Okmeydanı Araştırma Hastanesi önüne giderek Nebiha Aracı’nın durumunu ve TAYAD’lı ailelerin eylemini izleyen Kızıl Bayrak gazetesi çalışanı ve Eksen Yayıncılık Yazı İşleri Müdürü Tayfun Altıntaş, TAYAD’lı ailelerle birlikte polisin saldırısına hedef olmuş ve gözaltına alınmıştır.

Gözaltına alındığına dair geç saatlerde bilgi aldığımız ve halen avukatlarla görüştürülmeyen Altıntaş’ın polis saldırısına maruz kalması, devletin devrimci basına ve genel olarak devrimcilere yönelik saldırılarının bir parçasıdır.

8 Aralık akşamı Yenibosna 75. Yıl Karakolu’na yönelik gerçekleştirilen silahlı eylemin ardından Nebiha Aracı şüpheli olarak gözaltına alınmıştır. Saat 22.00’de gözaltına alınan ve alındığı sırada sağlık sorunu olmayan Aracı, gece 02.00 sıralarında ağır yaralı olarak hastaneye götürülmüştür.

Bu durum, Aracı’nın polis tarafından ağır işkence gördüğünü göstermektedir. Alınan bilgilere göre Aracı’nın vücudunun her yeri darp edilmiş, burnu ve kafatasının arka kısmı kırılmıştır.

Ertesi gün Okmeydanı Araştırma Hastanesi önünde toplanan TAYAD’lılar ise polis saldırısının hedefi olmuş ve gözaltına alınmıştır. Katledilmek istenen Nebiha Aracı’ya sahip çıkmak isteyen devrimciler polis tarafından saldırıya uğramış, pankartı yırtan polis avukatları dahi tartaklamış, bir çok kişiyi gözaltına almıştır. Bu sırada eylemi izlemek üzere orada olan Kızıl Bayrak çalışanı Tayfun Altıntaş’ın da gözaltına alındığı sonradan öğrenilmiştir.

Hukuksuzluk gözaltında da sürdüğü için Altıntaş’tan geç saatlere kadar haber alınamamıştır. Kurumumuza bu konuda haber verilmemiş, avukatların çabaları da belli bir saate kadar sonuçsuz kalmıştır zira gözaltındaki diğer devrimcilerle birlikte araçta bekletilen çalışanımız hakkında işlem uzun süre yapılmamıştır. Halen daha avukatlar aracılığıyla görüşmek mümkün olmamıştır.

Katliamcı devlet, işkence ile bir devrimciyi katletmeye çalışması yetmiyormuş gibi ona sahip çıkmak isteyenlere de vahşice saldıracak denli pervasızdır. Dahası işçi ve emekçilere gerçekleri ulaştırmaya çalışan devrimci basını da susturarak pervasızlığını ve keyfiyetini gizlemeye çalışmaktadır. Polis devrimci basına saldırırken, burjuva basının yayınladığı çarpıtılmış haberler polisin yaptığı işkenceyi gizlemekte, TAYAD’lı ailelerin eylemini bile türlü karalamalar ve yalanlarla yansıtmaktadır. Bu durum devrimci basının devlet için yarattığı korkuyu ve bununla birlikte toplumun gerçeklere ulaşması açısından önemini göstermektedir. Onlarca gazetecinin tutuklu olması bile bunun bir sonucudur. Tayfun Altıntaş da devletin pervasızlığını Kızıl Bayrak sayfalarına taşımak ve işçi-emekçilere yansıtmak üzere gittiği eylemde bizzat bu pervasızlığın ve saldırganlığın hedefi olmuştur.

Ancak ne devrimciler bu pervasızlığa pabuç bırakacak, ne de devrimci basın işçi ve emekçilere sınıfın, devrimin ve sosyalizmin sesini ulaştırmaktan imtina edecektir.

Bir kez daha yineliyoruz

Gözaltındaki devrimciler serbest bırakılsın!
Tayfun Altıntaş serbest bırakılsın!
Devrimci sosyalist basın susturulamaz!

Kızıl Bayrak
11 Aralık 2012