(02.01.13) - AKP şefi Tayyip Erdoğan'ın Göktürk-2 uydusunun fırlatılması vesilesiyle okullarına gelmesini protesto eden ODTÜ'lü öğrenciler azgın polis terörüne maruz kalmış ve bunun karşısında militan bir direniş sergilemişlerdi. ODTÜ öğrencileri tarafından ortaya konulan bu irade, sermaye devletinin başlattığı bir karşı kampanya eşliğinde karartılmaya çalışılmış, bu doğrultuda ODTÜ direnişini “kınama furyası” gündeme gelmişti. Bu kınama furyasına ortak olan üniversitelerden biri de Namık Kemal Üniversitesi rektörlüğüydü.

Rektörlüğün bu tutumunu protesto etmek için bir araya gelen NKÜ Öğrencileri, Çorlu MYO öğrencileri ve Çorlu Mühendislik Fakültesi öğrencileri merkez ana kampüste bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirmek istediler. Üniversite yönetiminin “yıllardır burada basın açıklamasına izin vermiyoruz, yapacaksanız kapının önünde yapın” diyerek eylemi engelleme çabasına, kapının önündeki ÖGB barikatını aşarak yanıt veren öğrenciler, bunca yıldır aşılamayan bir durumu aşmış ve basın açıklamasını kampüsün içinde yapma iradesini göstermişlerdir. Barikata yüklenen öğrencilerin tespit edilmesi için yoğun çaba harcayan üniversite yönetimi ve sivil polisler, durumu kurtaramayacaklarını anlayınca içeri çevik kuvvet arabasını sokmak istediler fakat bir kez daha öğrencilerin direnişiyle karşılaştılar. Bununla birlikte ÖGB'lerin bir kez daha barikat kurmasıyla öğrenciler tekrar barikata yüklendi. Üniversitenin genel sekreteri ve rektör yardımcısıyla yapılan görüşmeler sonucu barikat geri çekildi.

Çevik kuvvetin de üniversiteden ayrılmasıyla birlikte öğrenciler basın açıklamasını yapmak istedikleri yere sloganlar ve alkışlarla yürüdüler. “AKP elini üniversiteden çek!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!”, “Yandaş rektör istemiyoruz!”, “Polis defol üniversiteler bizimdir!”, “Parasız bilimsel anadilde eğitim!”, “Savaşa değil, eğitime bütçe!” “Direnişe devam, ODTÜ'ye selam!” sloganlarıyla yürüyen öğrenciler merkez kampüs içerisindeki kantin önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdiller.

Açıklamada şunlar ifade edildi: “Namık Kemal Üniversitesi'nin de içerisinde bulunduğu Trakya Üniversiteler Birliği, geçtiğimiz günlerde ODTÜ'de yaşananlarla ilgili polis şiddetini göz ardı edip, öğrencileri kınayan bir açıklamaya imzasını atmıştır. Bizler bu açıklamanın üniversitemiz öğrenci ve akademisyenlerini temsil etmediğini biliyoruz. Bu açıklama ancak ve ancak AKP hükümetini ve onun yandaş mensuplarını temsil etmektedir. AKP saldırganlığı gittikçe artıyor, üniversiteli gençlik ise örgütleniyor!..

Dostlar, bu zihniyet aynı zamanda aydınlanmadan yana olan ve mücadele eden akademisyenleri ise üniversitelerden uzaklaştırıyor. Okulumuz akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Mukaddes Akdeniz, üniversite yönetiminin bilimdışı ve akıl almaz tutumları sonucunda okuldan uzaklaştırılmak istenmektenmektedir. Bizler akademisyenlere dönük bu tür operasyonların karşısında duracağımızı bildiriyoruz ve üniversiteyi bu gerici zihniyete teslim etmeyeceğimizi hatırlatıyor, okul yönetimini uyarıyoruz. Ellerinizi üniversite öğrencileri ve akademisyenlerin üzerinden derhal çekin! Çünkü bizler, parasız, bilimsel, anadilde eğitim hakkımızı kazanıncaya kadar mücadele edeceğiz, AKP'ye geçit vermeyeceğiz...

Biz Namık Kemal Üniversiteleri öğrencileri ilan ediyoruz. Üniversitelerimizi AKP'nin karanlığına teslim etmeyeceğiz, üniversiteler bizimdir!

ODTÜ'deki direniş ateşinin yankısını eylemdeki bütün öğrencilerde hissetmek mümkündü. Yıllardır az sayıda öğrenci ve kapı önündeki basın açıklamalarından sıyrılan öğrenciler, “bu üniversite bizim ve biz bu üniversitenin istediğimiz herhangi bir yerinde özgürce basın açıklamalarımızı gerçekleştireceğiz” meşruluğuyla üniversite yönetiminin ve polislerin beklemediği biçimde bir direniş sergilediler.

Eylemde ayrıca duruşu ve siyasal yaşamından ötürü üniversiteden çıkarılması istenen öğretim görevlisi Mukkades Akdeniz bir konuşma yaparak hem kendi sürecini hem de ODTÜ'deki direnişi selamlayan bir konuşma gerçekleştirdi. Eylem, mücadelenin her yerde olduğunu vurgulayan bir konuşmanın ardından tekrar kapıya doğru sloganlar ve marşlarla yürüyerek sonlandırıldı.

NKÜ / Ekim Gençliği