Kim linç etti, kim kurtardı?

  • Arşiv
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 12 Aralık 2012
  • 11:28

(12.12.12) – Dün Gaziosmanpaşa’da polise yönelik silahlı eylemde bir polis memuru öldürülmüştü. Eylemin ardından Nurgül Acar olay yerinde yakalandı. Olayın ardından burjuva basın hızla birbirine benzer haberler yayınlamaya başladılar. Hepsinin de ortak noktası eylemi gerçekleştiren kadın devrimcinin 2005’teTrabzon’da linç girişimine maruz kalmasıydı.

Burjuva basının konuyu ele alışındaki benzerlik ise dikkat çekmekteydi zira Hürriyet’in attığı “Polis hayatını kurtardı o polisi şehit etti” başlığı tüm gazeteleri bir biçimde kesiyordu. Burjuva basının “dramatik” haberinde Trabzon’da linç girişimine maruz kalan kişileri polisin kurtardığı ancak bugün onlardan birinin polisi vurduğu iddiası yer alıyordu. Bir dizi çarpıtma ile süslü haberlerin özü bundan ibaretti.

Hafızası olmayan bir toplumda bir çok tarihsel olayın nasıl çarpıtıldığını biliyoruz. Geçmiş katliamlar, 12 Eylül öncesi yaşananlar bilinçli olarak manipüle edilerek sunuluyor ve toplum tarafından da kabul ediliyor. Ancak TAYAD’lılara yönelik linç girişimi yalnızca 7 yıl önce oldu. Basit bir internet taraması bile bu konuda bir dizi habere ulaşmamızı sağlamaya yeter. Ancak biz hafızaları nisyan ile malul olan boyalı basın için bir kez daha hatırlatalım...

Trabzon'da polis destekli linç

Trabzon’da 6 Nisan 2005’te yerel kanallar “Bayrak yakılıyor”, “PKK bayrağı asılıyor” gibi yayınlar yaparak halkı linç için kışkırttı. Yüzlerce kişi bildiri dağıtan TAYAD’lılara saldırarak linç etmeye çalıştı. Olayların başlangıcında polis olduğu tahmin edilen takım elbiseli kişilerin “bayrağı yakanlar bunlar” diyerek linci başlattığı yaşayanlar tarafından aktarıldı.

Olay yerine gelen polis ise uzun süre müdahale etmedi ve sonrasında da linçe maruz kalanları gözaltına aldı. Zorla akrebe bindirilerek götürülen TAYAD’lılar güvenlik güçlerine zor ve şiddet kullanarak direnmek iddiasıyla tutuklandı. Linççiler ise tutuksuz yargılandı ve beraat etti.

Yaşanan lincin ardından devlet kademelerinden gelen açıklamalar ise linci destekler ve över nitelikteydi. Vali Hüseyin Yavuzdemir kentin imajının bozulmasından yakınırken yaşananları “vatandaşların tepki gösterip, karşı koyması” olarak değerlendirdi. Dönemin içişleri bakanı olayın “yanlış anlaşılma” olduğunu söyleyerek polise “vahim olayları önlediği” için teşekkür etti.

Erdoğan ise “Halkımızın hassasiyetleri vardır. Bir şey yapıldığında, bu hassasiyetleri dikkate alarak yapmak gerekir” diyerek yeni linçlere davetiye çıkardı. Erdoğan’ın çağrısı karşılıksız da kalmadı, başta 2005-2006 yılları olmak üzere linçler o gün bu gündür hayatımızı “parçası” haline geldi.

Adım adım linç kültürü...

İsmail Saymaz’ın iki yılda yaşanan linç girişimlerine dair hazırladığı döküm hayli çarpıcı:

29 Ağustos 2006: Konya Bozkır'da Kürt işçilerle mermer işçilerin kavgası 1000 kişinin katılmasıyla linçe dönüştü. 25 Kürt ilçeden çıkarıldı.

22 Ağustos: Tokat'ta sınava gelen öğrenci, PKK sloganı attığı öne sürülerek ülkücüler tarafından dövüldü.

20 Temmuz: Kırklareli Kıyıköy'de kamp kuran Temel Haklar ve Özgürlükler Dernekleri Federasyonu üyeleri, aranan iki kişiyi jandarmaya vermeyince olay çıktı. 61 kişi Vize'ye getirilirken, ilçede 'PKK'lılar yakalandı' söylentisiyle galeyana gelen kalabalık linç girişiminde bulundu.

12 Mayıs: Mersin'de bildiri dağıtan TAYAD'lılar 'cuma'dan çıkan ülkücülerin saldırısına uğradı.

8 Nisan: Isparta'da, YÖK aleyhine bildiri dağıtan üniversiteliler 'PKK'lı' denilerek linç edilmek istendi.

8 Nisan: Erzincan'da Türkiye Gençlik Federasyonu üyesi 15 kişi 'Tecrite son verilsin' sloganı atarak oturma eylemi yaptı. Sağ görüşlü grup, Türk bayraklarıyla saldırdı.

30 Mart: Sakarya'da Mahir Çayan'ın afişini asan iki üniversiteli 2 bin kişi tarafından linç edilmek istendi, DTP il örgütü tahrip edildi.

25 Şubat: İzmit'te Ülkü Ocağı üyesi 1000 kişi, bayrağı tekmelediğini iddia ettikleri bir kişiyi linee kalkıştı.

28 Ocak: Ordu'da 'Komünist' gazetesi satan TKP'liler dövüldü.

31 Aralık 2005: Artvin'in Şavşat ilçesinde bildiri dağıtırken dövülen TAYAD'lılar tutuksuz yargılanıyor.

12 Aralık: Samsun'da, bildiri dağıtan Temel Haklar Federasyonu üyesi dört kişi linç edilmek istendi.

10 Ekim: Kayseri'de Ezilenlerin Sosyalist Platformu'nun 15 üyesi TMY'yi protesto ederken dövüldü.

6 Eylül: Öcalan'a destek mitingine giden iki otobüs Bozüyük'te taşlandı. Olaylarda 144 kişi yaralandı.

22 Ağustos: İzmir'de park kavgasında gözaltına alınan Siirt ve Diyarbakırlı beş kişi 1500 kişi tarafından 'PKK'lı diye linç edilmek istendi.

12 Nisan: Sakarya'da, TAYAD'a saldırılara karşı bildiri dağıtan beş genç linç edilmek istendi.

İşte burjuva basının “polis kurtardı” diye anlattığı ve inanmamızı beklediği durum bundan ibaret. Polis ve devletin kışkırttığı linç girişimi, saldırganları bırakıp saldırıya uğrayanları gözaltına alan polis ve devrimcileri tutuklayıp faşistlere dokunmayarak onları ödüllendiren mahkemeler; çıplak düzen gerçeği...