(17.01.13) - Newroz tutuklularının ilk duruşması bugün görülüyor. Duruşma öncesi Çağlayan Adliyesi önünde yapılan eylemlerle Newroz tutukluları selamlandı.

“Tum tutukluları serbest bırakın!”

Adliye önünde ilk eylemi Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) gerçekleştirdi. Uygulanan baskı ve hukusuzluğa dikkat çekilen eylemde “Newroz tutukluları serbest bırakılsın! Kürt halkına yönelik imha, inkar ve asimilasyona son!” şiarlı ozalit açıldı.

Eyleme, keyfi gerekçelerler onlarca devrimcinin tutsak edilmesine değinilerek ve düzen savunucalarının “er ya da geç devrimci adalet karşısında hesap verecekleri” ifade edilerek başlandı.

BDSP adına okunan basın açıklamasında Newroz'un yasakçı bir tutumla engellenmek istendiği, fakat başta Kürt halkı olmak üzere komünistler, devrimciler tarafından alana çıkılarak cevap verildiği ifade edildi. Açıklamada 11 kişinin tutuklu yargılandığı belirtilip yargı sürecinin keyfi olarak geciktirildiğine vurgu yapıldı.

Sınıf devrimcileri Zeynel Nihadioğlu ve Burcu Deniz'in de Newroz'a katıldığı için tutuklandığı ifade edilerek şunlar söylendi: “Ancak bilinmelidir ki tarihin hiçbir yerinde ezilen halkların ve ezilen sınıfların meşru mücadelesi bu tür kirli ve karanlık yöntemlerle engellenememiştir. Bundan sonra da engelleneyemecektir.”

Tutukluların serbest bırakılması gerektiği belirtilen açıklama şu ifadelerle bitirildi: “Buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki sınıfsız, sömürüsüz ve sınırsız bir dünya mücadelemizi susturmaya ve engellemeye gücünüz yetmez. Bu sözde yargılamanızı tanımıyoruz! Derhal iki sınıf devrimcisi yoldaşımızı ve diğer tüm tutukluları serbest bırakın!”

Eylem boyunca “Newroz tutukluları serbest bırakılsın!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük!” ve “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları atıldı.

Açıklamanın ardından BDSP'liler mahkemeyi bekleyeme başladı.

“Tutuklu üniversitelilere özgürlük!”

İkinci eylem Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi, Öğrenci Kolektifi, Emek Gençliği, SYK Gençliği ve HDK Gençlik Meclisi tarafından gerçekleştirildi.

Eylemde “Tutuklu üniversitelilere özgürlük!”, “Newroz tutuklanamaz!”, “Barış için tutuklulara özgürlük!” pankartları açıldı. Ayrıca Hukuk Fakültesi öğrencileri eyleme cübbeleri ve kendi panklartlarıyla katılarak “adaleti arıyoruz” dediler.

Eylemde “Düşünceye kelepçe vurulamaz!”, “Newroz'un ateşi AKP'yi yakacak!”, “Eşit parasız, bilimsel, anadilde eğitim!” sloganları sıklıkla atıldı.

Adliye önünde tutuklu arkadaşlarını yalnız bırakmayan öğrenciler, öğrencilerine sahip çıkan hocalar, evlatları tutsak edilmiş aileler olarak buluşulduğu ifade edilerek eylem başlatıldı.

Eylemde polisin gaz bombasıyla Hopa'da katledilen Metin Lokumcu ve Newroz'da katledilen Hacı Zengin de unutulmadı.

Eylemde gençlik örgütleri adına Mertcan Zeybek bir açıklama yaptı. Zeybek, açıklamada, yaşanan eylem sürecini ve devlet terörünü aktardı. Newroz'un her yıl benzer bir durumla 21 Mart'a en yakın pazar günü kutlandığını, 2012 yılında da bu tarihin 18 Mart olduğunu hatırlattı. Buna karşın “bayram gününde kutlanır” gibi bir gerekçeyle eylemin yasaklanarak baskı kurulmaya çalışıldığını belirtti.

Zeybek, “iddianame şaşırtmadı” diyerek delil olarak sunulan bilgileri anlattı. Savcının, yaz kampını örgüt faaliyeti, HDK'yi terör örgütü, İlkay Akkaya'nın telefon numarasını kayıtlı bulundurmayı örgütsel döküman olarak sunduğunu vurguladı.

Zeybek, açıklamada şunları ifade etti: “Tutuklu arkadaşlarımız barış dedikleri için, halkların kardeşliğini savundukları, anadilde eğitim istedikleri, Newroz Bayramı'nı kutladıkları için 9 aydır Tekirdağ F Tipi Hapishanesi'nde tutuklular.”

Açıklamanın ardından, Hukuk Fakültesi öğrencileri adına bir konuşma yapıldı. Fakültede hukuk öğretilirken adalet ve eşitliğin temel değerler olarak sunulduğunu fakat arkadaşlarının davalarında bunun böyle olmadığını gördüklerini ifade ettiler. Mahkeme salonlarında adaletin ne olduğunu öğrendiklerini, bugün arkadaşlarına gerçek adaleti vermek için, onları hapishanelerden çıkarmak için geldikleri söylendi.

Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma Platformu (TÖDİ) adına da kısa bir konuşma yapılarak tutuklu öğrenciler için mücadelenin sürdürüleceği ifade edildi.

Eylemde son olarak Yiğitcan Yirmibeş'in annesi konuştu. Anne Yirmibeş, oğlunun düşüncesinden kaynaklı tutuklu olduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından çekilen halaylar ve atılan sloganlarla mahkeme beklenmeye başlandı.

Kızıl Bayrak / İstanbul