Kayıplar için eylemler sürüyor

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 12 Ocak 2013
  • 10:59

(12.01.13) - Cumartesi Anneleri İstanbul’da, İHD ise İzmir’de yaptığı eylemlerle kayıpların takipçisi olacağını haykırdı.

Cumartesi Anneleri katliamı lanetledi

Cumartesi Anneleri bugün gerçekleştirdikleri 407. eylemlerinde Güçlükonak katliamında yaşamını yitirenleri ve Fransa’da infaz edilen 3 kadını andı.

Eylem Galatasaray Meydanı’nda “Failleri belli, katiller nerede?” pankartının açılması ve kayıp yakınlarını resimlerinin taşınmasıyla başladı.

Eylemde ilk olarak Cumartesi Anneleri eylemlerine başlandığı dönemde haber için gelen gazeteciler arasında Metin Göktepe’nin de olduğu anımsatılarak Göktepe selamlandı.

Kayıp yakınları adına ilk sözü Murat Yıldız’ın annesi Hanefi Yıldız aldı. Yıldız “bir kadın ve anne olarak Fransa’da katledilen 3 kadını anıyorum” diyerek söze başlarken, zulüm ve işkencenin orada da onları bulduğunu ifade etti. Devletin Uludere’de olduğu gibi basınla birlikte emekçileri oyalamaya çalıştığını belirten Yıldız, infazların soruşturulmasını istedi.

Yıldız’ın ardından 12 Ocak 1996’da yaşanan Güçlükonak katliamını araştırmak için bölgeye Cumartesi Anneleri adına giden Şanay Yurdatapan söz aldı. Yurdatapan, ölenlerin gizli saklı değil gözönünde katledildiklerini ifade ederek “Bunu yapanlar kanıtları gizlememişti” dedi. Aleni bir katliamın yaşandığını ifade eden Yurdatapan, gazetelerde tam sessizlik sağlandığını, işin örtbas edildiğini ifade etti.

Düzen partisi CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da konuşma için söz alırken Fransa’da katledilenlerden bahsederek “suikast ve infazlar bu topraklarla sınırlı kalmıyor” dedi. Barış, kardeşlik ve mücadele için burada olmaya devam edeceklerini söyledi.

Ahmet Kaya’nın kızı Emine Kaya Erbek ise kendisini anadilinde ifade edebileceğini belirterek Kürtçe konuştu. Erbek, katledilenlerin tek suçunun Kürt olmak olduğunu ifade ederken babası, amcası ve kardeşinin katledildiğini anlattı. Erbek, Fransa’da öldürülen 3 kadını da anarak konuşmasını tamamladı.

Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını Özge Akçam okudu. Açıklama, 17 yıl önce yaşanan Güçlükonak katliamının ayrıntılarını sunarak başladı. Yaşanan süreci aktaran Akçam, katliamın PKK’nin üstüne atılmaya çalışıldığını, PKK’nin ilan ettiği tek taraflı ateşkes sürecinin baltalanmak istendiğini ifade etti. Akçam katliamın itirafının yıllar sonra yapıldığını ifade ederek ordu tarafından bir grup korucuya katliam için 50.000 dolar ödendiğini ifade etti. Akçam ayrıca Güçlükonak katliamını gerçekleştiren koruculardan Hamit Yıldırım’ın geçtiğimiz yıl Musa Anter’i öldürmekten tutuklandığını hatırlattı.

Tüm sorumluların yargılanması talebini ifade eden Akçam açıklamayı “evlat acısı çekmiş analar” olarak barış istediklerini belirterek bitirdi.

İzmir’de basın açıklaması

İHD İzmir Şubesi üyeleri, Konak eski Sümerbank önünde bir araya gelerek, “Kayıplar Belli, Failler Nerede?” yazılı pankart açtı.

Burada basın açıklamasını okuyan İHD İzmir Şube Başkanı Adnan Kaya, devletin yüzlerce insanı gözaltında kaybettiğine dikkat çekerek, “Kimisini kör gece yarılarında kimsenin olmadığı sokaklarda aldı, kimisini tüm topluma gözdağı verircesine gün ortasında kalabalıklar içerisinde” diye konuştu.

İHD bu hafta yaptığı eylemde 12 yaşında gözaltına alınarak kaybedilen Davut Altunkaynak’ın öyküsünü anlattı.

Kaya, Davut’un 29 Kasım 1995’te Dargeçit’te gözaltına alındığını söyleyerek annesinin Davut’u Filistin askısına asılı halde gördüğünü ifade etti ve şunları söyledi: “Davut ‘anne su’ diye inliyordu. Bir süre sonra Davut gibi işkence gören annesi serbest bırakıldı. Davut’tan ise bir daha haber alınamadı”

Açıklama son olarak şu sözlerle bitirildi: “Bizler kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, yıllardır yaşanılan bu insanlık dramı karşısında devlet yetkililerinin döktükleri sahte gözyaşlarına inanmadığımızı, devlet eliyle uygulanan bu insanlık utancının takipçisi olmaktan vazgeçmeyeceğimizi ve tüm bunların adalet önünde bir gün hesabını verileceğine olan inancımızı yitirmek istemediğimizi kamuoyuna bildiririz.”

Kızıl Bayrak / İstanbul-İzmir