Tutuklu Orhan İnce gönderdiği mektubunda, lösemi hastası Samet Çelik’in kan değerlerinin yükselmediğini, kana bağlı olarak demir birikiminin ise 25 katı kadar arttığını ve bağışıklık sisteminin iflas ettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin tahliye edileceği vaatleri, söz konusu PKKli tutsaklar olunca havada kaldı. Doktorların "cezaevi koşulları altında tedavi edilmesi elverişli değil" yönündeki raporlarına rağmen, tutulduğu Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde senelerdir lösemi hastalığıyla mücadele eden PKK davası hükümlüsü Samet Çelik, tahliye edilemediği gibi, hastanenin sağlık koşullarından yoksun mahkum koğuşunda tutuluyor.

DİLEKÇELERE YANIT VERİLMEDİ

Hastalığına bağlı olarak dalağı ve karaciğeri iflas etme noktasına gelen Çelik'e acilen ilik nakli yapılması gerekirken, Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan tutuklu ve hükümlülerin ilik verme yönündeki dilekçeleri de görmezden geliniyor.

Gün geçtikçe eriyen arkadaşı için endişelenen ve çaresizliğini gönderdiği mektubta anlatan PKK davası hükümlüsü Orhan İnce, Çelik’in içinde bırakıldığı durumu, “Arkadaşlarımızın yakalandığı ölümcül hastalıkları bir tür infaz yöntemine dönüştüren zihniyet hala yürürlükte" diye özetliyor.

İnce, bulunduğum Bakırköy L Tipi cezaevinin B-6 koğuşuna gönderdiği mektupta, Samet Çelik'in bulunduğu durumu şöyle aktarıyor:

"Samet yıllardır kan kanseri ile boğuşuyor. Acil ilik nakli gerekse de bu yönde hiç bir gelişme yok. Farklı tarihlerde ilik bağışı için yetkili kurumlara iki defa dilekçeyle başvuruda bulunduk. Ancak, dilekçe başvurularımızı aylar önce yapmış olmamıza rağmen, halen yanıt alabilmiş değiliz. Bu süre içinde Samet arkadaşın durumu ise daha da ağırlaştı. Daha önceleri 15 günde bir, iki ünite kan alırken, şimdi her 10 günde bir 4-5 ünite kan almaktadır. Hastalığı nedeniyle organ kayıpları da baş göstermiş durumunda. Dalak ve karaciğeri çok büyümüş ve büyümeye devam ediyor. Şimdiye kadar uygulanan hiç bir tedaviden olumlu sonuç alınmamıştır. Dalak işlemini yitirdiğinden, ameliyatla alınacak ileriki bir tarihte. Bu karar uygulamadan önce, ışın tedavisi yapıldı ancak, bu tedaviye bağlı olarak yoğun kimyasallara maruz kalınca, kan değerleri 8’e kadar düştü. Şu andaki kan değerleri 25 civarında ve bir türlü yükselmiyor. Normalde sağlıklı bir insanın kan değerleri alt sınırı 150, üst sınırı 450 iken, Samet'in bu değerleri 8'e kadar düştü. Yine kana bağlı olarak demir birikimi normal insanınkinin 25 katı kadar artmış durumda. İlaçlara rağmen arzulanan sağlanamıyor. Bu oran yükseldikçe, diğer organları etkileyip işlevsizleştiriyor. Bağışıklık sistemi tümüyle iflas etmiş durumda.”

SANKİ VEDALAŞMAYA GELDİ...

Doktorların "Cezaevinde tedavi imkanı yok, tahliye edilmesi gerekiyor" yönlü raporlarına rağmen, Samet'in ısrarla cezaevinde tutulduğunu belirten İnce, “Samet şu anda hastanedeki mahkum koğuşuna bağlı çok sağlıksız koşullarda tutuluyor. Mahkum koğuşu ise beslenme ve yeterli oksijen almaya elverişli değil. Uzun kalındığında hastalığı daha da fazla tetikliyor. Her geçen gün arkadaşımızın gözlerimiz önünde biraz daha erimesi katlanacak gibi değil. Normalde gözetim altında tutulması gerektiği için, cezaevine gelmemesi gerekiyordu ancak, bizleri görebilmek için gelmekte ısrar etti. Son gelişi söylemesi hiç kolay değil ancak sanki veda etmek içindi. Daha önce tedavisinde kullanılmayan ağır bir ilaç verilecekmiş. Bugün uygun ilik bulunsa da geldiği aşamada işe yarayıp, yaramayacağı da şüpheli. Bir an önce Samet'in tahliye edilmesi gerekiyor” dedi.

ANF / 07.04.12