

Polis/savcı tarafından toplanan bu deliller burjuva hukukunu dahi nasıl karikatürize edildiğini gösteriyor. Bu kez toplumsal muhalefetin de etkisiyle öğrenciler serbest bırakıldılar ancak bu gibi delillerle binlerce insanın halen daha zindanlarda olduğu gerçeği de karşımızda duruyor.