Kızıl Bayrak’tan Altıntaş için eylem

  • Arşiv
  • |
  • Eylem ve etkinlikler
  • |
  • 13 Aralık 2012
  • 11:23

(13.12.12) – Kızıl Bayrak gazetesi, TAYAD'lı ailelerin 10 Aralık'ta yaptığı basın açıklamasını izlediği sırada, polisin saldırarak gözaltına aldığı Tayfun Altıntaş'ın ve TAYAD'lı ailelerin serbest bırakılması için Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Polisin saldırısına uğrayan ve gözaltına alınan TAYAD'lı ailelerin ve Eksen Yayıncılık Yazıişleri Müdürü Tayfun Altıntaş'ın bugün adliyeye getirilmesi bekleniyor. Kızıl Bayrak gazetesi çalışanları ve Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu üyeleri de 13 Aralık sabahı Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi C kapısı önünde biraraya gelerek “Tayfun Altıntaş serbest bırakılsın! TAYAD'lılar serbest bırakılsın! Devrimci basın susturulamaz! / Kızıl Bayrak” pankartı açtılar.

Eylemde “Devrimci basın susturulamaz!”, “Kızıl Bayrak susmadı susmayacak!”, “İşkenceci polis hesap verecek!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Tayfun Altıntaş serbest bırakılsın!”, “TAYAD'lılar serbest bırakılsın!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganları atıldı. Eylemde Kızıl Bayrak gazetesi taşındı.

“Pervasızlığa pabuç bırakmayacağız!”

Bir başka Kızıl Bayrak çalışanı tarafından okunan basın metninde polis terörü özetlendikten sonra “Eylemi izlemek için orada bulunan Kızıl Bayrak muhabiri Tayfun Altıntaş da polisin keyfi tutumundan nasibini almış ve o da tartaklanarak gözaltına alınmıştır” denildi. Altıntaş’ın eylemi izlediği sırada arkadan koluna giren polislerce gözaltına alındığı ve diğer devrimciler ile birlikte akşama kadar ters kelepçelenerek araçta bekletildiği, tutsaklara yönelik kötü muamele sırasında polisin boğulma aşamasına gelene kadar Altıntaş’ın boğazını sıktığı ve darp ettiği belirtildi.

Açıklama şu sözlerle son buldu:

“Katliamcı devlet, işkence ile bir devrimciyi katletmeye çalışması yetmiyormuş gibi ona sahip çıkmak isteyenlere de vahşice saldıracak denli pervasızdır. Dahası işçi ve emekçilere gerçekleri ulaştırmaya çalışan devrimci basını da susturarak pervasızlığını ve keyfiyetini gizlemeye çalışmaktadır. Polis devrimci basına saldırırken, burjuva basının yayınladığı çarpıtılmış haberler polisin yaptığı işkenceyi gizlemekte, TAYAD’lı ailelerin eylemini bile türlü karalamalar ve yalanlarla yansıtmaktadır. Bu durum devrimci basının devlet için yarattığı korkuyu ve bununla birlikte toplumun gerçeklere ulaşması açısından önemini göstermektedir. Onlarca gazetecinin tutuklu olması bile bunun bir sonucudur.

"Tayfun Altıntaş da devletin pervasızlığını Kızıl Bayrak sayfalarına taşımak ve işçi-emekçilere yansıtmak üzere gittiği eylemde bizzat bu pervasızlığın ve saldırganlığın hedefi olmuştur.

"Ancak ne devrimciler bu pervasızlığa pabuç bırakacak, ne de devrimci basın işçi ve emekçilere sınıfın, devrimin ve sosyalizmin sesini ulaştırmaktan imtina edecektir.”

BDSP: Her yoldaşımız muhabir, her muhabirimiz devrimcidir!

Açıklamanın ardından BDSP adına da bir konuşma gerçekleştirildi. Nebiha Aracı'nın bir devrimci olduğu, polisin gözaltına aldıktan sonra onu katletmeye çalıştığı belirtilerek Nebiha Aracı'nın katledilmesine izin verilmeyeceği-verilmediği vurgulandı. Hiçbir zulmün, baskının insanca yaşam mücadelesi ve işçi sınıfının iktidarına olan inancı ve kararlılığı yok edemeyeceğini söyleyen BDSP temsilcisi, Alaattin Karadağlar’a, Nebiha Aracılar’a sahip çıkacaklarını belirtti.

Kirli tezgahlarla, çalışanlarını tutuklamakla, devrimci basının sesinin kısılamayacağını vurgulayan BDSP temsilcisi, her BDSP'linin bir muhabir, polisin işkencelerini işçi ve emekçilere anlatan birer haberci, Kızıl Bayrak’ın her muhabirinin ise herşeyden önce devrimci olduğunu söyledi. Konuşma gözaltıların serbest bırakılması talebiyle sonlandırıldı.

Konuşmanın ardından eylem sloganlarla bitirildi. Eylem sonrası Adliye'de savcılığa getirilerek ifadeleri alınacak devrimciler için bekleyişe başlanıldı. Eyleme Emekçi Hareket Partisi de katılarak destek verdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul