Newroz tutuklamaları Taksim'de protesto edildi!

  • Arşiv
  • |
  • Sol Hareket
  • |
  • Eylem ve etkinlikler
  • |
  • 14 Nisan 2012
  • 12:57

“Faşist baskı ve terör sökmeyecek!”

(14.04.12) - Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) ve Demokratik Haklar Federasyonu (DHF), İstanbul'da Newroz eylemleri gerekçe gösterilerek 10-12 Nisan tarihlerinde gözaltına alınan 22 devrimci ve ilericiden 7'sinin tutuklanmasını Taksim'de gerçekleştirdikleri eylemle protesto etti.

1 Mayıs'a giden süreçte faşist baskı ve devlet terörünün daha da derinleştirildiğine dikkat çeken devrimci güçler, BDSP çalışanı Burcu Deniz, Emek Gençliği Merkez Yöneticisi Eren Yurt, ESP Genel Başkan Yardımcısı Çiçek Otlu, ESP üyesi Çağdaş Karabayraktar, Öğrenci Kolektifi üyeleri İhsan Oğuz Yüzgeç ve Kadir Ev, Sosyalist Parti PM üyesi Yiğit Yirmibeş ve tüm Newroz tutsaklarının derhal bırakılmasını talep etti.

Partizan'ın da destek verdiği eylemde, “Faşist baskı ve terör sökmeyecek!” kararlılığı haykırıldı.

"Newroz tutukluları ve gözaltıları serbest bırakılsın!"

Saat 13.30'da Taksim Tramvay Durağı'nda buluşan devrimci güçler, “Newroz tutukluları ve gözaltıları serbest bırakılsın! Faşist baskı ve devlet terörü sökmeyecek!/BDSP-DHF" şiarlı pankart açarak basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Kurumların flamalarıyla katıldığı eylemde BDSP'liler “Burcu Deniz serbest bırakılsın!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “Bijî Newroz, bijî sosyalizm!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” şiarlı dövizler de taşıdılar.

İstanbul'da Newroz eylemleri gerekçe gösterilerek 10 ve 12 Nisan günlerinde gerçekleştirilen gözaltı dalgalarının 13 Nisan'da tutuklama terörüne dönüştüğüne değinilen basın açıklamasında, 7 devrimci ve ilericinin tutuklanmasına “KCK'ye üye olmak", "KCK talimatıyla korsan gösteriye katılmak" ve "Çevreye zarar vermek" gibi gerekçeler gösterildiğine dikkat çekildi.

Polisin dün de gözaltı dalgalarını da sürdürdüğü söylenerek, yine Newroz eylemleri gerekçe gösterilerek Kadıköy Fikirtepe Mahallesi'nde çok sayıda eve eşzamanlı baskınlar düzenlendiği ve aralarında BDP Kadıköy İlçe Başkanlığı üye ve yöneticilerinin bulunduğu 10 kişinin gözaltına alındığı ifade edildi.

Devrimci ve ilerici güçlere dönük baskı ve devlet terörünün gözaltı işlemleri boyunca da devam ettiğine değinilen açıklamada, sözlü taciz, kaba dayak, keyfi üst arama ve parmak izi alma dayatmalarına başvuran polisin, DNA testi dayatması sırasında tükürük vermeyi kabul etmeyen devrimci ve ilerici güçlere azgınca saldırdığı belirtildi.

“1 Mayıs öncesi faşist baskı ve terör yoğunlaştı”

Kürdistan genelinde olduğu gibi İstanbul'da da Newroz'un tüm yasaklama girişimlerine ve azgın devlet terörüne rağmen militan sokak eylemleriyle kutlandığına vurgu yapılan açıklamada, bilinçli olarak 1 Mayıs'ı önceleyen bir süreçte AKP hükümeti eliyle devreye sokulan bu dizginsiz saldırganlığın, Newroz'da Kürt halkı ve devrimci ve ilerici güçler tarafından ortaya konan direniş ruhuna ve mücadele kararlılığına dönük tahammülsüzlüğün açık bir göstergesi oldğuna vurgu yapıldı.

Newroz sonrasında da ara verilmeden sürdürülen bu dizginsiz saldırganlığın, AKP hükümeti eliyle bir yandan Suriye halkına karşı savaş tamtamlarının çalındığı, öte yandan da “12 Eylül'ü yargılama” orta oyununa sarılarak “demokratikleşiyoruz” yalanlarının sıralandığı bir dönemde gerçekleştirildğine dikkat çekilen açıklama şu sözlerle devam etit:

“'Demokrasi ve insan hakları' nutukları atarak Suriye halkının kanını dökmeye hazırlanan AKP hükümeti, bir yandan emperyalist savaş ve saldırganlık politikalarına aktif taşeronluk rolü ile hareket ederken, aynı anda içerde de Kürt halkı ve devrimci-ilerici güçlere koyu bir devlet terörü uygulanmaktadır. Tüm bunlar yaşanırken, 12 Eylül'ün çocuğu AKP ve diğer düzen partileri, büyük bir aymazlıkla '12 Eylül'ü yargılamaktan' bahsedebilmektedir”

"Ne gözaltı terörü ne de zindanlar bizleri yıldıramaz!"

Kürt sorunundaki imha, inkar ve asimilasyon politikalarını derinleştiren, işçi ve emekçilere dayattığı sosyal yıkım ve köleliği daha da ağırlaştıran egemen sınıfların faşist baskı ve devlet terörüne sarılmaktan başka bir yol bulamadığına da vurgu yapılan açıklama şu sözlerle noktalandı:

“Ne gözaltı terörü ne de zindanlar bizleri yıldıramaz! Faşist baskı ve devlet terörü Kürt ulusunun özgürlük mücadelesini ve bu topraklardaki devrimci mücadeleyi asla boğamayacak!

Sömürü düzeni ve onun temsilcileri işçilerin, emekçilerin ve ezilen halkların mücadelesiyle er ya da geç hak ettikleri yer olan tarihin çöplüğünü boylayacak!”

Basın açıklamasının ardından, BDSP çalışanı Deniz Aydın söz alarak gözaltı terörü sırasında karşılaştıklarını aktardı. Newroz'un emekçiler ve ezilenler halklar için özgürlük mücadelesinde bir meşale olduğunu söyleyen Aydın, Newroz eylemlerinin haklı ve meşru olduğunu vurguladı.

"Bijî Newroz, Newroz pîroz be!", "Newroz tutsakları serbest bırakılsın!", "Burcu Deniz serbest bırakılsın!", "Devrimci tutsaklar onurumuzdur!", "Devrimci irade teslim alınamaz!”, "Katil polis hesap verecek!", "Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!", “Faşizme karşı omuz omuza!” ve "Yaşasın devrimci dayanışma!" sloganlarının haykırıldığı eylem, faşist baskı ve devlet terörüne rağmen mücadele kararlılığının sürdürüleceği birkez daha vurgulanarak sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul