AKP şefi Recep Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’ye gelişini protesto eden ve saatler süren polis terörüne direnişle yanıt veren ODTÜ öğrencileri, bugün sabah saatlerinde yapılan bir operasyonla gözaltına alındılar. Şu ana kadar gözaltına alınan öğrencilerin sayısının 21 olduğu öğrenilirken 20 öğrencinin ise hala aradığı bilinmektedir.

2011 sayılı kanuna muhalefet, polise direnme, kamu malına zarar vs. gibi iddialarla düzenlenen bu operasyonun gençlik hareketinden duyulan korkunun bir sonucu olduğu açıktır. İki gün önce yakılan ateşin dün ODTÜ’de gerçekleştirilen kitlesel boykotun ve eylemlerin ardından daha da büyümesini ve büyük bir öfkeye dönüşmesini hazmedemeyen sermaye devleti, bir kez daha gözaltı terörüne başvurmuştur. Ülkenin dört bir yanında gerçekleştirilen eylemlerle selamlanan ODTÜ direnişi sermaye devletini “önlem almaya” zorlamıştır. ODTÜ’nün devrimci geleneğine sahip çıkan öğrenciler hedef tahtasına çakılmış ve suçlu ilan edilmiştir. Öyle ki polisin yoğun saldırısı sonucunda bilincini kaybeden öğrencinin dahi “kendi arkadaşları tarafından yaralandığı” söylenerek yalan ve demagoji devreye sokulmuştur.

Ankara polisinin öğrenci eylemlerine nasıl azgınca saldırdığı geçmiş deneyimlerden de bilinmektedir. İki yıl önce öğrenci gençlik tarafından gerçekleştirilen meşru-militan eylemler ve bu eylemlere yönelik polis terörü hala hafızalardadır. O dönem de uygulanan devlet terörü sökmemiş ve “Başkaldırıyoruz” ruhu bugün yeniden harlanmıştır. Bu nedenle bugün yapılan operasyon da sökmeyecek ve gençliğe geri adım attıramayacaktır.

Açık ki saldırıların hedefinde yalnız ODTÜ öğrencileri değil, bir bütün olarak gençlik hareketi bulunmaktadır. Sermaye devleti, faşist baskı ve terörle gençlik hareketini yıldıracağını sanıyor. Gözaltı ve tutuklamalarla devrimci-ilerici öğrencileri sindireceğini, gençliğin militan eylemini engelleyebileceğini sanıyor.

Oysa ODTÜ'de patlayan öfkenin kökü bu ülkenin tarihine kazınan militan gençlik eylemlerine dayanmaktadır. Kommer'in arabasının alevleriyle ODTÜ'yü devrimci gençlik hareketinin simgesi yapan, 6. Filo'yu Dolmabahçe'de denize dökerek emperyalistlere ve uşaklarına geçit verilmeyeceğini tarihimize kazıyan militan gençlik eylemleri gençliğin bugünkü eylemine yol göstermekte, ışık tutmaktadır.

Ekim Gençliği olarak bir kez daha haykırıyoruz: Hiçbir baskı ve terör gençliğin devrimci eylemini engelleyemez! Gençlik, tüm saldırılara karşın üniversitesine, özgürlüğüne ve geleceğine sahip çıkmaya devam edecek, emperyalizme ve savaş kışkırtıcılığına geçit vermeyecektir. Kavga, ODTÜ'de ve diğer tüm üniversitelerde büyütülerek sürdürülecektir!

Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!

ODTÜ öğrencileriyle dayanışmaya!

Ekim Gençliği
21 Aralık 2012