O kadar radyasyon heryerde varmış!

  • Arşiv
  • |
  • Sosyal sorunlar/saldırılar
  • |
  • 08 Aralık 2012
  • 11:06

(08.12.12) – Bakan Yıldırım nükleer atıkların her ortamda olabilecek kadar radyasyon barındırdığını söyledi.

Serkan Ocak’ın Radikal gazetesinde ortaya çıkardığı İzmir’deki nükleer atık faciasına dair her gün yeni bir gelişme gündeme geliyor. Ancak aleni facia TAEK ve resmi kurumlar tarafından örtbas edilmeye çalışılıyor.

Son olarak ise 100 bin ton nükleer atığı araziye gömdükten sonra fabrikayı terkeden patronun Torbalı’da benzer bir fabrika açtığı ortaya çıktı. “Geleneğimizi geleceğe taşıdığımız için gururluyuz...” sloganıyla faaliyet yürüten Kurşun fabrikası Torbalı’da sapa bir yerde dere kenarına kurulmuş. Fabrika yöneticileri ise gazeteciler ile görüşmeyi reddediyor.

Yetkili kim belli değil!

Durum bu kadar ciddi iken resmi kurumlar dişe dokunur bir açıklama yapmaktan kaçınıyor. Türkiye’nin bu konuda yetkili tek kurumu olan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) yaptığı açıklamada sözkonusu fabrika ile ilgisi olmadığını, firmanın TAEK’in lisansına, denetimine ve yaptırımlarına tabi olmadığını duyurdu.

TAEK’in İzmir Valiliği, Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, Gaziemir Belediyesi ve Gaziemir Kaymakamlığı’nı bilgilendirdiği de öğrenildi ancak bu kurumlardan da henüz sorumluluk üstlenen olmadı. Kaymakamlık ise yetkili olmadıklarını beyan etti.

İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç’ın ise gazeteci Serkan Ocak’ın konuya dair soruluna karşılık konuya dair bilgisi olmadığı yanıtını verdiği öğrenildi. Ocak’ın ısrarı üzerine Vali, “Zamanım olmadı ama en ince noktasına kadar araştırılacak” dedi.

O kadar radyasyon normalmiş!

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise konuya açıklık getirmek yerine basını suçlamayı tercih etti. “İzmir’de Çernobil vakası gibi bir şey var demek, bu kente yapılacak en büyük kötülüktür” diyerek olayın mahiyetine değil sunuluşuna takılan Bakan, “İzmir’in Çernobili” ifadesinin kullanılmasının İzmir’in EXPO 2020 adaylığını etkileyebileceğini belirtti.

Radyasyonlu olmadığını kanıtlamak için çay içen Cahit Aral’ı hatırlatırcasına atıkların radyoaktif olmadığını iddia eden Bakan “Bütün ortamlarda olabilecek düzeyde bir radyoaktivite var” dedi. Cahilliğini gizlemeye de gerek duymayan Yıldırım, “Radyasyon tehdidi nükleer tesisin tahrip olması ile ortaya çıkar. Ama böyle bir durum yok” diyerek aristo mantığı ile radyoaktivite tespitlerinde bulundu. Bakan kirliliğin kimyasal olduğu iddialarını da yineledi.

Resmi kurumların denetimsizliği ve ilgisizliği bu derece belirginken, yaşanan çevre faciası sahipsizce ortada duruyor. Ancak herhangi bir yaptırım ile karşılaşmayan fabrika farklı bir alanda daha benzer bir faciayı adım adım örüyor.